Vicdansızlık! - Prof. Dr. Mustafa YAĞBASAN

Vicdansızlık!


Vicdan’a dair şu ana kadar pek çok kelâm edilmiştir… İhtiyaçtandır, hâsıl olmasaydı bu kelime insanlığın dil hafızasında olmazdı elbet. Zira bir sözün veya söylemin yüklendiği anlam, gündelik hayat içerisindeki kullanım sıklığı ile doğrudan ilintilidir. Dikkat edilirse dil repertuarımızda ‘vicdan’dan çok, aynı etimolojiden gelen ‘vicdansızlık’ daha fazla yer bulmakta ve kullanılmaktadır. Bu bakımdan kavramların derin anlamlarının algılanmasında temel parametre, onun kontrast (yani zıtlık) oluşturulabilme kapasitesidir. Bu anlamda ‘vicdan’ tek başına bir anlam ifade etmeyebilir. Lakin ‘vicdansızlık’ üzerinden hareket edildiğinde ‘vicdan’ daha da anlam kazanacaktır! Doğru bir ifadeyle; vicdansızlar olmasaydı vicdanlıların değeri anlaşılmazdı. Bu hasleti taşıyanların hala yeteri kadar değer bulduğu konusunda tereddüttüm olmasına rağmen…

***

Sevebilmek’, ‘üzülebilmek’ gibi insani eylemleri içinde barındıran bu kavram, Arapça; ‘vecd’ kökünün mastar halidir. Batı kültürlerinde de ‘vicdan’a değer atfedilmektedir. İngilizce ve Fransızcada; ‘conscience’ ve Almancada; ‘Gewissen’ kelimeleri ile ifade edilen bu kavramın ihtiva ettiği derunilik İslam coğrafyasını kapsayan dillerdeki anlamlardan pek de uzak değildir. Batı toplumlarında bu kavramın çoğu zaman ‘ahlak’ ile paralel kullanıldığına da şahitlik edilmektedir ki doğrudur ve bizde de aynı manaya tekabül etmektedir. Genel bir değerlendirme ile bu kavram, aynı zamanda bireyin otoriteye, değerlere ve eylemlere dair hüküm ve yargılama yeteneğini ifade etmektedir. Örneğin Kant, ahlakın oluşumunu kategorize ederken; ‘irade’, ‘değer’ ve ‘vicdan’ olgusunu ahlakın olmazsa olmazları arasında sıralar. Burada irade; akla, değer; kültüre ve vicdan ise; ruhsal ve manevi birikime denk düşmektedir. Hoş, Batı bu tasnifleri yaparken; İbn Sina, Farabi, Gazzali gibi İslam coğrafyası mütefekkirlerinin ahlaka ve vicdana dair tespitleri yok mudur? Yeri geldiğinde onlar hakkında da kapsamlı bir değerlendirme yaparız. Ancak bende de derin etki bırakan tarihimizin müstesna edebi şahsiyeti üstat Necip Fazıl’ın; “Sayma başka bir nefsi kendi nefsine hamal, kırbacın düşse attan, in de yerden kendin al!” veczi yeterlidir sanırım… 

***

Bu değerlendirmeler sonrasında akla şu soru gelebilir. Vicdanlı olmak, kalıtsal mıdır, yoksa sonradan öğrenilen bir davranış mıdır? Bu tespite dair elimizde bilimsel bir veri olmamakla beraber yaşanılan toplumsal çevrenin yaşam pratiklerinin etkin olduğu tartışmasızdır. O halde ‘vicdansızlık’ toplumsal bir defodur da denilebilir! Ancak düşüncelerinde veya ideolojisinde bu hastalığı ruhunda barındıran insanın veya toplumların; keyfiyetleri sosyal ve toplumsal düzen içerisinde eyleme dönüşmedikçe ‘vicdansız’ olarak telakki edilmesi mümkün olamayacaktır. Esasında temel dilemma (sorun) insanların ve toplumların ahlaksız ve vicdansız olduklarının fakında olmamalarıdır! Elbette izafilik (rölatiflik) önümüzdeki en önemli bariyerlerden biridir. Kime göre ve nasıl vicdanlı veya vicdansız olunur? Teşhisi nasıl koyacağız o zaman? Bence böylesi durumlarda eylemelere bakmak veya kontrast (zıtlık) oluşturmak icap eder. Bu anlamda vicdansızlığa dair ilk anda aklıma birkaç anahtar cümle ile misal vermek isterim. Bunların zıt anlamlıları ise vicdana tekabül edecektir:

  1. Kamu malı yemek vicdansızlık,
  2. Hak yemek vicdansızlık,
  3. Kumpas kurmak vicdansızlık,
  4. Yalan vicdansızlık,
  5. Güçsüzse zulüm vicdansızlık,
  6. Haksız makam elde etmek vicdansızlık,
  7. Cehaletinin farkında olmamak vicdansızlık,
  8. Asta baskısı vicdansızlık,
  9. İhanet vicdansızlık,
  10. Kadana şiddet vicdansızlık,
  11. Tedavide genç-yaşlı ayrımı yapmak vicdansızlık,
  12. Terazi ile oynamak vicdansızlık,

***

  1. Srebrenitsa, Myanmar, Urumçi vs. vicdansızlık,
  2. Akdeniz’de ölüme terk etmek vicdansızlık,
  3. Katletmek vicdansızlık,
  4. Georg Floyd vicdansızlık,
  5. Türkiye’yi kıyılara hapsetmek vicdansızlık,
  6. İsrail vicdansızlık, vs…

Bunlara daha binlerce madde eklenebilir elbette. Tercih insanoğlunun!

 

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
02Ağs

Biraz Gazetecilik İcra Edelim mi?

07Tem

Eğitim(sizliğ)İn Vebali…

23Haz

Siz Hiç Âşık Oldunuz mu?

16Haz
09Haz