Bir zamanlar Malatya’da şehrin en işlek caddesi olan İnönü caddesinde mantar gibi türemiş sonu evim yada tasarrufla biten insanlara faizsiz ev veya araba alma imkanı sunacağını belirten onlarca firma açılmıştı.Kendi kendime demek ki bu firmalar doğru çalışıyorlar ki insanların teveccühünü kazanıp çoğalabiliyorlar diye düşünüyordum.Temmuz ayında birden bu işyerlerinin büyük bir çoğunluğunun kapandığını gördüm.Konuyu araştırdığımda bu faizsiz tasarruf firmalarına TMSF’nin el koyduğunu öğrendim.
Faaliyet gösteren 35 şirketin 21’ini devlet tasfiye ederek TMSF’ye devretmiş,8 firma krndisini feshederken sadece 6 firmanın faaliyetlerine devam edilmesine izin verilmiş.Eminevim,Füzulev,Sinpaş Yapı,İmece Yatırım,Katılımevim ve Mesken Finans birleşme yoluyla,Birevim ve Çözüm Tasarruf da yine birleşme yoluyla ayakta kalabilmiş.
İnsanların dini duygularla hassasiyet gösterip sonrasında mağdur edilmeleri bana çok acı geliyor.Durum bu sistemlere üye olmuşlara bir dokun bin ah işit cinsinden.Kapatılan 21 şirketin mağdur sayısı 54 bin .Bunları aileleriyle birlikte hesap edecek olursak mağdur sayısı yüz binleri buluyor.Bu kişilerin kapatılan firmalardan alacakları ise yaklaşık 765 milyon TL civarında.
Bu kadar insan mağdur edilmeden önce bu firmalarla ilgili neden sağlam bir altyapı oluşturulmadı?BDDK neden 100 milyon lira sermaye şartı getiren yasal düzenlemeyi bu firmaların ticari faaliyetlerine başlamalarından önce şart koşmadı?Şu an bu mağdurların yürütecekleri hiçbir hukuki süreç yok.Yatırdıkları paraları günden güne enflasyon ve döviz karşısında eriyip gidiyor.İnternet sitelerinde yer alan haberlerde mevcut mağduriyetten dolayı intihar eden,eşiyle boşanmış aileler bile mevcut. İnsanlar dini hassasiyetlerinin suistimal edilmesinden dolayı dinden imandan soğuduk diyorlar.Bunu yapmaya bu mağduriyetleri yaşatmaya kimsenin hakkı yok.
Konunun uzmanları faizsiz denen bu sistemin kendi içinde de bir çok sıkıntı barındırdığını belirtiyorlar.Bu sistemlerde en çok rastlanan şikayet organizasyon ücreti adı altında alınan yüksek meblağlar.Üstelik bu sistemden çıkmak istediğinizde organizasyon ücretinin geri alınamadığını belirtiyorlar.Bir miktar üzerinde anlaşıp sisteme üye olduğunuzda eğer üyeliğinizin üzerinden yıllar geçip hâlâ size kura çıkmamışsa alacağınız para değerini yitirmiş oluyor.Diyelim ki iki yüz bin liralık ev için sisteme yazıldığınızda iki yıl sonra size iki yüz bin lira verilmesi bir anlam ifade etmiyor.Çünkü iki yüz bin liraya ev bulamıyorsunuz.
Sistemden şikayetçi olanların yine anlattıklarına göre kurada isminiz çıksa bile para size hemen teslim edilmiyor.Eksper ücreti,noterden alınacak vekaletler,kefiller ve eşlerinin noterden imzaları,DASK ve konut sigortaları masraflarını ödeyip şirketin size para vermek için belirleyeceği günü beklemeniz gerekiyor.Bu sürenin bazen bir ay bazen iki ay hatta bazen altı ay sonra olabildiğini duydum.Haliyle birçok ev sahibi evin satışı için bu kadar süreyi beklemek istemedikleri için ya evlerini satmıyorlar yada belirsiz süreçten dolayı yaptıkları satış sözleşmelerini iptal ediyorlar.Birçok mağdur günü gününe taksitlerini ödediklerini ama iş teslimata gelince bana firma mazeretler göstererek teslimatı geciktirdiklerini anlatıyorlar.Yazık günah ya.O kadar süre bekle kurada ismin okunsun ve sonrasında mağdur edil.Olacak iş değil.Diyelim bütün bu zor engelleri aşmayı başardın bu sefer de ödeyeceğin taksit miktarını artırıyorlarmış.Örneğin;iki bin TL taksit ödeyen üyenin taksit miktarı teslimattan sonra üç bin TL’ye çıkıyormuş.Ev aldığında işler kolaylaşacak diye beklerken bu sefer işler daha zorlaşıyormuş.
Her ne kadar sistemin şikayet edilen ve olumsuz yönlerini yazsak da belki sistemden memnun kalmış,sistemden faydalanmış kişilerde olabilir.Bu durum çok iyi işleyen bir sistem olduğu anlamına gelmez.Devletin isimleri evim veya tasarruf ile biten firmaları mağdurların istek ve şikayetleri doğrultusunda denetleyerek sorunları çözecek, mağduriyetleri ortadan kaldıracak bir yapıyı oluşturması gerekiyor.Şirket ve üyeleri arasındaki iş ve işlemler kanun ve yönetmeliklerle belirlenerek üyelerin hakları korunacak şekilde uygulamaya konulmalıdır. TMSF’nin el koyduğu firmalarda bulunan mevduat ivedilikle hak sahiplerine dağıtılmalıdır.İvedilikle diyorum çünkü domatesin fiyatının bile bir gün sabit kalmadığı bir dönemde mağdurların alacaklarının bekletilmesi mağdurların aleyhine olan bir süreçtir.”Ödediğimiz paralar pul oldu” feryadına yetkililerin bir an önce kulak vermesi ve bu mağdurların mağduriyetlerine son verilmesi gerekmektedir.
Selam ve dua ile…
