Dünya Kamuoyuna

İşgalci rejimin Filistin'e yönelik devam ettirdiği saldırılara ilişkin açıklama yapan Elazığ İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Miraç Ayaz, Gazze'de yaşanan sivil katliamların durdurulması, insani yardımların hiçbir şekilde engellenmemesi, Filistin'in bir devlet olarak tanınması, adil ve kalıcı bir ateşkes sağlanması gerektiği belirtti.

Filistin halkının 1948'den bu yana, 75 yıldır, her gün yaşadığı zulüm artık bir akıl almaz bir seviyeye ulaştığın ifade ederek, “İsraile'e yönelik Aksa Tufanı harekatını takiben İsrail'in Gazze'ye yönelik karşı saldırısı Hamas'a karşılık vermenin çok ötesine geçmiş durumda. Aşırı sağcı, Siyonist Netanyahu Hükümeti dünyanın gözleri önünde ayrımsız şekilde Gazze'yi ağır bombardımana tutuyor. Bu saldırılarda savaş hukukuna dahi uyulmuyor. Sivil yerleşim alanları bombalanıyor. Gazeteciler ölüyor. Hastaneler hedef alınıyor. Çocuklar, hastalar, bebekler öldürülüyor.
“Gazze'de El-Ehli Baptist Hastanesi'nin İsrail tarafından hedef alınması sonucunda yüzlerce Filistinlinin hayatını kaybetmesinden ve bir o kadarının da yaralanmasından derin bir elem duyuyoruz. Hiçbir savaş hukuku gözetmeden, masum sivilleri ve hastaları hedef alan barbarca saldırıları en şiddetli biçimde kınıyoruz. Savaşın başladığı günden beri İsrail'in Gazze şehrini topyekün abluka altına alarak, elektrik, su, gıda ve akaryakıt tedarikinin kesmesi savaş hukukunu düzenleyen Cenevre Sözleşmesi'nin apaçık ihlalidir. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi bir de hastaların ve yaralıların tedavi edildiği hastanelerin hedef alınması tam anlamıyla vicdanları kanatmıştır. Bütün dünyayı ayağa kaldıran bu vahşi ve barbar saldırılar sonucu katledilen Filistinli kardeşlerimize bir kez daha rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyoruz.
Sivilleri doğrudan hedef alan, hastaneleri, okulları vuran bir zihniyetin uluslararası hukuk önünde ve vicdanlarda hesap vermesinin kaçınılmaz olduğunu bir kez daha belirtmek isterim.” cümlelerine yer verdi.
“SİYONİST REJİM SALDIRILARINA SON VERMELİ”
Bütün insanlığı ve uluslararası camiayı İsrail vahşetine karşı ‘dur' demeye çağıran Başkan Ayaz, şunları söyledi:
“Katil ve terör çetesi İsrail yıllardır, dünyanın gözü önünde Gazze'de Müslümanları hedef alarak; kadın, yaşlı ve çocuk demeden katliam gerçekleştiriyor. Bu utanç verici katliamlar karşısında Batılı ülkelerin ve emperyalizmin başı ABD'nin sessiz kalması ve hatta İsrail'i desteklemesi yüreğimizi parçalamaktadır. Dünyada hiçbir odağın sivil ölümlerini ve insanlık suçlarını örtbas etmeye gücü yetmeyecektir. Kendi vatanlarını korumak için kahramanca mücadele eden Filistinlilerle başa çıkamayan terör çetelerinin hıncını hastalardan ve masum sivillerden çıkartmasını asla kabul etmiyoruz. Bu saldırılar işgalci siyonistlerin 'ey dünya siz susuyorsunuz; biz bu sessizliğinizle daha çok kan dökeceğiz' demesi anlamına gelmektedir. Bölgede savaşın sona ermesi için siyonist rejimin biran önce soykırıma varan insanlık dışı saldırılarına son vermesi kaçınılmaz bir gerçektir.
Aksi halde katil rejimin sivillere yönelik bu pervasız saldırıları çok daha büyük vahşetlere ve yeni insanlık dramlarına yol açacaktır. Bundan dolayı bütün insanlığı ve uluslararası camiayı İsrail vahşetine karşı ‘dur' demeye çağırıyoruz.
"Filistin devlet olarak tanınmalı, kalıcı bir ateşkes sağlanmalı"
İşgalci rejimin kendi tarihinden ders çıkarmadığı gibi insanlık tarihine de kara sayfalar eklemeye devam ettiğini vurgulayan Ayaz, "Uluslararası kamuoyunun, olaylara adil ve insani bir yaklaşım benimsemesi gerekmektedir. Sivil ve savunmasız insanların öldürülmesi engellenmelidir ve acil bir şekilde temel ihtiyaçlarını karşılamaları için ilaç, gıda, elektrik ve su gibi ihtiyaçlar kesintisiz olarak sağlanmalıdır. Sivil katliamlar durdurulmalı, insani yardımlar hiçbir şekilde engellenmemeli ve Filistin'in bir devlet olarak tanınması başta olmak üzere, adil ve kalıcı bir ateşkes sağlanması gerektiği bilinmelidir." diye konuştu.
Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm uluslararası insan hakları kuruluşları işgalcilere karşı durma çağrısında bulunan Ayaz, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Bölgemiz başta olmak üzere, İslam coğrafyasının hiçbir yerinde, huzurun bozulmasını veya çatışma ortamının olmasını istemiyoruz. Sermayenin ve ticaretin bu tür çatışma ortamlarından kaçındığı bilinen bir gerçektir. Ancak sadece tüccar ve iş insanları olarak değil aynı zamanda insani değerlere saygı, bağlılık ve hukukun her zaman önde olması gerektiğini de iyi biliyoruz dedi.

Bakmadan Geçme