Adalet Hanım'ın Yazar Derya Cesur İle Röportajı

Adalet Hanım'ın Yazar Derya Cesur İle Röportajı

1_Kar Kavalı hakkında ne söylerseniz onu en iyi şekilde anlatmış olursunuz?
Kar Kavalı “ben” diliyle konuşan bir iç döküş kitabıdır. Bu dili kullandım; çünkü ben bir okuyucu olarak haddini aşan bir yazıyı ya da kitabı kesin bir kararlılıkla terk ederim. Bana yukarıdan bakan, fikrini ve duygusunu köşeli kelimelerle aktaran bir yazı dilini rahatsız edici bulurum.  Bu kitapta yazılanlar, aynı zamanı ve ülkeyi paylaştığım, aynı notada gülüp, ağlayıp aynı este sustuğum diğerlerine “ben de varım, buradayım”  demenin bir yoludur yalnızca. Bize ne yapacağımızı ve nasıl yaşayacağımızı bıkmadan ve yüksek sesle tekrarlayan  bir kalabalıktan kaçıp iç sesime kulak verdiğim anlardan sağılmış bir söz demetidir. Bu demetle, yalnızca düşündüğümü anlatmaktan öteye geçmek istedim. Artık yalnızca eski bir bahçede konuşulan, unutulmuş bir üslup giydirmeye çalıştım ona. Düz yazının genişliğine sığınıp şiirsel dili de kucaklamak istedim. Bu yönüyle kitap, benim gözlüğümden yansıyan bir yaşam kaydı oldu denilebilir. Ve insan, her yerde insandır. Aşk, özlem, öfke, arayış, sitem, kasvet hepimizde aynı şiddetle yaşanıyor. Okuyanlar tarafından, o duyguların  gizlendiği satır altlarının çokça çizilmesini umuyorum.

2_Kitabınız bambaşka duygu halleri ile kaleme alınmış kısa yazılardan oluşuyor. Bu bilinçli bir tercih mi, neden deneme yazıyorsunuz?   
Bambaşka, yüksekte ve dipte seyreden, zıt ruh hallerinden bir palet… Çünkü yeni normal böyle. Bununla barışmaya çalışıyorum.  İnsan, yaradılışı gereği olsa gerek; anlatma  ihtiyacı bitmeyen bir varlık. Bunun için binlerce yol bulduk. Resim, heykel, tiyatro, dans, müzik…Tüm sanatlar insanın kendini anlatma arzusunun estetiğe bürünmüş hali. Edebiyat, dilin doğrudan kullanıldığı bir alan olduğu için en çok anlatan sanat gibi görünüyor. O da kendi içinde anlatmanın bambaşka biçimlerine ayrılmış durumda.  Deneme, kurgu dışı denilen alana giriyor. İddiasız, ispat kaygısı taşımayan, yazarın kendini malzeme yaptığı bir tür denilebilir. Ben kendini doğrudan anlatmayı seven ve yazıyı arınma vasıtası olarak kullanan biriyim. Kendi gerçekliğimi kullanıyorum yazarken. Bazıları deneme türünü yaratıcı yazarlıkla ilişkilendirmez. Oysa ki  basit bir konuyu anlatmanın binlerce farklı yolu vardır. Yazar, anlatacağı konuya ilişkin  kendine ait bir örüntü kurar ve onu yine kendine özgü bir üslupla giydirir. Konu aynı bile olsa binlerce farlı kıyafetle çıkar okuyucunun karşısına. Bu yüzden ben her türlü yazınsal türde yaratıcı bir taraf olduğunu düşünüyorum. Üstelik deneme yazmanın cesaret gerektiren bir tarafı da var. Yazarın, araya karakterler sokmadan kendi dünyasından konuşup fikir ve duygu beyanı yaptığı bir biçim. Burada sempati toplayabileceği gibi ağır eleştirilere de maruz kalabilir.

3_Kitabınız basıldığında ilk kim ya da kimler okudu? 
Kitap ortaya çıkalı yaklaşık 1 ay oldu ve ilk okuyucularım elbette en yakın destekçilerim ve öğrencilerim oldu. Üç yıldır online yazarlık yapıyorum. İki değerli yazar arkadaşım ile birlikte içerik ürettiğimiz online bir edebiyat bloğum var. Oradan beni takip eden; aklına, duygusuna güvendiğim arkadaşlara, yorumlarını çok değerli bulduğum edebiyat dostlarına, yol gösterici rehberlere sahip oldum. İlk geri dönüşleri onlardan aldım. Hepsi mutluluk vericiydi.

4_ Yazma yolculuğunuzun hareket noktası olan bir zaman ya da mekandan söz edilebilir mi? Hikaye tam olarak ne zaman başladı?
İşini severek yapan ve gözümün içine gülerek bakan bir öğretmenle başladı hikaye.  İnsan kendini sürekli kitaplara bakarken bulunca dili kullanma yeteneği de giderek gelişiyor. Sosyal medyanın henüz ütopya olduğu zamanlarda birbirimizle ilgili düşüncelerimizi yazdığımız hatıra defterlerimiz vardı.  Ortaokuldaki  değerli Türkçe öğretmenim hepimize bir alıntı defteri tutma zorunluluğu getirmişti. Gazetelerden köşe yazıları kesip yapıştırır, kendi şiirlerimizi yazar, kitaplardan, dergilerden alıntılar koyardık içine o defterlerin. Hazinem gibiydi o defter, hatırlıyorum. Sonra lise günlükleri girdi hayatıma. Aşık oldum yazdım; kızdım, heyecanlandım, hayal kırıklığına uğradım; yazdım. Sonra baktım ki yazmak en güzel arınma yolum olmuş. Pek sıra dışı değil; lakin benden bir yazar çıkardı. Bu yüzden hikayemi seviyorum.

5_Derya Cesur nasıl bir okuyucudur ve okuma tercihlerinde önceliği hangi tür eserlere verir?
Hevesli bir okuyucuyum. Elimden geldiğince konu ve tür çeşitliliği sağlamaya çalışıyorum seçimlerimde. Mevsime, gündeme, ihtiyaç durumuma göre okuyorum diyebilirim. Mutlaka okumam gerektiğini düşündüklerim ile sayfalarını kanatlanarak çevirdiklerimi birlikte götürmeye çalışıyorum. Bu yüzden eş zamanlı olarak iki ya da üç kitap okuyorum. Öğrenmek için, yazdıklarıma dayanak olması için okuduklarım da var, lezzetli dili nedeniyle en sevdiğim tatlıyı yer gibi okuduklarım da. Son dönemlerde kendimdeki karanlık noktaları aydınlatmak, insanı daha iyi yorumlamak için psikloji temelli kitaplara daha çok ilgi duyuyorum.

6_ Bu mülakatı okuyanlar ve kitabı merak edenler için kitaptan küçük bir alıntı yapabilir misiniz?
O halde kitabın “okuyucuya merhaba”  kısmı olan Başlarken’den küçük bir kesit verelim ki hoş gelişler olsun.

Ve sen
şimdi açtın, okuyorsun bu sayfayı.
Arayışlarıma,  soruşlarıma, bağırıp çağırışlarıma, huzuruma, huzursuzluklarıma,
cevaplar bulduğumu sanıp 
muhtemel yanılışlarıma tanıklık etmeye hazırlanıyorsun.
Ve ben
işte tam da şimdi,
yeniden oluşuyorum.
Bölünüp, 
tozlarıma dağılıp
seninle yeniden birleşiyorum.
Hoş geldin!

7. Kar Kavalı’nı nasıl edinebilir okuyucularımız? Her yerden temini mümkün mü?
Online alış veriş özellikle salgın döneminde hayatımızı oldukça kolaylaştırdı. Hem zamansal hem de sıhhi kaygılar nedeniyle internet üzerinden alış verişi daha çok tercih ediyoruz. Artık çoğu ciddi okuyucu kitaplarını online mağazaların sepetlerinde biriktirerek alıyor. Kar Kavalı da tüm bilinen online kitap mağazalarından temin edilebiliyor. Yurt dışı satın alma da yapılabiliyor bu sayede.

8. Güncel çalışmalarınızı ve sizi nereden takip edebiliriz?
Güncel yazılarım online yazı bloğum Demlik Edebiyat’ta yayınlanmaya devam ediyor. Aynı isimle açılmış sosyal medya hesaplarından da takip mümkün.  Ayrıca kar_kavali adıyla açılmış bir instagram adresi de mevcut. Burada kitapla ilgili küçük alıntılar, okuyucu görüşleri paylaşılıyor. Elbette okuyucular kişisel sosyal medya hesaplarımı da takip edebilirler. Kar Kavalı onları benimle buluşturacaktır.

Bakmadan Geçme