Nuri GÜRGÜR

801 Yıl Arayla Tarihin Seyrini Değiştiren İki Savaş

Nuri GÜRGÜR

1071 MALAZGİRT VE 1922 BÜYÜK ZAFER 
Aylardan Ağustos günlerden cuma 
Gün doğmandan evvel iklim-i Rum’a 
Bozkurtlar ordusu geçti hücuma!
Ya Allah Bismillah Allahüekber..
Önde yalın kılıç Türkmen Başbuğu
Ardında Oğuz’un elli bin tuğu
Andırır Altaylar’dan kopan bir çığı 
Ya Allah Bismillah Allahüekber! 
Yiğitler kan döker, bayrak solmaya
Anadolu başlar vatan olmaya
Kızılelma’ya Hey! Kızılelma ‘ya 
En güzel marşını vurmakta mehter 
Ya Allah Bismillah Allahüekber!

26 Ağustos 1071’de Malazgirt ovasında karşılaşan iki ordu arasında sgusal bakımdan.büyük dengesizlik vardı. Bizans hükümdar Romen Diyojen’in ikiyüzbinden fazla askerine karşılık Sultan Alparslan Han’ın ordusunu mevcudu bunun dörtte biri kadardı; ila’yı Kelimetullah uğruna savaştıklarının bilincindeydiler. Şehitliğin bu uğurda kavuşulacak en yüce bir makam ve İlahi bir armağan olacağını biliyorlardı .En başta Sultan Alparslan gidiği beyaz elbiseleriyle, yalın kılıcıyla askerlerine bu makama ulaşmaya hazır olduğunu göstererek küffara hüçum emrini veriyordu 

Aslında Türk boyları bu zaferden önceki yıllarda da birkaç koldan Anadolu’ya girmeye, bazı yerleşim alanlarında hâkimiyet kurmaya başlamışlardı Ancak Malazgirt zaferiyle Bozan’ın hamle gücü tamamen kırıldı Diyojen’den sonra hiçbir Bizans hükümdarı hızla yayılan Selçuklu hakimiyetini önlemek amacıyla büyük çaplı ordular kurmaya yönelemedi Kısacası Malazgirt zaferi Anadolu’nun Türklere vatanlaştırılmasının kapılarını açtı. Bizlere bu toprakları kılıçlarının hakkı olarak sunan, ileriki asırlarda dinimizle ,dilimizle ,akın akın arkadan gelip yerleşen Türk etnisitesiyle yani bütün medeniyet ve kültürel unsurlarımızla bunu sosyolojik ve siyasal bir olguya dönüştüren aziz ecdadımızı bir kere daha rahmetle , hürmetle , muhabbetle selamlıyorum 

Ağustos ayı bir bakıma Türklüğün “ Zafer Ayı”dır. Malazgirt nasıl Anadolu’nun vatanlaştırılmasının kapılarını açtıysa 26 Ağustos 1926 ‘da başlayan. Büyük Taaruz ve Türk askerinin, Mustafa Kemalin “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir , İler ! emrini yerine getirerek iki haftada İzmir ‘e ulaşması saldırganları denize dökmesi , başlayan “ Milli Mücade’in zaferle taçlandırılması “Çanakkale ‘de başlayan, tarin akışını değiştiren ,bu toprakları ilelebed “Türklerin vatanı “ olarak tescil eden tarihi bir olgudur

Bu kolay olmadı Dağa bir yıl önce Yunanlıların Ankara’yı almaya yönelik saldırısını durdurmak için Polatlı-Haymana arasındaki daracık alanda adım adım savaşıyorduk Eskişehir-Kütahya hattında cephe komutanı İsmet ( İnönü) nün beceriksizliği sonucu yenilmiş, askerimizin yüzde kırkı silahlarıyla birlikte firar etmişti. Yunanlılar saldırının devamı için hazırlık yapmak amacıyla saldırılarına iki ay kadar ara verdiler Bundan yararlanılarak acil önlemler alındı. Mustafa Kemal Meclis’in bütün yetkilerini üzerine alarak Başkomutan oldu. O’nun dirayetli ve bilinçli yönetimiyle yeniden orduya çekidüzen verildi 1921 Ağustos ayının son haftasında başlayıp 22 gün süren meydan savaşının sonunda Yunanlılar çekilmek zorunda kaldılar.

Vatan topraklarımızı emperyalist saldırganların , Yunanlılar gibi taşaronlarının işgalinden kurtarmak gerekiyordu Mustafa Kemal ve arkadaşları ordumuzu buna hazır hale getirmek bir yıla yakın çalıştılar. Maddi ve askeri imkanlarımız, inşan kaynaklarımız sınırlıydı. ; tek çıkış yolumuz “ baskın tarzında “ bir harekat yaparak, düşmanın cephedeki birliklerini etkisiz hale getirmek, takviye almasına fırsat vermeden İzmir’in yollarını açmak olarak görünüyordu@ Ama bu plan çok riskliydi Baskın harekatı başarılmadığı takdirde ağır bir felaketle karşı karşıya kalkabilirdik. Mustafa Kemal ve komutanlar bunu göze aldılar Harekat Yunanlıların beklediği doğu ve kuzey yönünden değil güneyden başlatıldı Süvarilerimiz aşılamaz denilen dağlardan geçerek Sincan ovasına indi .Baskın planı tam başarıyla uygulandı İki hafta içerisinde hem Dumlupınar ve Uşak’ta Yunan ordusunu perişan ettik hem de uçarcasına İzmir’e girip bütün dünyaya Büyük zaferimizi ilan ettik.

Bu başarının anlamı büyüktür. Cihan Savaşı’nın galibi “ Düvel - i muazzama’ya” yani emperyalist güçlere karşı ileriki asırlarda da bütün Türk ve İslam alemine örnek olacak Çetin bir mücadele verilip zafer kazanılmıştır . Bu zaferi kazanılmasında katkısı olan ve ebediyete intikal etmiş bulunan kahraman ecdadımızı 26 Ağustos vesilesiyle bir kere daha minnetle ,şükranla anıyoruz ruhları şad olsun.

Bu yazı daha önce Sn. Nuri GÜRGÜR'ün Sosyal medyasında (Facebook) yayınlanmıştır.

Yazarın Diğer Yazıları