Doç. Dr. Ahmet AKBABA

2023 Eğitim Vizyonumuz İçin Sn. Bakan Selçuk'a Açık mektup. (2)

Doç. Dr. Ahmet AKBABA

Sitemiz Köşe Yazarı,  Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doc. Dr. Ahmet AKBABA’dan, 2023 Eğitim Vizyonumuz İçin Sn. Bakan Ziya SELÇUK'a Açık Mektup var. Bugünden itibaren, bir dizi halinde eğitim sistemimizin yarını açısından, bilimsel temelde önerilerimizin yer aldığı yazı dizimiz devam ediyor...

 MEB ve Eğitim camiasında tartışılması, uygulamada karşılık bulması temennisi ile... 

  1. GİRİŞ                           

Eğitim bir devletin kalkınmasının temelidir. Bir devletin en önemli zenginlik kaynağı eğitilmiş insan kaynaklarıdır. Kalkınmasını gerçekleştiren devletler eğitim sorunlarını büyük ölçüde çözmüşlerdir. İnsana yapılan yatırım en karlı yatırımdır.

Eğitime ayrılan kaynakların israf edilmeden çağdaş bilimi yakalamak ve bilim üretmek amacıyla kullanılabilmesi için eğitim yöneticilerinin denetleyicilerin ve uygulayan öğretmenlerin çok iyi yetiştirilmeleri gerekmektedir. Eğitim; sosyal, ekonomik ve kültürel değişmeyi etkileyen, toplumun geleceğine yön ve şekil veren bir kurum ve süreç olarak kabul edilmektedir (Özdil 1973).

İnsan Kaynakları Yönetimi (İ.K.Y.) de uygun ehliyetli liyakatli insanı bulma ve örgüte çekme, örgütteki insanı yetiştirme, yönlendirme -motive etme, yönetme ve onun iş doyumunu ve psikolojisini sağaltarak örgütün insan uzantılarını da kazanma ve örgüt amaçlarını etkili bir biçimde gerçekleştirme işidir. Kaliteli, etkili ve verimli bir eğitim, çağdaş demokratik ve laik bir devletçilik anlayışının ürünüdür.

İ.K.Y.deneme yanılma yoluyla başarı kazanılmasına meydan vermeden, insanı bilgilendirmektedir. İ.K.Y.de öğretme, yetiştirme problemleri birlikte çözme, örgütü ve işini sevdirme örgütsel bağlılık ve bütünleşme, benimsetme amaçları içselleştirme iş ve örgütüyle özdeşleşme olma hali vardır.

İ.K.Y. de örgüt ikliminin sevgi saygıya, sosyal ve samimi duygulara dayandırılması vardır. Örgütte yönetici -memur, yönetici -işçi, işçi-işçi vs. İlişkileri sevgi, saygı üzerine kurulmuştur. Okulda müdür ile öğretmenler, memurlar, hizmetliler, öğretmenler arası ilişkiler, öğretmen -memur ve hizmetli, hizmetli-hizmetli, hizmetli -memur ve amir ile personel -öğrenci, öğrenciler arası ilişkiler, öğrenci veli ve tüm personel arasında samimi sevgi ve saygıya dayalı bir ortam vardır bu ortamı yönetici oluşturur. Yönetici, güç kaynaklarından bilgi ve yönlendirme -etkileme gücünü, makam, mevki, ödül ve ceza gücünden çok daha fazla kullanır.

Eğitim sisteminin en önemli dinamiklerinden olan eğitim yönetiminin kalitesi, eğitiminin daha iyi değerlendirilerek uygulanmaya konması, ülke kalkınmasını da beraberinde getirecektir. Eğitim yöneticileri öğrencileri kapasiteleri oranında ve ilgi istidatları doğrultusunda yönlendirerek yetiştirme ve verimliliği artırma zorundadırlar. Bu amaçla üstün beyin gücümüzün klasik eğitim anlayışı içerisinde heder edilmemesi ve en iyi şekilde değerlendirilmesi kaliteyi ve verimliliği de kalkınma ve büyümeyi de beraberinde getirecektir.

Eflatun, üstün zekâlı çocukların eğitimi konusunda Republic adlı eserinde üstün zekâlıların toplumu yönetmeleri için daha yüksek bir eğitiminden geçirilmelerini tavsiye etmektedir (Cornfort, 1972). Bilgi teknolojilerindeki ilerlemeler, paranın olması, insan gücünün fazlasıyla olması, üstün zekâlı insanların çokluğu vs… tek başlarına yeterli midir? Bunların hepsi bir arada bulunsa bile yeterli değildir, bu faktörleri bir araya getirip kaliteli eğitim verilmesini sağlayan belli amaçlar doğrultusunda ve etkili bir biçimde yönetecek mükemmel yetiştirilmiş eğitim yöneticilerine ihtiyaç vardır.

  1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Bu araştırmanın amacı; Alp vatansever cesur ve çalışkan bir insan tipi yetiştirebilmek için tarihi bakış açısıyla eğitimde yeni bir model ortaya koyarak uygulamaya ışık tutmaktır. Araştırma kaynak taraması ile yapılmış nitel bir araştırmadır. Araştırmanın evrenini Türk tarihi, eğitim uygulamaları oluşturmaktadır.  

Mevcut Eğitim Sistemine Genel Bir Değerlendirilmesi

            Son yıllarda Türkiye de devleti oluşturan alt sistemlerde önemli gelişmeler olmasına rağmen eğitim sistemimizde diğer sektörlere nazaran önemli gelişmeler kaydedilememiştir.

Türk eğitim sistemi Cumhuriyetin ilk yıllarından beri yabancı uzmanlarca şekillendirilmiş batı ve ABD kaynaklı eğitim sistemleriyle düzenlenmiştir. Batı kaynaklı sömürgeci eğitim sistemleri milli bünyeye uymadığı için veya biinçli olarak arızalı düzenlenmiş, eğitim sisteminin sorunları gittikce artarak devam etmiş bilim ve teknolojide dünyadaki layık olduğu yeri alamamıştır.

            Türk Eğitim sistemi için belirlenen genel ve özel amaçlara, amaçları gerçekleştirecek uygulamada programlar düzenlenemediği için hiçbir zaman bu amaçlara ulaşılamamıştır. Eğitim sistemini oluşturacak ve eğitim sistemine yön verip amaçları gerçekleştirecek temel uygulama sürecini oluşturacak faktörleri belirlenemediğinden ezberci eğitim sistemiyle millet uyu yavrum uyanack günler var veya uyu uyu yat uyu denerek hep uyutulmuştur.

            Bu çalışmanın asıl amacı küresel dış güçlere bağımlı sömürgeci insan yetiştirme amaçlı Türk eğitim sistemine milli ve yerli Türk kültür ve tarihine uygun süreç boyutunda yeni bir model sunmaktır.

Yazarın Diğer Yazıları