Op. Dr. M.Cem PARMAKSIZ

MEME BAŞI AKINTISI

Op. Dr. M.Cem PARMAKSIZ

Birçok kadında hayatının bir döneminde, bir memede ya da her ikisinde birden meme başı akıntısı olabilir. Meme başı akıntılarının çoğu ciddi bir soruna işaret etmez. Birkaç kez olan renksiz akıntı genellikle normal kabul edilir ve başka bir inceleme gerektirmez. Devam ederse ya da akıntı miktarı artarsa doktorunuz ileri inceleme isteyebilir. “Acaba bende de var mı” endişesiyle kadınların kendi meme başlarını sürekli sıkmaları meme dokusunda travmaya yol açarak akıntılara ve kanamalara yol açabilir. Bu şekilde meme başınızı sıkmayınız. Kendiliğinden kanlı meme başı akıntısı süt kanallarının içindeki iyi huylu bir kitleye bağlı olabileceği gibi, meme kanserinin bir göstergesi de olabilir.

 

KANSIZ AKINTILAR: Pürülan (İltihabi) Akıntılar: Sıklıkla çocuk emzirme döneminde görülmekle beraber postmenapozal kadınlarda da görülebilir. Memede ağrı ve bir çok kanaldan kaynaklanan, kendiliğinden olan, tek taraflı akıntı enfeksiyon (iltihap) belirtileri ile birlikte mevcuttur. Tedavi için kültür alınarak uygun antibiyotik ve antiinflamatuar (iltihap giderici) verilir. Eğer apse oluşmuşsa cerrahi olarak boşaltılması gereklidir.İnflamatuar kanserde benzer bulguları verdiğinden,ayırıcı tanıda göz önüne alınmalıdır.
 KANLI AKINTILAR:

Kanlı akıntılı hastalarda;

  • %48.1 İntraduktal papillom
  • %32.9 Fibrokistik değişiklik
  • %14.3 Kanser
  • %4.8 Duktal ektazi saptanmıştır.

Meme duktus ektazisinde (meme kanallarının genişlemesi) bu tür akıntı görülür. Bu hastalıkta akıntılar farklı renklerde, kendiliğinden olan, yapışkan ,bilateral (iki taraflı) ve bir çok kanaldan olan akıntı şeklindedir. Çocuk doğurmuş, meme başı uyarımı olan, 37-53 yaş arasındaki kadınlarda daha sıklıkla görülür. Akıntı farklı renklerde olabilirken, genellikle yeşil renk hakimdir. Sırasıyla sarı, beyaz, kahverengi-gri ve kırmızımsı kahverengi olabilir. Kahverengi-kırmızı akıntı, kanlı akıntı ile karışabilir. İntraduktal papillomlar da bu tür akıntılara sebep olabilir. Genellikle 20-40 yaşlarda görülürler. İntraduktal papillomlar; çoğunlukla meme başına yakın bir kist ya da genişlemiş bir duktus (kanal) içinde gelişen, genellikle 1 cm’den küçük lezyonlardır. Bazen papillomlar birçok duktusta veya duktusun farklı yerlerinde de olabilir.

 

Fizik muayene ile akıntının geldiği duktus saptanmaya çalışılır. Tanıda mamografi yalnız başına yetersizdir. Duktografi (kanallardan ilaç verilerek görüntüleme) ve histopatolojik (parça alınarak mikroskop altında incelenmesi) tanı da önemlidir. Bu akıntılar sıklıkla kanserle veya kanser öncüsü meme hastalıkları ile birliktedir. Akıntı tek taraflı, tek kanaldan kaynaklanıyor ve kitle var ise sitolojik ve mamografik bulgular da değerlendirilerek kanser ayırıcı tanısına gidilmelidir Akıntı serösanginöz (sulu-kanlı gibi) ya da kanlı ise 50 yaşın altında iyi huylu olma olasılığı artarken, 50 yaşın üstünde kötü bir hastalık ile birlikteliği sıktır. Yaş artışı ve kitle varlığı kanser olasılığını akla getirmelidir.

 

Meme başı akıntısında hastaya yaklaşım ve tanı yöntemleri ne olmalıdır ?

Eğer akıntı çamaşır üzerinde farkedilmişse bu durum hastanın aktivasyonu örneğin jimnastik sonrası farkedilenden daha önemlidir. Akıntının menstruel siklus (adet kanamaları), ovulasyon ve mevcut gebelik ile ilişkisinin olması nonkanseröz (kanser dışı) lezyon ayırımında önemlidir. Akıntının rengi, travma (hasara maruz kalma), cerrahi, herpes zoster gibi enfeksiyonlar da ayırıcı tanıda önemlidir. Hikayede ilaç kullanımı araştırılmalıdır. Hasta yaşı ve ailede kanser hikayesi meme kanseri gelişiminde artmış bir risktir. Menapoz sonrası görülen tüm akıntılar önemlidir. Her iki memenin fizik muayenesi nazik ve dikkatli biçimde yapılmalıdır. Akıntının geldiği yerin gösterilmesi önemlidir. Akıntının rengi ve yoğunluğu gözlenir. Mikroskopik inceleme şüpheli ve kitle tespit edilememişse kesin tanı için akıntının geldiği meme kanalı çıkarılarak tanıya gidilmelidir. Tüm palpe edilen (ele gelen) kitlelerde ince iğne aspirasyon biyopsisi gereklidir. Histopatolojik tanı daha değerlidir ve bizi kesin tanıya götürür. Mammografi öncelikle yapılmalıdır. Duktografi özellikle intraduktal papillom tanısında yardımcı olabilir.

 

Sonuç olarak tek taraflı, kendiliğinden olan, kanlı akıntılarda mutlaka tanının konması gerekmektedir. Ayrıca unutmamamız gereken önemli bir nokta ise, akıntının gelip gelmediğini kontrol için kesinlikle meme başını uyarmamalıyız. Akıntı var ise zaten kendiliğinden gelecektir.

 OP.DR.FERİDUN BAYSAL ELAZIĞ ÖZEL HAYAT HASTANESİ GENEL CERRAHİ UZMANI TELEFON 05322827025

Yazarın Diğer Yazıları