Küresel ölçekte belli konularda dünyanın neresindeyiz sorusuna cevap ararız. Bazen kişi başına düşen milli gelir, bazen okunan kitap sayısı, bazen de daha sıradan bir konu. Özellikle ekonomi, insan hakları,eğitim, sanat, kültür ve spor gibi alanlarda dünyadaki yerimizin ne olduğunu merak ederiz. İlgili araştırma sonuçları bizi bir yerlere konumlandırır. Konu eğitim olunca durum bir kat daha önem kazanıyor. Çünkü her gelişmenin arka planında eğitim ve eğitimin kalitesi yatar. Eğitim düzeyi yüksek olan ülkelerin birçok alanda bir adım önde olduğunu görüyoruz. Bunun nedeni uzun vadede eğitimin tüm sektörlere artı bir değer katmasıdır.
PISA'nın önemine gelince; açılımı "Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı" olan bu sınav, ülkelerin eğitim parametrelerini ölçen önemli bir veri kaynağı. Sınav, OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) koordinatörlüğünde 3 yılda bir 15 yaş grubundaki öğrencilere uygulanıyor.(lise 9-10. sınıflarına tekabül ediyor) PISA sınav sonuçları turnusol kağıdı görevi yaparak ülkelerin eğitim düzeyi hakkında önemli bilgiler veriyor. PISA, bir bakıma eğitimin Oscar'ıdır. Bilimsel verilere dayalı bir sınav olduğu için sonuçlarına kimse tepki göstermiyor. Kayırma, ön yargı ve farklı bakış açılarının içeriğine etki etmediği bir öğrenci başarı değerlendirme sınavıdır. Sınav(araştırma da denilebilir) 1997' dan beri yapılıyor.
2021 yılında pandemi nedeniyle yapılamayan PISA sınavı 2022' de yapıldı. Sonuçları geçtiğimiz günlerde açıklanan sınava 81 ülke katılmış. Türkiye'de Nisan-Mayıs 2022 tarihlerinde 60 ilden 196 okulda ve 7 bin 250 öğrenci PISA araştırmasına katıldı. Araştırmada hem devlet, hem de özel okullar yer aldı. PISA araştırmasına katılacak olan okul ve öğrencilerin seçim işlemi, OECD tarafından tesadüfi (seçkisiz) yöntemle belirleniyor. Okuma becerileri, matematik, fen bilimleri alanında sınav yapılıyor. Sadece sınavla yetinilmiyor, ülkelerin eğitim yatırımları, fırsat eşitliği ve eğitime erişim gibi konular da mercek altına alınıyor. Bu kadar kapsamlı ve bilimsel verilere dayalı araştırma sonuçlarına baktığımızda bir uzak doğu ülkesi olan Singapur tüm alanlarda birinci olmuş. Onu Japonya, G.Kore ve Estonya izliyor. Son sıralarda Romanya,Kazakistan ve Moğolistan var.
Araştırma sonuçlarını değerlendirdiğimizde iki önemli nokta göze çarpıyor. Pandeminin eğitime olumsuz etkisi ve dijitalleşmenin önemi. Pandemi, bilinenin aksine okuma oranını yükseltmemiş hatta ortalamalar dünya ölçeğinde düşmüş. Ayrıca dijitale yatırım yapan ve bunu eğitimle şekillendiren ülkeler ise mesafe kat etmiş. Bunun tipik örneği Estonya. Estonya dijital dünyada önemli bir yere sahip küçük bir Baltık ülkesi. Ama bilişime yaptığı yatırımlarla önemli bir katma değer oluşturmuş ve bu da eğitime yansımış. Bunu 2018' deki PISA sonuçlarında da görebiliyoruz.
PISA 2022 sonuçlarına göre tüm ülkelerde okuma becerilerinde bir düşüş yaşanmış. Türkiye'nin 2018'e göre bu alanda 10 puanı düşmüş, fen bilimlerinde 9 puanlık artış olmuş, matematik başarısı ise pek değişmemiş. Okuma becerileri alanında OECD ortalaması puanı 476 , matematik 472, fen bilimleri 475' dır. Türkiye OECD ortalamasının altında kalırken , tüm ülkeler bazında ortalamanın üstündedir. Örneğin tüm ülkelerin okuma becerileri ortalaması 435 iken, Türkiye'nin ortalaması 456 puandır. Bu önemlidir. Ancak hedefimiz OECD ülkelerindeki ortalamayı yakalamak olmalıdır.Tüm eğitim paydaşlarının katkı vermesiyle bu sonuca ulaşmak çok zor değil. Diğer taraftan eğitim kalitesi ne kadar yükselirse refah da o oranda yükselir, daha mutlu ve huzurlu bir ülke oluruz. Eğitimin böyle bir tarafı da var.
Eğitim; çok bileşeni olan, uzun soluklu ve sürdürülebilir bir süreci gerektirir. Eğitim politikaları belirlenirken; fırsat eşitliği, eğitime erişim ve eğitim kalitesini güçlendiren insan kaynakları yönetimine azami önem verilmelidir. Kaliteyi arttırmak için geri dönütler, somut analizler ve objektif değerlendirilmeler yapılmalıdır. Genç ve büyük bir nüfusa sahip olan ülkemiz bunu fırsata çevirerek gelecekte dünya eğitim liginde iyi bir yere gelmesi içten değildir. Özellikle okuma becerileri alanındaki eksiklikler giderilmeli, dijital okur yazarlık geliştirilmeli, analiz-sentez yapabilen, muhakeme gücü yüksek ve eleştirel düşünebilen bireyler yetiştirmek durumundayız. Çünkü dünyanın geldiği nokta "arşiv öğrenme" süreçlerini geride bırakmıştır. Bilginin analiz edilerek kullanıldığı ve yapay zekanın zirve yaptığı bir çağdayız. Bu nedenle gençlerimize daha çok yatırım yapmalıyız. PISA gibi sınavlarda daha üst seviyelerde yer almak eğitim camiasına özgüven verecek, öğrenmeye odaklanan öğrenci sayısı artacak, okullar ve bölgeler arasındaki eğitim farklılıkları minimum seviyeye inecektir. Bu bakımdan PISA yönlendirici bir rehber niteliğindedir.
Bu yazıda PISA sonuçlarının bir kısmına değinebildim. Rapor, uzun ve önemli bilgiler içeriyor. PISA 2022 raporunun tamamına MEB'in https://pisa.meb.gov.tr/www/raporlar/icerik/5 linkinden ulaşılabilir.