Çocuk edebiyatı eserleri olarak piyasaya sürülen ve içerisinde eğitici öğretici özellikler barındırmayan kitapların çocuklarımıza hiçbir şey kazandırmadığı veya kazandıramayacağı aşikârdır. Bazen bu eserlerde çocuklara bir şeyler kazandırmanın ötesinde içerisinde bize ait olmayan, bu toprakların örfüne, inanışına uygun olmayan birçok davranışın doğrudan veya dolaylı olarak bu yayınlarla çocuklarımıza aktarıldığını görmekteyiz.
Büyük yayınevleri yaptıkları reklamlarla, doğruluğunu bilemediğimiz yüksek baskı rakamlarıyla okuyuculara hiçbir edebi yönü bulunmayan, tüketim kültürüne yönelik popüler eserleri büyük şaheserler olarak topluma lanse etmekteler.
İşte burada en büyük görev anne ,baba ve eğitimcilere düşüyor. İçerisinde bize ait olmayan yaşantıları ve davranışları barındıran özelde kitaplar genelinde ise sanat adına yapılmış tüm eserleri araştırmalı, incelemeli ve çocuklarımızın istifadesine öyle sunmalıyız. Bunu yapabilmek içinde tabii ki en başta anne ve babaların sonrasında ise okullarımızda öğretmenlerimizin bu eserleri okuması ve incelemesi gerekmektedir. Sınıf ve okul kitaplıklarında bulunan olumsuz davranışlar barındıran kitapların öğretmenler eliyle öğrencilere okutulacağını düşündüğümüzde konunun ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlamaktayız.
Tam da bu konudan bahsetmişken bir kitabı size tanıtmak istiyorum. Ekim ayının başında Ahir Zaman yayınlarından Ramazan Aladaş’a ait İyilik Bulaşıcıdır eseri yayınlandı. Eser on beş hikâyeden oluşmakta ve eser ismini de bu hikâyelerden birinden almakta.
Bu kitap yazarın ilk eseri. Kitabı incelemeye başladığınızda içindekiler kısmında on beş hikâye ismi ve bu hikaye isimlerinin altında parantez içindeyazılmış deyimlerin yer aldığını görmekteyiz. Anlaşıldığı kadarıyla yazar çocukların anlamakta zorlandığı zihinlerinde somutlaştıramadıkları ya da mecaz anlamda kullanılan deyimleri hikâyelerle öğretebilmek gayesi gütmüş.
Bu tarzda deyimleri öğretici hikâye çalışmaları var ama bu eserler deyimlerin ortaya çıktığı tarihsel süreci anlatmakta. İyilik Bulaşıcıdır eseri günümüze indirgenmiş olması, konularını günlük yaşantılardan seçmesi açısından yayın tarihinde bir ilk olma özelliği taşıyor.
Seçilen deyimlere baktığımızda ise ağzında bakla ıslanmamak, nutku tutulmak, göz hakkı, ele avuca sığmamak, işi yokuşa sürmek gibi deyimlerin seçildiğini görüyoruz. Yazar bu deyimleri akıcı bir dil kullanarak, günlük olaylardan oluşan hikâyelerle okuyucuların beğenisine sunuyor.
Yazar eserinde kimi hikâyelerinde gülümsetirken kimi hikâyelerinde okuyucusunu hüzünlendiriyor. Kimi hikâyelerde ümidi aşılarken kimi hikâyelerde çalışmayı, azim göstermeyi, zorluklar karşısında yılmamayı örnek karakterlerle önümüze koyuyor.
Hikâyelerde değerler eğitimi de unutulmamış. Sevgi,dostluk, arkadaşlık, büyüklere saygı,vefa,doğruluk gibi günümüzde anlamını yitirmiş değerler hikâyelerde tekrar okuyucusuna anlatılıyor, hatırlatılıyor.
Eser her ne kadar çocuklar için eğitici ve öğretici unsurlar taşısa da büyüklerinde rahatlıkla sıkılmadan okuyabileceği, kendimizden bir şeyler bulabileceğimiz bir eser olma özelliği taşıyor.
İyilik Bulaşıcıdır eseri yüz kırk üç sayfadan oluşmasına rağmen okuyucusuna bir oturuşta okuyup bitirilebilecek bir eser havası veriyor. Belki hikâyelerin kısalığı, hikâyelerde akıcı ve anlaşılır açık bir dil kullanılması,seçilen konuların okuyucuyu sıkmaması insana bu havayı veriyor,
Kısacası İyilik Bulaşıcıdır eseri çocuklarımıza gönül rahatlığı ile okutabileceğimiz çocukların okuma alışkanlıklarına faydalı olarak görebileceğimiz, hayatlarına değer katacak bir eser olarak piyasadaki yerini almış bulunmakta. Popüler kültür mü yoksa değerlerimiz mi ayrımını yapmak ve ona göre yazılmış eserlerle çocuklarımızı yetiştirmek de sizlerin inisiyatifine kalıyor.
Selam ve dua ile…