(DEVAM)
YA REZZAK!
Sen benim rızkımı verensin. Herkese rızkı dağıtan Sensin. Bu rızık maddi, manevi, dünyevi ve uhrevi olabiliyor. Sen ise, yarattığın rızkı yarattıklarına sürekli ve kesintisiz paylaştıransın.
Rezzak; gıda ve besin veren anlamına gelmez. Çünkü bu konuda müstakil bir isim var: Mukît… Yarattığının besinini de yaratan demektir.
Senin bana verdiğin rızık, sadece boğazımdan geçenle sınırlı değildir:
- Bedenimin rızkı: Onu besleyen yiyecek ve içeceklerin helal ve temiz olanlarıdır.
- Aklımın rızkı: Düşüncemi besleyen ilim, irfan, hikmet gibi zihin gıdalarıdır.
- Kalbimin rızkı: Duygularımı besleyen takva, sevgi, şefkat, merhamet gibi gönül gıdalarıdır.
- Ruhumun rızkı: Ruhumu besleyen iman, kulluk, ikan (sağlam bilgi, yakinen biliş), tâat ve teslimiyet gibi Seninle benim ilişkilerini besleyen ruh gıdalarıdır.
Senin lütfettiğin rızık, benim fayda gördüğüm her şeydir. Mesela nebilere gelen nübüvvet ve vahiy de rızıktır.
Rezzak’ım! Sen rızkı yetesiye yaratıyorsun ama biz insanlar maalesef onu adil paylaşmıyoruz. Gönderdiğin vahiyden biliyorum ki, Senin rızkın evrenseldir. Açığın sebebi rızkın yetersiz yaratılması değil, yaratılan rızkın adil paylaşılmamasıdır.
Senin rızkın, rızık verdiğin benim (Merzuk) talebime bağlıdır. Bu yüzden “Rızkı yaratmak Allah’a, onu talep etmek insana düşer (Rum 30:40).” buyuruyorsun. Bunun için ben hep Senden istiyorum. Sen de çok çok veriyorsun.
Biliyorum ki, rızkın hayırlısı, daha büyüğünü getiren rızıktır. Lütfettiğin rızkı paylaşıp infak edersem bu, getirisi en büyük rızık olacaktır. Zira infak edilen rızkın karşılığı, cennette verilecek ahiret rızkıdır.
Rızkına edebildiğim şükür, benim için en büyük rızıktır. Rezzak isminin bendeki yansımasını, yaptığım şükrümden anlıyorum. Ben önce şükredebildiğime şükrediyorum. Zira şükretmenin kendisi, bütün nimetlerin başında geliyor. Çünkü şükür de rızıktır. Yaptığım şükür, nimetin kendisiyle, nimeti yaratan arasında akleden kalbin bağ kurmasıdır. Bu bağın kurulduğunu hissetmek öyle hoş ki… Rabbim vermiş ben almışım. Başkasına değil, sadece O’na borçluyum. Nasıl bir duygudur bu…
DEVAM EDECEK
Bu yazı daha önce Sn. Prof. Dr. Orhan ASLAN'ın Sosyal medyasında (Facebook) yaınlanmıştır.