Ağbaba, Bu Siyasi Bir Mesele Değil Ekmek ve Aş Meselesi

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Malatya Kahveciler Odası Başkanı Hacı Karanfil ile birlikte pandemi sürecinde kahvecilerin yaşadığı sıkıntılara dair ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi.

PAYLAŞ
Harput Sancak Haber - Harput Sancak Haber

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Malatya Kahveciler Odası Başkanı Hacı Karanfil ile birlikte pandemi sürecinde kahvecilerin yaşadığı sıkıntılara dair ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. CHP Malatya il Başkanı Enver Kiraz ve il yöneticilerinin de hazır bulunduğu basın açıklamasında Ağbaba, kahvecilerin sorunlarının çözüme ulaştırılması sürecinin yakından takipçisi olacağını belirtirken, Kahveciler Odası Başkanı Hacı Karanfil ise devletin alması gerektiği tedbirlere ilişkin kahvecilerin taleplerini dile getirdi. Pek çok sektörde tedbirlerin kaldırıldığını belirten Hacı Karanfil, kahveci esnafının zor durumda olduğunun altını çizdi. Ya gerekli tedbirlerin alınarak oyun yasağının kaldırılması gerektiğini ya da mağdur esnafın mağduriyetinin devlet tarafından giderilmesi gerektiğini belirten Hac Karanfil şöyle konuştu: “Pandemi ile geçen 6 aylık süredeki Bağ-kur Priminin devlet tarafından ödenmesi gerekiyor. Kapalı işletmeden vergi alıyorlar. Çevre, temizlik, ilan reklam vergisi istiyorlar. Vergi muafiyeti getirilmelidir. Çocuğuna bez alacak parası olmayan kahvecimiz var. Oyun yasak olduğu sürece kahvenin açık olmasının da çok anlamı kalmıyor. Bu haliyle kahveci esnafı iş yapamıyor. Bir taraftan da mal sahipleri kira istiyor, icralar başladı ve esnaf iflas ediyor. O zaman devlet kira desteği versin. Evimizi geçindirecek bir ücret istiyoruz. 50 bin liralık destek alamadık. Şartlar nedeniyle 100 kişiden ancak 10-20 kişi aldı.” İfadelerini kullandı.

“DEVLET KİRAYI, VERGİYİ ve BAĞKUR PRİMLERİNİ ÖDEMELİ”
Veli Ağbaba ise pandemi sürecinde esnafın yalnız bırakıldığını ve çaresizliğe mahkûm edildiğini söyledi.  900’ü Malatya’da olmak üzere Türkiye’de 130 bin kahveci esnafı olduğunu ve neredeyse tamamının çok zor şartlarda yaşamak zorunda kaldığını belirten Ağbaba, “Yaklaşık 1 milyon nüfus buradan ekmek yiyor. Türkiye ekonomisini esnaf ayakta tutuyor. Esnafa yalnızca yüzde 4 destek verildi. Esnafa verilen bu destek son derece yetersizdir. Ülkenin bekası ülkedeki esnafın var olmasıdır. Lokanta açıp mutfağı yasaklamak neyse kahvehaneyi açıp oyun oynamayı yasaklamak da odur. Esnaf devlete 40 yıldır vergi veriyorsa devletin esnafa 40 bakması lazım. Bağkur primlerinin en azından 2020 yılı sonuna kadar devlet tarafından ödenmesi gerekiyor. Kira desteği verilmesi gerekiyor. Öte yandan, Belediyeler hala çevre temizlik vergisi istiyor. Belediyelerin bu vergileri almaması lazım. Eğer en kısa zamanda gerekli destekler yapılmazsa kahveci esnafının yüzde 90’ı batacak.” Dedi.
Bilim Kurulu’nun kararlarına saygı duyduklarının altını çizen Ağbaba, “Açık olup çalışmayan tek esnaf kahveciler. Hiçbir yerde bulaşmayan korona kahvede bulaşır demek sağlıklı bir yaklaşım değil. Bilim Kurulu illa ki oyun yasağını sürdürmekte kararlıysa da devletin bu noktada devreye girmesi ve gerekli destekleri vermesi gerekiyor. Hem yasaklamak hem yalnız bırakmak çözüm değil. Kahvehanelerin bizim kültürümüzde önemli bir yeri var. Söz veriyoruz. Ankara'da esnaf temsilcileri ile görüşeceğiz. Bu bir siyasi mesele değil, ekmek aş meselesi. Buradan siyasi rant devşirmek istemiyoruz. Amacımız bağcıyı dövmek değil; amacımız üzüm yemek. Yapıcı eleştirilerimizi, Grup Başkanvekillerimizin imzasıyla  Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ilettik. Esnaftan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak her zaman sizlerin yanınızda olacağız. İyi günde kötü yanınızda olacağız. Bu süreçte 6 milyonu aşkın kişi gelir kaybına uğradı. Sosyal devletin yapması gereken de bu mağduriyetlerin giderilmesini sağlamaktır. Tüm bu mağduriyetlerin giderilmesi için biz de elimizden gelen mücadeleyi vermeye devam edeceğiz. Bu sorunları çözmek bizim boynumuzun borcudur.” İfadelerini kullandı.

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN