Feyzioğlu: 'Cezaevleri Islah Etme Özelliğini Yitirdi Af Şart'

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Türkiye'deki ceza evlerinin ıslah özelliğini yitirdiğini belirterek, infaz indiriminin gerekli olduğunu vurguladı.

PAYLAŞ

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Türkiye'deki ceza evlerinin ıslah özelliğini yitirdiğini belirterek, infaz indiriminin gerekli olduğunu vurguladı.

 

Feyzioğlu, idam konusuna da soğukkanlı yaklaşılması gerektiğini ifade etti. 

 

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Elazığ Barosu'nu ziyaret etti. 

 

Elazığ Baro Başkanı Av. Mustafa Yentür ve yönetim Kurulu üyeleriyle bir araya gelen Feyzioğlu, basın açıklaması yaparak, yeni yargı reformu, Af ve idam konularına değindi. 

 

Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilen yeni yargı reformuna ilişkin değerlendirmelerde bulunan Metin Feyzioğlu, "Türkiye'ye hiç kimse umutsuzluk pompalamasın. Yapılmakta olan iyi işleri, iyi işleri, iyi niyetleri görsün. Yanlış yapılan varsa çözümü ile birlikte önerisini getirsin. Çözüm önermeyen eleştiriler fayda sağlamıyor. Bu çerçevede Türkiye'nin gerçekten çok ihtiyacı olan pek çok sıkıntısından çıkış noktası olabilecek yargı reforma stratejisi hayata geçmeye başladı. Bu vatandaşlarımıza hayatın iş ve istihdam bekleyen milyonlarca gencimizi ilgilendiriyor. Çünkü güvenilir ve erişebilir yargı diye yola çıktığımız bu süreçte bu amaca eğer ulaşabilirsek, Türkiye'ye yerli ve yabancı yatırımcı gelişi artacak. Fabrikalar açılacak. En büyük teşvik Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen yerli ve yabancıya vatandaşa bu ülkede yaşayan herkese koşulsuz hukuki güvenlik vermektir. En büyük teşvik budur. İlk yargı paketinde vatandaşların ve avukatların üzerindeki davaların yüzde 50'inde KDV yükü yüzde 18'den yüzde 8'e düştü. Vatandaşlarımız adliyenin taşından, binasından hizmet almıyor. İçindeki insandan hizmet alıyor. O yüzden içindeki hakimin, savcının, avukatın en iyi kalitede yetişmesi gerekiyor. Bunu da sağlamak amaçlı o kadar önemli adımlar atıldı ki günlük siyasete lütfen bunu kurban etmeyin. Çünkü eğitime yapılan yatırım yarın sonuç almak, 10 sene sonra sonuç alır. Ama eğitime yapılmayan yatırım sizi bugünden çökertmeye başlar. Hukuk eğitiminde yanlış bir gidiş vardı. Bunu düzelttik. Önümüzdeki yıllarda sonuçlarını alacağız. Yapılmaz denilen pek çok şeyi yaptık. Baro başkanlarının son 20 yıldır seçilmek için meslektaşlarımıza yaptıkları taahhütleri tek tek çıkarttım. Daha ilk pakette bunların hepsini şükürler olsun gerçekleştirmeyi başarmışız. İkinci, üçüncü, dördüncü paketlerde çağı yakalayıp, geçecek çok önemli reformlarımız var. Bizim amacımız insana hizmet, devletin insana hizmet odaklı bir devlet olarak işletmek." diye konuştu. 

HSYK'NIN YAPISI DEĞİŞTİRİLMELİ

Hakimler ve Savcılar yüksek Kurulu'nun yapısının da değiştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Feyzioğlu, "Zamanı geldiğinde ki bana göre gelmiştir, HSYK'nın yapısının da kuvvetler ayrılığını tescilleyecek şekilde mecliste oy birliği ile değiştirileceği günü de bekliyorum ve umut ediyorum. Ama bunun kavgayla, dövüşle değil, referandumla da değil, tamamen dünyanın en ileri ülkeleri bu anlamda en güvenlik sistemleri nasıl oluşturmuşlara bakıp Türkiye için en olabilecek sistemi hep birlikte getirelim. Bizim bu konuda önerilerimiz var. Bunun tartışmaya da açılmasını arzu ediyorum. Artık yavaş yavaş Türkiye bunu da konuşacak olgunluğa gelecektir." ifadelerine yer verdi. 

"CEZAEVLERİ ISLAH ETME ÖZELLİĞİNİ YİTİRDİ; CEZA İNDİRİMİ GERKELİ"

Feyzioğlu, son dönemde sıkça gündeme getirilen af talibi konusunda da düşüncelerini paylaştı. 

Af olarak bilinen ceza indiriminin gerekli olduğuna dikkat çeken Feyzioğlu, şunları kaydetti: "Vatandaşlarımız bir infaz indirimi bekliyor. Af deniyor ama  bir infaz indirimi bekliyor. Çünkü infaz indirimi konusu bir kez gündeme geldi mi artık o, olur. Ciddi ciddi geldi. Devletin yetkili makamlarında da konuşuldu. Sorumlu konumdaki siyasetçiler de bunu gündeme getirdiler. Bu olacak. İhtiyaç var mı? diye sorarsanız; Evet var. Büyük bir ihtiyaç var. Çünkü biz 2005'te kanunu değiştirdiğimizde cezaların yatarını çok arttırdık maalesef. Böylece ceza evine giren neredeyse çıkamaz hale geldi. Bu ilk bakışta konuya biraz uzak olanlar tarafından 'yatsın tabi, hiç çıkmasın' şeklinde de anlaşılabilir. Ama ıslah özelliğini yitirdi ceza evleri. Halbuki suçlu kişilerin ıslahının bir kısmı cezaevinde, bir kısmı açık ceza evinde bir kısmı da tahliye olduktan sonra çok yakın takiple dışarıda, yani toplumsal hayatın içinde olmalı. Bugün itibariyle ceza evlerinde tedbir almazsak cezaevleri yüksek suç okullarına da dönüşür. Bu kadar kalabalık cezaevleri ıslah etme özelliğini yitirir ve anlık suç işlemiş olanı profesyonel suçlulara da dönüştürebilir. O yüzden de azaltmak zorundayız. Ancak kuşkusuz  toplumu  rencide edecek, toplumun beklentilerini karşılamayacak düzenlemelerin, indirimlerin de gelmemesi lazım. Bunların başında da bana göre cinsel istismar suçları geliyor. Çünkü orada bir ders vermek durumundayız."

"İDAMA KARŞIYIZ"

Bazı suçlara idam cezası getirilmesine yönelik toplumsal talebe ilişkin değerlendirmelerde bulunan Feyzioğlu, "Buna mukabil idam meselesine soğukkanlı yaklaşalım. Bunu da idam etmeyeceğiz de kimi idam edeceğiz diyebilirsiniz. Fakat adli hatanın telafi edilmesinin imkansız olduğu bir cezayı kabul etmemiz mümkün değil. Bugün Türkiye'de idam uygulamadayken kimleri kimleri astı.  O asılanların arkasından bugün ne şiirler, ne ağıtlar yazılıyor. İdam geldiğinde bir tek sizin aklınızdan geçenler değil, ama siyasi içerikli suçlarda da yarın öbür gün getirilir ve siyasi içerikli suçlarda bugün yerdiğinizi yarın belki çok daha hoşgörü ile karşılarsınız. Diğer suçlarda da ya yanlış yaptıysanız. İnsanın dünyayı kendi yetisiyle yüzde 100 kavrama yetisi yoktur. Biz ancak elimizdeki delillerle böyle olmuştur diye karar veririz. Yarın öbür gün başka bir delil çıktığında, o kişinin suçsuz olduğu ispatlandığında ne diyeceğiz? Pardon mu diyeceğiz? arkasından ağıtlar mı düzeceğiz? Bu tartışmanın bizi ileriye götüreceği kanaatinde değilim." şeklinde konuştu. 

Kaynak:Yeni Ufuk

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN