Evvel zaman içinde kalbur saman içinde.Darıyı yeni buldum ,nahırların önünde. Nahır mahır demeyin , ayı inine girmeyin . Ayı beni korkuttu . Kuyruğunu salladı.Arı girdi kovana , ayı kaçtı ormana , nahır daldı ağıla , Çocuk daldı masala. Masalcı mesal diyeli ,herkes onu dinledi .
Bir bakalım ne dedi?
Bir varmış bir yokmuş .Küçük bir orman evinde yaşayan mutlu bir aile varmış . Kışın gelmesi ile birlikte aile içinde güzel sohbetler , bol kahkahaların yükseldiği bu evde yaşamak isteyen ormandaki bazı hayvanlarmış . Onların mutluluğu ile tüm hayvanlarda mutlu olurmuş.Çok yakında olan ayı ailesinin ini , karıncaların yuvası , köpeklerin kulübesi ise evin tam bitişiği ve sadık bekcileriymiş bu ailenin.Aslında tüm hayvanlar bu aileyi benimsemişler .Ailede evin annesinin Sultan kızın hayvanlarla çok samimi olmasını istemiyormuş. Onlardan uzak durmalarını istermiş.
Yeni yılın gelmesi ve karın yoğun yağması ile tamamıyla evdekilerin neredeyse tüm gün evden çıkmamalarına neden olmuş. Bu ise hayvan dostların meraklarına sebep olmuş .
Ayının merakı artmış . Evin kapısını çalmaya karar vermiş . Kapıyı evin küçük kızı Sultan kız açmış .
" Nerelerdesiniz ? Merak ettik " diye sormuş.
Sultan kız çok üzgünmüş. Annesi ve babasının hasta olduğunu söylemiş.
Ayı hemen inine gitmiş. Balı alıp gelmiş.
Balı yedirmesini söylemiş Sultan kıza.
"Baldan derman olur mu ? "Diye düşünmüş küçük kız o an .Yedirmiş anne ve babasına balı.
Üç gün sonra derman olmuş anne babasına. Anne babası eskisinden daha sağlıklı olmuşlar.Mutluluk sesleri evi ormanı yine sarmış.
Gel zaman git zaman , evindeki balın bittiğini farketmiş ayıcık. Hemen aklına verdiği balı geri istemek gelmiş
." Al yanaklı güzel huylu ,tatlı dilli, ormanımızın tatlı sultan kızı nasılsın? dilinden bal akanımız , sözünden hep tad aldığımız , bal kaymaklımız , bal kaldı mı? Aç kaldım , sorsam mı sormasam mı bilemedim , utana , sıkıla geldim kapına , şu ayı kardeşine derman var mı ? "
"Balın biteli günler oldu.Aylar oldu.Ama derman oldu.Balı yiyeni belli.Senden bize hayır oldu." Demiş.
Ayı hiç birsey dememiş . Ne yapacağını bilememiş . İyice acıkmış .Karnının gurultusu üç dağ ötedeki ormandaki ayı ininde bile duyulmuş .
Ayı vermiş kovanı kurda, koş demiş , durma demiş , yetiş .
Kurt öyle bir hızla gelmiş ki atlar ,geyikler hızına şaşırmış.
Yetiştirmiş kovanı ayıya.Yedikçe yemiş yemiş yemiş. Sonuna gelmiş ki bir arının kovanda durduğunu görmüş.Arı ona " rahat uyu.Sen uyandığında gökyüzü daha parlak olacak "demiş..Uykuya dalmış ayı. Rüyasında Kraliçe arı ayıdan artık uyanması gerektiğini söylemiş.
Uyandığında kapısının önü çiçek doluymuş. Arılar bir çiçekten diğer çiçeğe konup duruyormuş. Evin kapıları ardına kadar açık , Sultan kız , anne babası yanındaymış. Hemen ayıya sarılmışlar .
"Hep senin uyanmanı bekledik durduk.Sana teşekkür etmek istiyoruz.Herzaman kendi ailen , yakının yardımına, yanına yetişmeyebilir. Sen canımızdan daha yakın oldun . Senin hakkını ödeyemeyiz" diyip gönlünü almışlar. Ona bir kovan vermişler. Kovandaki arıların hep ona bal toplayacaklarını söylemişler. Sultan kızın her zaman en iyi dostlarından biri ayı olmuş
Gökten üç elma düşmüş biri anlatanın başına, biri dinleyenin başına , biri de dostunu iyi seçenlerin başına.
Berat BİNGÖLLÜ
Okuloncesi Öğretmeni
Elaziğ Anaokulu