Başkan Akgün'den Miraç Kandili Mesajı

Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Akgün, 'Miraç Kandili' münasebetiyle mesaj yayımladı.

Başkan Akgün açıklamasında; “Küresel tehdit ve tehlikelerin odağında, dahili ve harici bedhahların tuzaklarının girdabında mücadele ederken, ciğerlerimizi dağlayan, Türkiye'nin yüreğinde derin yaralar açan, 11 ilde yıkımla, aziz vatanın her bir köşesinde derin izler bırakan, yürekleri burkan, boyunları bükük bırakan asrın en büyük deprem felaketini yaşadık.

Yüzyılın Afetinin mağduriyetinden, yine “Biz Bize Yeteriz” diyen aziz milletimizin, yüksek şuuru, birlik ve beraberliğin yaşanmasındaki samimiyeti, siyasi tercihlerin üzerinde bir ve beraber olmanın mesuliyetini yaşadığımız bir süreçte;

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimizin, gecenin bir anında Mekke'deki Mescid-i Haram'dan Kudüs'teki Mescid-i Aksa'ya, oradan da göklere seyahat ettirildiği “O” mübarek geceyi idrak edeceğiz.

Peygamberimizin hayatında önemli bir yere sahip olan “MİRAÇ”, Allah'ın Hz. Muhammed (s.a.v.)'den başka hiç bir kuluna sunmadığı ilâhî bir ihsânıdır.

Miraç, hicretten bir buçuk yıl kadar önce, kamerî takvime göre Recep ayının 27. gecesinde, Peygamberimizin amcası Ebû Tâlib ile eşi Hz. Hatice'nin vefât ettiği, müşriklerin zulüm ve baskısına dayanamayan bazı Müslümanların Habeşistan'a göç etmek zorunda kaldığı bir zamanda vukû bulmuştur.

İşte böyle bir ortamda Yüce Allah, Peygamberini böylesine yüce bir mucize ile tesellî etmiştir.
O mübarek gecede; Allah (c.c.) "Kulu Muhammed'i bir gece Mescid-i Haram'dan kendisine bir kısım ayetlerimizi göstermek için, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah'ın şanı yücedir. Doğrusu O, işitir ve görür."(1) buyurmuştur.

İsrâ ve miraç, zaman ve mekân hudutları dışında cereyan etmiş mucizevî bir hadisedir. Mucizeler akılla izâh edilemez, onlara sadece imân edilir. Bizler de Hz. Ebu Bekir'in dediği gibi “O söylediyse doğrudur” diyerek Kur'an'ın ve Rasulullah (s.a.v.)‘in haber verdiklerine şüphe duymadan iman ederiz.
Böyle müstesna bir gece vesilesiyle sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.)'e vahyedilen;
“Allah'a ortak koşulmayacak, yalnız O'na kulluk edilecek ve yalnız O'ndan yardım istenecek;
Anne ve babaya iyilik edilecek, onların duaları alınacak;
Akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkı verilecek;
Cimri ve müsrif olunmayacak;
Yoksulluk korkusuyla evlatlar öldürülmeyecek; zinaya yaklaşılmayacak;
Haksız olarak kimsenin canına kıyılmayacak;
Yetimin hakkı yenilmeyecek,
Ölçü ve tartıda doğruluk üzere olunacaktır;
Bilinmeyen bir şeyin ardından gidilmeyecektir;
Yeryüzünde kibir ve gurur taslayarak yürünmeyecektir.
”(2).

İnsanlığı mutluluğa götürecek bu prensipleri de hatırlamak, bu prensiplere uygun yaşama samimiyetinde olmak gerektiğine dikkat çekeriz.

Miraç gecesi böyle mübarek bir gecedir. Bu geceyi ihya ederken bu gecede vahyedilen üstün gerçeklere kulak vermeliyiz. Yalnız Yüce Mevla'ya kulluk etmeli, O'na hiç bir şeyi ortak koşmamalıyız.

Bu mübarek geçeği, idrak edeceğimiz bir süreçte; “Yüzyılın Afeti” denen, 11 ili yıkan, zelzelenin ağır bedelini yaşarken, kandilleri birer fırsat bilen, bu müstesna zaman dilimlerinde Allah'a daha da yakın olmaya çalışanların yoğunluğu ve samimiyetinin farkındalığı içerisinde, şahsım ve Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Yönetim Kurulu ve üyelerimiz adına Miraç Kandilimiz mübarek olsun diyor, yaşadığımız “Yüzyılın Afetinde”, insanlarımızın en zor zamanlarda, nefsini yenerek, bizi biz kılan değerleri, yaşama samimiyeti gösteren güzel insanlarımıza “İyi ki Varsınız” diyoruz.”


(1) İsra,17/1,2
(2) İsrâ, 17/22-39.

Metin AKGÜN
Eğitim Bilim Uzmanı
Eğitimde Kaliteyi Geliştirme Derneği Başkanı

Bakmadan Geçme