Güzel bir bahar sabahı arıcık gürültü ile uyandı. Gürültünün nereden geldiği yeri bulmak istedi. Etrafa baktı. Sağa baktı. Sola baktı. Kovana yakın küçük bir lavanta tohumuydu. Direniyordu. Fakat olmuyordu. Yağmurun yağdığı günler tam çıkacakken toprak üstüne, sanki toprak istemiyordu. Korkuyordu yeryüzüne çıkmasına.
Arıcıktan yardım istedi.
" Çıkmalıyım, etrafa güzel kokular salmalıyım. Beni başka yere götür. Suyun daha çok olduğu yerlere. Yalvarırım arıcık "
Dedi.
Arıcık tek başına bunu yapamazdı. Hem çok da suya yaklaşamazdı.
Tırtıl ise yerinden hiç memnun değildi. O ise daha çok yaprağın olduğu yere gitmeliydi. Kelebek olmak istiyordu. Heyecanlıydı… Fakat ömrünün kelebek olunca kısa olacağını bilmiyordu.
Uğur böceği ise sessiz sakin dolaşıyordu ise herkes mutluysa mutlu oluyordu. Bu yüzden mutlu sayılmazdı.
Etrafındaki tüm minik hayvancıkların sessiz ve çaresiz olduğunu hisseden bir gri bulut onlara yardım edebileceğini söyledi. Zaten renginden o da mutlu değildi. İçinde bir top rüzgar, bir sürü yağmur kristalleri biriktirmişti. Onu dışarı boşaltmalıydı.
"Arıcık bana bakar mısın? Seni istediğin yere bir çırpıda gönderebilirim biliyor musun? "Dedi.
“Öyle mi?
Çok mutlu oldum. Yalnız sorun ben değilim galiba. Mutluluk sepici galiba. Yanımda lavanta çiçeği açamıyor. Çünkü yağmur yetmiyor.
Tırtıl Kelebek olmak istiyor. Yine yağmur yok. Uğur böceği bizim mutsuzluğumuzdan etkilendi. O da yerinden kımıldamıyor. Biz kocaman bir aileyiz. Sen bize yağmur bulutu ol. Hepimiz şenlenelim. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için. Göreceksin " dedi.
Gri bulut söz verdi ama güneşle işbirliği yapmalıydı.
Güneş tam akşamüstü uyumak için dağların ardında sanki bir çizgi gibi yok oluyordu ki arıcık olanları anlattı.
Güneş yorgundu. "Sabah bir bakalım " dedi.
Sabah; şimşeklerin çaktığı, yağmurun yağdığı bir gün ile uyandı lavanta çiçeği.
Günün en güzel sürprizini ise gri bulut yapmıştı ona. Yanında küçücük bir göl oluşturmuştu. Artık lavanta çiçeği mutlu olacaktı. Tabi ki yanında bulunan arıcık, tırtıl da ve Uğur böceği de.
Ama kısa zaman sonra lavanta çiçeğinin kokusu etrafa yayılmasına rağmen yanında tırtıl, gri bulut ve arıcık yoktu.
Tırtıl yapraklar bol olunca yedikten sonra çok zarif bir kelebek olmuştu.
Lavanta çiçeğinin yanındaki gölcük ise belki de gri buluttu ne dersiniz ?.
Arıcık mi? Bir o kovana, bir o çiçeğe dolaşıp durdu.
Ugur böceği mi?o da tüm çocukların ellerinde belki de. Çünkü çocukların dillerinde
"Uç uç böcecik
Uç uç böcecik, Annen sana terlik pabuç alacak Uç uç böcecik, Annen sana terlik pabuç alacak"
Söylediler her bahar gibi bu baharda.
Çocuklarımıza mutluluğu yayacaklardı.
Çocuklar her şey tabiatta zamanla değişecek. Bizler gibi. Yeter ki hazırlıklı olalım. Olur mu?
Berat BİNGÖLLÜ
Okuloncesi Öğretmeni
Elaziğ Anaokulu