İNTİHAR 'Ekonomik Kriz Sonucu-1'

Değerli vatandaşlar, TUİK, Resmi İstatistik Programı'nda 2016 yılına kadar intihar edenlerin sayısını “İntihar İstatistikleri” başlığı altında veriyordu. Ancak; İntihar eden sayısındaki artışları gizlemek için 2017'den itibaren intihar verilerini bülten kapsamından çıkararak “Ölüm İstatistikleri” başlığı altında açıklamaya başlamıştır. TUİK 2017 sonrası intihar edenlerin sayısını vermediğinden sizlerle paylaştığım veriler basına yansıyan bilgilerden derlenmiştir. Bu verilere göre;

2021'in ocak-kasım aralığında ekonomik sorunlar nedeniyle enaz 600 kişi intihar etmiştir. Ülkemizde toplam intiharların %10'dan fazlasının geçim sıkıntısı kaynaklı olduğu belirtiliyor. Toplumun her kesiminden insanımız, ekonomik nedenlerden dolayı girdikleri bunalımlarını ölümle sonuçlandırmaktadır. Örnrğin; Müzik-Sen (Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası) verilerine göre ise getirilen konser yasakları ve kısıtlamalarla yaşatılan ekonomik nedenlerle 100'ü aşkın müzisyenin intihar ettiği belirtilmiştir.

TUİK'in bülteninde intihar vakalarını gizlemesi, AKP iktidarının ekonomide yarattığı kaos nedeniyle çaresizlikten ölüme giden esnafımızı, çifçimizi, müzisyenimizi, garsonumuzu, işletmecimizi, kadınımızı, gençlerimizi hülasa bu durumdaki vatandaşlarımızı geri getirmiyor. Ocaklar sönmeye, yuvalar dağılmaya devam ediyor.

Milletinden ve bilimsel ekonomiden kopan AKP iktidarı; Devlet babadır, devlet anadır duygusunu da yerle yeksan etti. Hangi ana baba evlatlarına bu sonu reva görür! AKP yandaş ve paydaşlara aktardığı kaynağın %10'unu sanatçılarımıza, esnafımıza, çifçimize, kadınımıza, işletmecimize ve işsiz gençlerimize aktarsaydı bu yok oluşların önü alınmaz mıydı? kötü bir ekonomik ortamda yaşanan zorluklar nedeniyle insan, yaşamın tercih edilebilecek son seçeneği olan intihar ile yaşamına son veriyor. Ne acı bir durum değil mi?
Değerli vatandaşlar, yönetimlerin bilgi, beceri ve öngörü yüksekliği ile ekonomik kriz sonucu vuku bulan İntihar olayları önlenir elbette. Sadece bu da yetmez yönetimin tüm bu konulara yaklaşımının samimi olması ve sahiplenmesi olmazsa olmaz şarttır.
Tüm samimiyetimle belirtmek isterim ki, DOĞRU PARTİ iktidarı; Kadrosu ve programıyla çaresizlerin çaresi, umutsuzların umut'u, kadınlarımız ve gençlerimiz dahil tüm milletimizin geleceği için ülkemizi sahiplenmektedir, sahiplenmeye devam edecektir. Bizim size sözümüzdür “vatandaşın yaşam hakkı, yaşam hakkımız” olacaktır.
Selam ve Saygılarımla

Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)