Malumatı Diniye (Din Bilgileri) -9- - Şakir ALBAYRAK Eğitimci&Yazar

Malumatı Diniye (Din Bilgileri) -9-


SÂHİB-İ ÖZÜR
Yarası ve çıbanı olup daima sızarak yahut başka bir suretle bir vaktin evvelinden ahirine kadar abdest alıp namaz eda edinceye kadar abdesti tutamayan kimseye (sahib-i özür)denir.  
Eğer tam bir namâz vaktinin içinde özründen bir şey zuhûr etmezse sâhib-i özür olmaktan kurtulur. Sâhib-i özür olan kimsenin özrü bir vaktin içinde abdeste zarar vermez. Lâkin özrü kesilüb de başka sebebbten nâşî abdest aldıktan sonra özrü tekrâr zuhur ederse abdesti bozulur.
Sâhib-i özrün abdesti vakit çıkdıkca da bozulur. Bunun içün her namâz vaktinde 
abdest almalıdır. Vakit çıkıncaya kadar o abdest ile istediği namâzı kılabilir.
Sâhib-i özür olan kimse özrü kesildiği vakit hemen abdest alub mestlerini giyebilirse sağlam kimse gibi mukîm ise bir gün bir gece, müsâfir ise üç gün üç gece mesh eder. Eğer özrü hâlinde giyer ise giydiği vakit çıkınca meshin müddeti de tamam olur. Abdesti de bozulur.
Yara ve kırık ve çıkık sargılarını çözüb alt tarafına su sürmede zarar olacağı mâ’lûm olursa abdest alırken sargı üzerine mesh etmek câiz olur. Sargının bağlandığı vakit abdetsli olmak iktizâ etmez.
Bir ayağı sarıgılı olub üzerine mesh ederek o bir ayağındaki meshin üzerine de 
mesh etmek câiz olmaz, yıkamak lâzımdır.
Bir ayağının parmakları ve üstü kesilmiş olub yalnız topuk ve ökcesi olan kimse ayağının mesh mahâlli olmadığı içün o ayağını yıkaması ve o bir ayağına giydiği
mesti dahi çıkarub o ayağını da yıkaması lâzımdır. Ya’ni her iki ayağını da yıkamak lâzımdır.
Yalnız bir ayağı olan kimsenin o ayağına giydiği mestin üzerine mesh etmesi câizdir.
                    -----------
                    SÜALLER
Sâhib-i özür ne demektir? Sâhib-i özür olmaktan ne vakit halâs olunur? Sâhib-i özrün abdesti ne vakit bozulur? 
Sâhib-i özür mest üzerine mesh edebilir mi? Ederse ne vakit tamam olur?
Yara kırık ve çıkık sargılarına mesh etmek nasıldır? Bir ayağı sargılı yâhud noksan olan kimse diğer ayağındaki meste mesh edebilir mi?
-16-
                        EVKÂT-İ SALÂT

Her gün beş vakit namâz kılmak üzerimize farz olmuştur.
Onlar da: Sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsu namazlarıdır.
Bu namâzları vakitlerinin içinde edâ etmek şarttır. Vakit çıktıktan sonra kılınırsa 
kaza edilmiş olur.
Sabah namâzının vakti: Etrâf-ı Semânın açıldığından i’tibâren Güneş doğuncaya kadardır.
Öğle namâzının vakti: İmam Âzâm Ebu Hanife Hazretlerinin indinde Güneş’in zevâlinden sonra ya’ni her şeyin gölgesi kısalmakta nihâyet bulduktan sonra uzamağa başlamasından İ’tibâren gölgesi o şeyin iki katı oluncaya kadardır.
İmâm Âzâm efendimizin diğer rivâyetine şakirtleri İmâm Ebu Yusuf ve İmâm Muhammed’e göre her şeyin gölgesi o şeyin bir katı oluncaya kadardır.
İkindi namâzının vakti: Her iki rivâyete göre öğlenin vakti tamam olduğundan i’tibâren ya’ni her şeyin gölgesi bir katı ya’hud iki katı olduğundan i’tibâren Güneş batıncaya kadardır. 
Akşam namâzının vakti: Güneşin battığı yerden beyazlık gâib oluncaya kadardır.
Yatsu namâzının vakti: Güneşin battığı yerden beyazlık gâib olduğundan i’tibâren sabah namâzının vakti girinceye kadardır.
Vâcib olan “vitr” namâzının vakti dahi yatsunun vaktidir. Lâkin yatsunun farzı
İkmâl olunmadıkça kılınmaz.
Bu beş vakit namâzı muayyen olan vakitten çıkarmak câiz değildir.
                        -------------------------
                        SÜALLER
Üzerimize kaç vakit namâz farz olmuştur? Sabah, öğle, ikindi, akşam, yatsu, vitr
namâzlarının evvel ve âhir vakitlerini beyân ediniz?
                    EVKAT-ı MEKRÛHE
Namâz kılmak içün muayyen vakitler olduğu gibi mekrûh vakitler de vardır. Üç vakit

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!