KURTULUŞ SAVAŞI’NDA NEVRUZ - Zeynel Abidin BAŞARAN

KURTULUŞ SAVAŞI’NDA NEVRUZ


         İstiklal Savaşı' nın karanlık günlerinde büyük Atatürk, milletimizi birlik beraberlik içinde tutmak, halkın moralini yükseltmek için sık sık at yarışları, güreş, müsamere gibi etkinlikler düzenletiyor, dini bayram günlerinden, Nevruz gibi kutlamalardan yararlanıyordu. 23 Nisan 1920 tarihinde TBMM açıldıktan sonra ilk Nevruz 21 Mart 1921 tarihinde kutlandı. II. İnönü Muharebeleri öncesinde bu kutlama şenlikleri çok sönük geçti. Çünkü, Bursa-Bilecik yöresinden Yunan birliklerinin taarruza geçtikleri haberleri Ankara' ya ulaşmaktaydı. 1. İnönü Zaferi kazanılmıştı ama henüz güçlü bir ordumuz yoktu.

            22 Mart 1922 günü Ankara'da yapılan Nevruz şenliklerine tüm okullar katılmış,   İstiklal Savaşı sırasında Ankara'da en görkemli Nevruz kutlaması Büyük Taarruz' a hazırlık yapıldığı günlerde 22 Mart 1922 tarihinde yapılmıştır. O gün, Taşhan Meydanı (Hakimiyet-i Milliyye Meydanın)'nda öğrencilerin katıldığı bir geçit töreni düzenlendi. Ayrıca, günümüzde Meteoroloji Genel Müdürlüğü binası olarak hizmet gören binanın, dönemin Genelkurmay Başkanlığı binasının bulunduğu tepenin altındaki düzlükte öğrenciler toplanarak halkın huzurunda spor gösterileri yapmış ve şiirler okumuşlardır. Nevruz gösterilerini izleyen Ahmet Emin Yalman, Ankara'daki Nevruz kutlamalarını şu cümlelerle anlatmaktadır: "Ankaralılar, geleneksel Nevruz şenliklerine her yıl büyük coşku ile katılır, 'baharın gelişini sevinçle karşılardı. Geçen yıl İnönü Muharebeleri nedeniyle Nevruz şenlikleri sönük geçmişti. 1922 şenliklerinin daha canlı olması için bütün okullar haftalar öncesinden hazırlığa başladılar. Nevruz şenlikleri, Ziraat Mektebi'nin, yani Genelkurmay Başkanlığı' nın bulunduğu küçük tepenin altındaki çayırlık alanda yapıldı. Hava güneşlikti. Ankaralılar, çayırın çevresini doldurmuşlardı. Mustafa Kemal Paşa,  Ankara'daki Sovyet Rusya, Azerbaycan, Afganistan ve Buhara elçileriyle birlikte büyük bir çadırdan gösterileri izledi. Gösteriler, öğrencilerin heyecanlı konuşmaları ve yurtseverlik şiirleri okumalarıyla başladı. Ankara Sultani (Lise) ve Darülmuallimin (Erkek Öğretmen Okulu) Mektepleri öğrencileri spor gösterileri yaptılar. “ demiştir.

       Nevruz kutlamaları dolayısıyla 24 Mart1921 tarihinde Mustafa Kemal Paşa' ya şöyle bir telgraf da gönderilmiştir: "Cenubi Kafkasya komiseri, Azerbaycan Serbest Harbiye Mektebi talebeleri, iki bölüklü Süvari askerleri ve Şoşa Muhafız Taburu askerleri, Türk milletinin büyük Nevruz bayramını tebrik ediyor ve biz ümit ediyoruz ki Azerbaycan İnkılap Ordusu, kahraman Türk ordusu ile beraber Garp emperyalizmi tazyikinde bulunan Şark milletlerini yakında kurtarırlar. Yaşasın Şark inkılap başları Mustafa Kemal!  İmza; Neriman Nerimanof Azerbaycan Hükümet Başkanı"

     “Nevruz”un Türk musikîsinde makam adı, bazı bölgelerimizde yer adı ve pek yaygın olmamakla birlikte şahıs adı olarak kullanıldığını da görüyoruz.  Bugün Anadolu’da bir kısmının canlılığını ve sürekliliğini yitirdiği sportif oyunlar da nevruz eğlenceleri arasında zikredilmektedir. At yarışı, Cirit, Gökböri, Güreş, Atıcılık, Sinsin ve Kılıç Kullanma bunlara örnektir. Nevruzla ilgili eğlence ve uygulamaların hepsinin temelinde baharın canlılığı ve hareketliliği mevcuttur.

Bayramları birlikte kutlamak bir sosyal fayda prensibini de beraberinde getirmektedir. Bayramların özündeki sevgi, kardeşlik ve yardımlaşma ilkeleri Nevruz’un da temel prensibini oluşturmaktadır.

      Yeniyıl bayramı "kan dökme günü" değil, diğer bayramlarda olduğu gibi küslerin barıştığı, gönüllerin birleştiği, birliklerin pekiştiği kutlu bir gündür. Türk devletleri ve akraba topluluklarında yaşayan insanlarımızın büyük bölümünde kültür ve gönül bağı oluşturan Yenigün barışın, sevginin günüdür.

 

      Kısacası Nevruz, “yenigün” anlamına gelip kuzey yarımkürede baharın başlangıcı olduğu için bahar bayramı olarak kutlanır. Klasik Edebiyatımızda pozitif yönüyle ele alınan nevruz, klasik kültürün birçok unsurunun ifadesinde kullanılmıştır. Hemen bütün nazım şekilleriyle nevruziyeler yazılmış ve muhteva olarak da müspet kavramları karşılayan anlamlar yüklenmiştir. Bahar ve baharla ilgili olarak bayram, gül bülbül, gülşen, rüzgar, bulut; içtimaî müessese olarak, sultan, adalet, sancak, tuğ; bahtla ilgili olarak ışık, mutluluk, burç, talih gibi kavramların ifadesinde ve musikiyle ilgili birçok şed makamın adı olarak kullanılmıştır.

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
29Haz

AGNOTOLOJİ BATI TOPLUMU VE BİZ

07Mar

Kadınlar Dünyadır

16Kas
05Kas
20Ekm

Özgüven ve Özdisiplin