Taner ARÇUKOĞLU

Bizler, Menfaat İçin Ruhunu Satanlardan Değiliz.

Taner ARÇUKOĞLU

Bu vatan için her şeyin önüne kendi vücudunu koyanlarız.
Toplumun üzerine çöken ağır ve karanlık bir bulut gibi, her geçen gün bizi aşağı çeken çürümüş düzenin içine hapsolmuş durumdayız... Çıkar uğruna gözünü kırpmadan ilkesizliği, yolsuzluğu ve yalakalığı kendine yol edinmiş olanlar, bu düzenin en tehlikeli parçalarıdır. Fırıldak siyasetçiler, her rüzgara göre yön değiştiren karakter yoksunları ve dönekler, toplumun en büyük düşmanlarıdır.
Bu ülkenin geleceği bu vatan için canını cebine koymuş 11 yıl malum bölgede görev yapmış üzerine düşen sorumluluğu taşıyan bir düşünür olarak, yıllardır süre gelen haksızlıkları, adaletsizlikleri ve yozlaşmayı kökünden söküp atmanın, gerçek bir toplumsal uyanışla mümkün olacağını savunuyorum. Ulu bir ağacın dallarına tutunmuş çürük meyveler, asalaklar ve onları besleyen düzen, ne kadar köklü olursa olsun sallanmalı, hatta köküne kadar inip bu çürümenin her zerresi sökülüp atılmalıdır

Siyasi arenadaki bu dönekler ve fırıldaklar, ikiyüzlülüğü bir strateji haline getirmiş durumda. Dün bir tarafa methiyeler dizenler, bugün çıkarlarının peşinde karşı tarafa geçiyor ve bu değişimden zerre rahatsızlık duymuyor. 

Bu karakter yoksunları, yüzlerine taktıkları maskelerle iktidarın nimetlerinden yararlanmaya çalışıyor. Ancak unutmamalıdırlar ki, bu maskeler bir gün  mutlaka düşecektir
Bu kişilerin en tehlikeli yanı, yalnızca kendilerini değil, içinde bulundukları tüm siyasi yapıyı da kirletmeleridir. Çıkar için gözü dönmüş, hırslarına esir düşmüş şerefsizlerle mücadele etmek, sadece bir kişi ya da bir grubun değil, tüm toplumun sorumluluğudur. Bugün onları görmezden gelmek, yarın çok daha büyük kayıplara neden olabilir. Çünkü bu kişiler, toplumun en zayıf noktalarını hedef alarak güç kazanmaya çalışır ve bir kez o noktaya yerleştiklerinde, onları oradan söküp atmak çok daha zor hale gelir 

Menfaat uğruna kendi çıkarlarından başka şey düşünmeyen bu uğurda her türlü sahtekarlığı yapan bu ikiyüzlü döneklerle mücadele etmek, yalnızca siyasi bir görev değil, aynı zamanda ahlaki bir zorunluluktur. Sessiz kalmak, bu yozlaşmış düzenin bir parçası olmaktır. O yüzden, mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Bu mücadelenin bedeli ne olursa olsun, adaletin ve doğruluğun yanında durmak bir onur meselesidir. Ucunun nereye varacağına bakmaksızın, bu asalaklarla savaşmaya devam edeceğiz.

Çünkü bizler, menfaat için ruhunu satanlardan değiliz. Bizler, bu vatan için her şeyin önüne kendi vücudunu koyanlarız. Ve biliyoruz ki, hakikat eninde sonunda galip gelecektir.

Yazarın Diğer Yazıları