12 EYLÜLDarbesiyle İlgili Cevap Bekleyen Sorular - Nuri GÜRGÜR

12 EYLÜLDarbesiyle İlgili Cevap Bekleyen Sorular


12 Eylül Askeri Darbesi’yle ilgili 42 yıldan beri çok şeyler konuşuldu, yazıldı, anlatıldı ve tartışıldı. Ancak bu konuda hala aydınlatılmayan bir çok noktalar var. Çünkü darbenin gerekçesi olarak öne sürülen o günlerdeki kaotik ortam aniden ortaya çıkmadı. Adeta bu tarz bir müdahalenin psikolojik zeminini oluşturacak tarzda bir kuluçka dönemi yaşandı. 12 Mart Muhtırası’nın ardından bir süre sessizliğe bürünen radikal solcu örgütlerin, 74 affından sonra hızla çoğalmaya, eylemler yapmaya başlamasıyla fitnenin kapağı kaldırılmış oldu.

Olaylar hızla tırmanıp giderek kitlesel  çatışmalara  dönüşürken, devletin savunma mekanizması işlevini yapmak durumunda olan kurumlar bu görevlerini ne ölçüde yerine getirdiler?

Hükümet Cumhurbaşkanına, MGK’na gerekli bilgileri düzenli olarak verdiler mi? Topladıkları istihbaratın analizini yaparak, ne yapılmak istendiğine ve neler olabileceğine ilişkin değerlendirme raporları sundular mı? Dışarıdan TIR’lar ve gemiler dolusu her cins silahı kimler ne amaçla gönderiyordu, bunların çoğu nasıl olup da ele geçmiyordu; bunu titizlikle araştırıp menşeine kadar gitmek çok mu zordu ?

Kahramanmaraş olaylarını sol örgütlerin çıkardığı açıklamasını yapan İçişleri Bakanı Em.Gn. İrfan Özaydınlı’nın değiştirilmesine yerine Marksist kimliğini herkesin bildiği Hasan Fehmi Güneş’in getirilmesine neden ihtiyaç duyuldu? Bu vahim olaylar üzerine üç büyük kent dahil  birçok yerde sıkıyönetim ilan edilmesine rağmen eylemler  neden durdurulamadı? Caddelerde sözde bu tarz gösterileri engellemek üzere görevlendirilen askerlerin yanlarında yapılan eylemlere niçin müdahale edilmedi ?

MHP Genel Merkezi’ne güpegündüz baskın yapmaya kalkışan, yarım saatten fazla otomotik  silahlarla ateş ateş açan gruba üç yüz metre uzaklıktaki polis karakolundan neden müdahale edilmedi ? Meclis’te grubu bulunan ülkenin büyük partilerinden birine böylesine bir saldırının yapılmış olmasının anlamı niye araştırılmadı ?Bu olayla ilgili ciddi bir soruşturma neden yapılmadı?

Ülkede kendi düzenlerini kurmak için “devrimci halk savaşı “ yaptıklarını ilan eden radikal solcu örgütler , hedeflerine ulaşmakta  en büyük  engel olarak gördükleri MHP yöneticilerini ve mensuplarını, ülkücü gençleri ve öğretmelerini hedef alırken neden etkili önlemler alınmayıp seyirci kalındı ?Ülkücü gençlerin canları pahasına neleri ve hangi değerleri  korumaya çalıştıklarını ısrarla görmezlikten gelen Evren ve ekibinin , darbeden önce MHP ile bazı  sorunlar yaşayan Nurettin Soyer’i Başsavcı yapması tesadüf müdür? Soyer’in baştan sona ideolojik bir hezeyan olan, Türk milliyetçiliği düşüncesini ve Türk Ocakları dahil tüm milliyetçi ve  ülkücü kuruluşları krimalize etmeyi amaçlayan 222 kişi için idam talep edecek kadar azgınlaşan 997 sayfalık iddianamesini makul bularak, 587 sanıklı davanın açılmasına izin veren  darbecileri kimler ve hangi merkez yönlendiriyordu? Sadece bu tercihi yapmaları bile  zihniyet dünyalarını yansıtmıyor mu? 

Bütün bu ve benzer soruların cevapları bulunmadan 12 Eylül Darbesiyle ilgili anlatılanlar eksik kalacaktır. Dolayısıyla gelecek nesillerin, 12 Eylül öncesi dönemde Türkiye’nin hangi tehditlerle karşı karşıya kaldığını, ülkücülerin  çok ağır çilelere, zorluklara katlanarak nasıl bir misyonu yerine getirdiklerini anlamaları kolay olmayacaktır.

Bu yazı daha önce Sn. N. Gürgür'ün Sosyal medyasında Yayınlanmıştır.


 

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!