Yeni Nesil Çocuklar - Recep ÖREK

Yeni Nesil Çocuklar


Dünya yaşlandıkça insanların zihinsel gelişim kapasitesi daha çok gençleşiyor. İlkçağların ilkel hayatından daha modern, daha bilimsel ve daha çok aklını kullanma şeklinde özetlenebilecek bir geleceğe doğru hayat ilerliyor. 21.yüzyıl,  insan aklını kullanma açısından maksimize olmuş ve geçmişle kıyaslanmayacak bir ivme kazanmıştır. Geçmişin bilgi birikiminden süzülen hızlı bir süreçten çok geometrik oranda artan bir gelişme söz konusu. Özellikle teknolojik ve bilimsel gelişmeler son 30 yıla damgasını vurdu.

Teknoloji alanındaki gelişmeler insanların kabul görmüş yaşam kalıplarını tersyüz etti. Buna direnmenin mümkün olmadığı bir yaşam evreni oluştu. Kadını, erkeği, genci, yaşlısı hülasa herkes bundan payını aldı ve almaya da devam ediyor. Artık yapay zekânın dünyasındayız. Giyilebilir teknolojiden tutunda, metaverse denilen arttırılmış gerçekliğin karşısında biraz şaşkın, biraz mutlu ve biraz da kırgınız. Durdurulamayan hiper teknoloji, üretim ve tüketim çılgınlığı; ekosistemin varlığını alt üst eden bir evreye doğru ilerliyor.  Bir kısmımız bunun arkasında masum masum bakıyoruz bir kısmımız da sanal evrende küçük bir arsa alma peşindeyiz! 

Her şey bu mecrada devam ederken çocuklarımıza nasıl bir gelecek bırakacağımız konusu ve onların yaşam tarzına ilişkin sorulara cevap arıyoruz. Yeni nesli nasıl yetiştireceğiz konusunda karışık ve karmaşık bir ruh haleti içindeyiz. Onlar adına kendi ölçütlerimize göre bir hayat planlarken onlar çoktan yapay zekânın derinliklerine demir attılar. İmkânlar ölçüsünde teknolojinin dünyasında gezinip duruyorlar. Her zamankinden farklı yeni nesil çocuklarla baş başayız. Süregelen geleneksel çocuk yetiştirme yöntemleri işe yaramıyor. Tasavvur edilemeyen bir paradigma değişikliği var. Onların ihtiyaç ve beklentilerine cevap veremediğimizden olsa teknolojinin imkânlarını sunarak onları kazanmaya çalışıyoruz. Oysa atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti. Yetişemiyoruz zamanın ruhundan süzülen yaşam hızlarına. Beklentilerimiz, yaklaşımlarımız çoğu zaman onların zihin dünyasında yer bulamıyor.

Yeni nesli tanımlamak için kullanılan X, Y ve Z kuşağının sınırlarını da aşan süper bir nesille karşı karşıyayız artık. Kimilerinin Alfa Kuşağı diye tanımladığı bu kuşağın ihtiyaçlarını karşılamak kolay değil. Ne istediklerini ya bilemiyoruz ya da onlar ne istediklerini bilmiyorlar. Onların hayatlarına bir şeyler katmakta zorlandığımız için isteklerine boyun eğen bir ebeveyn profili oluştu. Önceki kuşaklar gibi kurallarla kısıtlanamıyorlar. Yönlendirici ebeveyn modeli onlarda işlemiyor, işleyecek gibi de durmuyor. Dijital dünyanın imkânları onları  sonsuz sayıda perspektifle temasa geçirdiğinden, enerjilerini kontrol altına almak oldukça zor. Fiziksel efor harcamadıkları için daha agresif ve kırılganlar. Kuşak farkı asimetrik geliştiği için geleneksel yaklaşım modelleri yetersiz kalıyor.

Onların duygu dünyasında kendi açımızdan ikilemleri azaltmak ve başarmaları için farklı yöntemler deniyoruz. Markalı giysiler, son model telefonlar, fast foot yiyecekler, önlerine koyduğumuz dilimlenmiş meyvelerle onları kazanmanın yollarını arıyoruz. Okumaları için tüm imkânlarımızı seferber etmişiz. Oysa bir şeyi ıskalıyoruz. Sosyalleşmeleri için, ailenin ve toplumun asgari alışkanlıklarını vermekten uzağız. Çünkü evdeki zamanlarının çoğunu odalarında geçiriyorlar. İnsan ilişkilerindeki sosyal formların birçok yerinde yer almıyorlar.  Dijital platformların derinliklerinde kendilerine bir dünya inşa etmişler. Çoğu belki başarılı ama mutsuz ve doyumsuz. Kırılgan, hayır kelimesine tepkili, tartışma ve eleştiri kültüründen uzak bir yaşamın kıyısındalar. Dolayısıyla bu yeni nesil belki teknolojinin zirvelerinde birçok şey üretecekler, inovatif yeniliklere imza atacaklar ya da hayatımızı çok kolaylaştıracak birçok projede yer alacaklar. Ya insani ilişkiler… Biraz da oraya odaklansalar, hayat daha güzel olmaz mıydı? Konu hakkında düşünmeye, tartışmaya, yöntem bulmaya ya da onları hayatla ilişkilendirecek birçok yol bulabiliriz/bulmalıyız.  

Bu çok zor olmasa gerek, başarabiliriz...
.

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
19Nis

KÜTÜPHANEM DAĞILIRKEN

28Şub
21Şub

5 Milyon Kişi Neden Yalnız?

02Şub

Bir Gecede Kaybedilen Yarınlar

10Ara

PISA Neden Önemli?