23 Kasım'da Malatya'da meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki depremin ardından, depreme hazırlıklı olmadığımızı ve deprem sonrası davranışlarımızın ne kadar yanlış olduğunu bir kez daha gördük.
Depremden sonra Malatya'da tüm sokaklar araç trafiğine kilitlendi, benzin istasyonları, marketler ve bankamatikler önünde uzun kuyruklar oluştu. Bu durumda yapılması gereken, evlerimizden güvenli bir şekilde çıkarak yürüyerek toplanma alanlarına gitmek veya araçlarımızı boş alanlara park ederek trafiği aksatmamak olmalıydı.
Biz, acil durumlarda emniyet, sağlık ve itfaiye ekiplerinin müdahalesini zorlaştırarak hem kendimize hem de çevremizdeki insanlara zarar verdik.
Bu sorumsuzluk ve bencillik ne zaman son bulacak? Devletten her şeyi bekleyen ve kendi bildiğini yapan bir toplum olarak, deprem gerçeğini kabullenip önlem almak yerine, her seferinde aynı hataları tekrarlıyoruz.
Bu konuda, valilik, sağlık bakanlığı ve Malatya belediyesinin hızlı ve etkili bir şekilde halkı bilgilendirmesi ve yönlendirmesi takdire şayan. Ancak bu kurumların çabaları tek başına yeterli değil.
Biz de vatandaşlar olarak, deprem öncesi ve sonrasında yapmamız gerekenleri öğrenmeli ve uygulamalıyız. Sözlerimi bitirirken, 6 şubat Kahramanmaraş depreminde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Eğitim gerçekten şart...