Ege İnci'nin Yazar Nurhan Demircan İle Röportajı
Ege İnci'nin Yazar Nurhan Demircan İle Röportajı
Ege İnci'nin Yazar Nurhan Demircan İle Röportajı
1.Kısaca kendinizi anlatır mısınız?
Beni hayattaki ilk derdimle tanıştıran soruyu sordunuz.
İlkokul 1.sınıfta öğretmenim“Herkes kendisini kısaca tanıtsın” dediği anda kendime dair en ufak bir fikrim olmadığı sorunsalıyla karşı karşıya kaldım.
Neyse ki sıra bana gelene kadar öğretmenimizin bazı arkadaşlara verdiği ipuçları o günlük paçayı kurtarmama yardım etmişti.Size de öğretmenimin öğrettiği şekilde kendimi tanıtayım.
1967 istanbul doğumluyum.İlkokul öretmeni olan bir baba ve ev hanımı bir annenin iki çocuğundan büyük olanım.
Yıldız Teknik Üniversitesinde Fizik bölümünü bitirdikten sonra Milli Eğitim bakanlığına bağlı çeşitli okullarda Fen Bilimleri öğretmenliği,dönem dönem müdür yardımcılığı ve vekaleten müdürlük görevlerinde bulundum.26 yılın sonunda emekli oldum.Şu anda İstanbul Üniversitesi'nde Sosyoloji 2. sınıf öğrencisiyim ve aynı zamanda Aile danışmanlığı eğitimi alıyorum.
Eğitim ve meslek hayatım bu şekilde devam ederken 1997 yılında Astroloji eğitimi aldım ,halen çeşitli kurs ve seminerlerle kendimi güncelliyorum.
2014 ‘den beri Thetahealing Bilinçaltı terapileri uygulayıcısı ve eğitmeniyim.2017 itibarıyle de Family Constellation(Aile dizimi)uygulayıcısıyım.
2.Ne kadar zamandır yazıyorsunuz?
Profesyonel olarak hiç yazmadım ancak okuma yazmayı öğrendiğim andan beri yazıyorum. “Bana Evet Der misin?”
isimli kitabım Facebook'ta paylaştığım günlük yazılarımın bir derlemesidir.Yayınevinin editörü yazılarımın kendisine çok iyi geldiği ve bir çok insana ulaşması gerektiği konusunda beni motive etmişti,iyi ki de etmiş.Çünkü okumak istediğim kitabı yazmışım.
3. Yazmanızda en büyük etken nedir?
En büyük etken işte o,1.sınıfta “Kendinizi kısaca tanıtın”cümlesi.Sanki ortada kendim diye bir şey yok,ama olması bekleniyor.Kendimi nerede arayacağımı da bilmiyorum.Okuma yazmayı öğrendikçe düşündüğüm her şeyi yazdığımı farkettim.”2 liram var” veya “Sınıfta çok gürültü var” gibi saçma görünen bir çok cümleyi defterime yazdığımı farkedince birileri görüverecek diye içimi bir korku kaplar,silmekten defterlerim yırtık içinde kalırdı.
Şimdi düşündüğümde anlıyorum ki düşüncelerim kelimelere dökülüp somutlaşınca ben de somutlaşıyordum.Bu benim kendimi görünür hale getirme yolumdu.
4. Yazarken çektiğiniz en büyük zorluk nedir peki?
Yazarken değil ama yazdıklarımı paylaşırken sıkıntı çekiyorum.Sanki yazdıklarım okunursa ben görüleceğim,var olacağım,somutlaşacağım.Bu duygu beni heyecanlandırıyor ve paylaşmaya can atıyorum.Ama tıpkı ilkokulda ödümün koptuğu gibi bir korku basıyor içimi,sanki kendimi ele verecekmişim gibi.
5. Kitabınız daha çok hangi yaş gruplarında ilgi çekiyor?
15 yaşlarından itibaren her yaştan özellikle de bayan okurların ilgisini çekiyor.Kitabım spritüel şifa ile ilgili bilgiler ve enerji yüklemeleri içeriyor.Sanırım bayanlar böyle konulara daha yatkın oluyor.
6. Yazarken ilham aldığınız şey nedir? Bir kişi olabilir bir nesne olabilir. O ilham periniz size ne olunca geliyor?
Gerçek yazarlar gibi bir ilham perisine sahip değilim .Beni yazmaya kendi ihtiyaçlarım teşvik ediyor.Kendimi arama yolculuğum sırasında öğrendiklerimi,bana iyi gelenleri başkalarıyla da paylaşmak istiyorum.
7. Beğendiğiniz ve kitaplarını okuduğunuz bir yazar var mı?
Çağdaş yazarları pek tanımıyorum,daha çok aldığım eğitimlerle ilgili kitaplar okuyorum.Çok klasik olacak belki ama Dostoyevski'ye bayılıyorum, beni çok derinden etkiliyor
8. Peki yazarlarla görüşme imkânınız oldu mu? Bir araya geldiniz mi hiç?
Malesef hayır.
9. Peki son olarak Buradan okurlarınıza seslenmek isteseniz ne derdiniz?
Ben kendimi ararken aslında hiç de yalnız olmadığımı farkettim hatta hayatın herkes için kendini aramaktan ibaret olduğuna kanaat getirdim.Fanatik taraftar takımında ,borsacı parada yani kısaca herkes bir yerlerde kendisini arıyor.Bu yolda ben nasıl başkalarının koyduğu işaretlerden faydalandıysam ,okurlarımın faydalanması için ben de geçtiğim yollara işaretler koydum.Bu işaretlerin kalbinize ulaşması için sadece “Evet” demeniz yeterli.