Taner ARÇUKOĞLU

Siyasetin Siluetleri : Marabalar Çalışır Ağalar Sefa Sürer!..

Taner ARÇUKOĞLU

Bir ülkenin gerçek yüzü, liderlerinin halkla kurduğu ilişkide saklıdır. Çünkü siyaset, temelde bir güven meselesidir; göz göze gelmek, el ele vermek, aynı sofraya diz çökebilmek… Ne var ki bugün bu topraklarda siyaset giderek yükseğe çıkarak halktan uzaklaşan bir kuleye dönüşüyor. O kulede oturanlar için halk yalnızca bir “kalabalık” haline geliyor.

O kalabalık ki; afiş asar, kapı kapı dolaşır, yağmurda broşür dağıtır, gecesini gündüzüne katar… Seçim günü sandık başında titreyerek bekler ama o sandıktan çıkanlar çoğu zaman onlara bir teşekkür dahi etmez. Halka rağmen halkçılık oynanır, göz teması kurulmaz, tokalaşmak lütuf sayılır, birlikte yürümek yerine yukarıdan bakmak tercih edilir.

Artık siyaset bir temsil sanatı değil, bir sahne gösterisi haline geldi. Samimiyetin yerini mesafe aldı. Tevazunun yerini kibir… Gücün halktan geldiğini söyleyenler, gücü halkla paylaşmaktan çekinir oldu. Sanki makam, insanı büyütüyor da insan olmayı küçültüyor.
Oysa bu ülke, halkla aynı hizaya dizilen liderleri gördü.

Bülent Ecevit gibi, halkın arasında yürüyen, mütevazı bir gömlekle milyonların gönlünde taht kuran…
Süleyman Demirel gibi, çamurlu tarlalarda çizmeleriyle gezen, halkın elini ilk sıkanlardan olan…
Ve
Erdal İnönü gibi, paltosunu kendi giyen, şemsiyesini başkasına taşıtmayan, zarafetiyle iz bırakan bir nezaket abidesi…
Onlar gücü halkta buldu ama o gücü halka karşı değil, halkla birlikte kullandı. Ne selamı eksik ettiler, ne samimiyeti. Ne bir koruma duvarının arkasına saklandılar, ne de omuz omuza yürümekten çekindiler.

Unutulmamalı: Halkın elini sıkmadan çıkılan her yol, bir gün mutlaka halkın sessizliğiyle son bulur. Ve o zaman, o gösterişli sahnelerin ışıkları sönünce, geriye yalnızca tevazunun ve samimiyetin sesi kalır.
 

Yazarın Diğer Yazıları