Gönül İnsanı Elazığ'da

Elazığlı İşadamı İhsan Tangülü'nün eşi Gönül Tangülü, Elazığ'da çeşitli  programlara katıldı.

Gönül Tangülü, Günışığı Gazetesi'ni de ziyaret ederek, gazete yönetimi ve çalışanlarla samimi sohbet gerçekleştirdi. 

Yardımseverliği, merhamet ve sevgi dolu yüreği ile gönüllerde taht kuran Gönül Tangülü, 24 sene önce vefat eden oğlu Abdullah Tangülü'nü anma programına katılmak üzere Elazığ'a geldi. 

Abdullah - Hakan Tangülü Özel Eğitim Meslek Okulu’ndaki programa katılan Gönül Tangülü, öğrencilerle yakından ilgilendi. 

Gönül Tangülü, Elazığ'daki programı kapsamında Günışığı Gazetesi'ni de ziyaret etti. Genel Yayın Yönetmeni Nafiz Koca ve çalışanlarla sohbet eden Tangülü, hayat tecrübelerini ve yaptığı hayır işlerini paylaştı. 

"53 SENELİK ELAZIĞ GELİNİYİM"

Elazığ'ın 53 senelik gelini olduğunu söyleyen Gönül Tangülü, "Aslen Kilisliyim. 75 Yaşındayım. 5 kardeşin ortancasıyım. İlk okulu ve orta okulu Kilis'te okudum. En büyük idealim iyi bir üniversite bitirmekti. O zaman aile baskısıyla öğretmen okuluna kaydımı yaptırdım. Kilis öğretmen okulundan mezun oldum. Bir sene Gazi Antep'te bir okulda öğretmenlik yaptım. Sonra ailem İstanbul'a taşındı. Ben de İstanbul'a gittim. 3 sene İstanbul'da özel bir kolejde öğretmenlik yaptım. İstanbul'da İhsan Tangünlü ile evlendim. 47 yaşında annemi kaybettim. İnanılmaz bir boşluğa düştüm. Abdullah ve Hakan isimli iki çocuğum vardı. Bu süreçte birtakım rahatsızlıklar yaşadım. Eşim trafik kazası geçirdi.  7 ay tedavisi sürdü. Ameliyatlar geçirdi. Ama en üzücü olay oğlumun vefatı oldu. Oğlum Abdullah bir süre tedavi gördü. İki defa ilik nakli yapıldı. Ama oğlum 28 yaşında vefat etti." diye konuştu. 

HAYATIM ÇOK DEĞİŞTİ

Oğlunun vefatından sonra hayatında yeni bir sayfa açtığını, kendini ibadete ve hayır işlerine adadığını ifade eden Gönül Tangülü, "1996 yılında oğlumu kaybettim. Çocuğumun vefatından sonra hayatım çok değişti. Akşam yatığım zaman kendimi sorgularım. Bugün ne yaptım diye düşünürüm. Dedikodu yapmadım. Kimsenin hakkını yemedim. Allah'a şükürler edip yatıyorum. O günden beri ibadetlerimi sürdürüyorum. Namaza başladım. Kuran'ı Kerim'i 8 yaşında hatim etmiştim. Kuran'ı hiçbir zaman bırakmadım. Kuran, namaz, abdest ve ibadete daha çok zaman ayırdım." dedi. 

HAYRIMI ELAZIĞ'DA YAPIYORUM

Zekatını ve hayrını Elazığ'daki ihtiyaç sahiplerine verdiğini belirten Tangülü, "Oğlumun vefatından beri bir insanı ne kadar mutlu ederim, bir insana ne kadar yardımcı olabilirim, bütün düşüncem bu oldu.

Eşimi, dostumu, arkadaşlarımı mümkün olduğu kadar eledim, minimuma indirdim. İstanbul'daki birçok hayır yerlerinde aldatıldım, kandırıldım. Çok paramı aldılar. 2001 yılında karar aldım; Elazığ'a gelip, hayrımı zekatımı kendim yapacağım dedim. 2001'den beri her sene geliyorum. Mamuratül Aziz Vakfında zekatımı veriyorum. Öğrencilere burs veriyorum." şeklinde konuştu.

"İNSANLAR HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELERİM ÇOK DEĞİŞTİ"

İnsanlarla diyalogunu belli bir mesafede koruma kararı aldığını söyleyen Tangülü, "Çünkü oğlumun tedavisi sürecinde 1,5 sene yurt dışında kaldık. Ne arayan oldu, ne elimizden tutan oldu. Sanki insanlar yer yarıldı içine girdi. Benim oğlum bayramlarda arkadaşlarına tebrik kartları yazıp gönderdi. Bir tanesi cevap vermedi. Onun için insanlarla diyalogumu belli bir mesafede koruma kararı aldım." ifadelerine yer verdi. 

ELAZIĞ'A 3 OKUL KAZANDIRDI

Elazığ'da 3 okul yaptırdığını, okullarından birine oğullarının ismini verdiğini aktaran Tangülü, şunları söyledi: "Okulları benim şahsi gelirimden yaptırdım. Eşimin de desteği var tabi ama benim çabam çok büyük.  Şuana kadar Elazığ'da 3 okul yaptırdık. Birinci okulun yer, zemin hariç taşı toprağı ile benim desteğim ile yapıldı. İkinci okulun yapımına da çok büyük desteğim var. Üçüncü okulumuza da çok büyük maddi desteğimiz oldu. 1,5 Milyon Lira destek verdik. Üçüncü okulun açılışını Nisan ayında yapacağız. 11 Nisan benim 75. doğum günüm. O gün açılışını yapacağız. Yaptırdığımız üç okuldan ikisinin adını Gönül-İhsan Tangülü koyduk. Bir okulumuza da çocuklarım Abdullah-Hakan Tangülü ismi verildi. "

YARDIM YAPMAYA DOYMUYORUM

Yardımsever bir karaktere sahip olduğunu anlatan Tangülü, "Çok öğrenciye burs verdim. Çok aileye yardım yaptım. Senelerce İstanbul'da Darülaceze'ye gittim. Arabalar dolusu, kıyafet yardımı yaptım. Allah kısmet etti 8 defa Umreye gittim. Her gittiğimde cebimde para ile dönmem. Paramın hepsini gittim yerde dağıtıyorum. Vermeye doymuyorum." dedi.

YAPTIĞIM İYİLİĞİN KARŞILIĞINI BEKLEMEM

Yardımseverliğinden dolayı çevresinden eleştiriler aldığını söyleyen Tangülü, "Bana arabamı değiştirmemi söylüyorlar. Şoför tutmamı söylüyorlar. Benim bir arabam var. İnanın ben toplu taşıma aracı kullanırım. Kaç sene toplu taşıma aracında bedava kullanma hakkım olduğu halde akbil aldım. Otobüse binip de biletim yok diyenlere kartımı veriyorum. Bir gün bir markete gittim. Kıymada indirim yapmışlardı. Bir vatandaş bir taraftan cüzdanına bakıyor, diğer taraftan ete bakıyor. Eti almadan gitti. Ben de iki kilo kıyma aldım ve o vatandaşa yetiştim. Yanlış anlamazsanız bunu vermek istediğimi söyledim. Kıymayı aldı bana baktı ve dedi ki 'Allah o bir tek evladını bağışlasın'. Ben bu adamı tanımam. Çevremden biri değil. Beni bilen biri değil. Bu tür olayları çok yaşadım. Dönüşümü oluyor. Hiçbir zaman yaptığım iyiliğin karşılığını beklemem.  Sadece beklenen tek şey vefadır. Bir aranmak, sorulmak. Bu yeterli. Başka hiçbir şey beklemiyorum." şeklinde konuştu. 

AFRİKA'DA SU PROJEM VAR

Afrika'da su ihtiyacı olan bölgelerde su kuyusu açtırmaya yönelik çalışması olduğunu aktaran Gönül Tangülü, "Allah kısmet ederse su projem var. Afrika'da ihtiyacı olan bölgelerde su kuyuları açtırmayı düşünüyorum. Bunu yine kendi şahsi birikimlerimle yapacağım." ifadelerine yer verdi. 

"ZENGİNLERİMİZ YARDIMSEVER OLMALI"

Maddi gücü olan insanları ihtiyaç sahiplerine yardım yapmaya davet eden Tangülü, şöyle konuştu: "Zaman zaman yurt dışına giderim. Ama Türkiye'ye ile kıyasladığımda Türkiye'deki aşırı harcamalar beni inanılmaz rahatsız ediyor. Yurt dışındaki insanların doğal yaşamları beni cezbediyor. Bizim ülkemizde bakıyorsunuz iki tane çocuk, iki tane bakıcı. Tatile gidiyorsun, çocuktan çok bakıcılar, dadılar var. Gidiyorlar kişi başı 200 lira'dan Boğazda balık yiyorlar. Diyorum 'noldu yani, bu balığı yediniz de nereniz arttı'. Bu parayı toplayın ihtiyacı olan birine verin. İki senede bir araba değiştirirler. Dışarıda bu yok. Bir insan  yeter ki yardım etmek istesin.  Yeter ki içinden gelsin. Yardım etmek isteyen her halükarda bunun yolunu bulur." 

BAZI İNSANLAR ÇOK GÖRGÜSÜZ

Türkiye'de insanların zamanını boşa harcadığını söyleyen Tangülü, şöyle devam etti: "  Maalesef insanlarımız bu konuda o kadar görgüsüzler ki, bir bakıyorsunuz 'Paris yollarım' 'bilmem ne restoranındayım' diye paylaşım yapıyorlar. Senin gittiğin yerden banane. Onun yerine kalk ibadetini yap. Kitabını oku. Tespihini çek. Boş şeyler beni çok rahatsız ediyor. Ben buyum. Yardımlaşmanın getirdiği mutluluğu, saadeti öğrendim. Zamanını boşa geçiren insanlara çok üzülüyorum. Gideceğimiz 2 metre yerde ne saz var, ne söz var, ne eğenlence. Günün de tabi yaşayacaksın. Kabuğuna çekilip her şeylden el eteğini çek de demiyorum ama boşa giden zamana çok üzülüyorum. Hayat çok kısa. 

Hemen hemen dünyanın her tarafını gezdim, gördüm. Gördüm ki bizim ülkemiz kadar boş yaşayan, gereksiz yere israf, saygısız hiçbir yede rastlamadım. Bazen diyorum ki keşke diğer ülkelere gitmeseydim, görmeseydim. Ülkemdeki insanları bu kadar eleştirmezdim diyorum."

GENÇLERE ÖNERİLER

Gençlere ve ailelere tavsiyelerde bulunan Gönül Tangülü, "İlk eğitim anne babadan geçer. Bir çocuğa anne baba eğitim vermek istiyorsa ilk önce anne baba dürüst olacak. Anne baba doğru olacak. Yalan bilmeyecek. Anne baba saygılı olacak ki çocuklar da anne babadan gördüklerini uygulasınlar. Ama şimdiki çocuklar biraz teknoloji ağırlıklı. Çünkü anne babanın elinden telefon düşmüyor. Ben hala eski zaman telefonu kullanırım. Bende internet yok. Sosyal medya yok. " diye konuştu. 

"HER GÜN SPOR YAPAR, KİTAP OKURUM"

Günlük yaşantısından örnek veren Gönül Tangülü, sözlerini şu sözlerle tamamladı: " Sağlığıma çok dikkat ederim. Şarküteri olayı bilmem. Hazır meyve suyu içmem. kızartma yemem. Aşırı derecede spor yaparım. Yüzerim.  Ağırlıklı olarak organik ürünler tüketirim. Anormal derecede kitap okurum. Eşim kısmi felçli. Onunla çok zaman geçiriyorum. Tespih çekiyorum. Kuran okuyorum. Daha çok kimleri mutlu edebilirim, neler yapabilirim diye düşünürüm. Diyeceksiniz ki gezmiyor musun? Gezerim fakat çok fazla fuzuli masrafım yoktur. Kendi işimi kendim yaparım. Yemeğimi kendim yaparım. Çok ihtiyacım olmadıkça bir başkasından destek istemem." 

Kaynak: Yeni Ufuk