YOL HARİTASI (14)

Değerli vatandaşlar, önceki yazımda belirttiğim üzere diğer siyasilerin ne yaptığı değil bizim DOĞRU PARTİ iktidarında yapacaklarımızı, akıl ve bilime dayalı çözüm önerilerimizi konu başlıkları altında özetleyerek sizlerle paylaşacağım. Bu yazımda 'esnaf sanatkar ve kobiler' ile 'Çalışma hayatı' konularındaki hedeflerimizi aktaracağım.

ESNAF SANATKAR VE KOBİLER
Günümüz iktidarının, özellikle doğal afetler ve pandemi sonrası kaderlerine terk ettiği ve birçoğunun kepenk kapatmak zorunda bırakılan esnaf ve sanatkarların ulu önder Atatürk'ün “Memleketimizin topraklarından, zenginliklerinden kimseye muhtaç olmaksızın hakkıyla istifade edebilmek, milletimizi mesut ve müreffeh yaşatabilmek için sanat elzemdir. Sanatın en basiti, en şereflisidir. Kunduracı, terzi, marangoz, saraç, demirci, içtimai hayatımızda hürmet ve haysiyet mevkiine layık olan sanatkarlardır.” ifadesindeki yeri ile günümüzdeki yeri arasında uçurumlar var. Enflasyon ve art arda gelen ekonomik krizler esnafımıza ağır darbe vurdu, işsizlik giderek artmaya devam ediyor, esnafımız çoğu gün siftah yapamıyor, sattığı malın yerine yenisini getirip koyamıyor, sermayesi eriyor, esnafımız kirasını veremiyor. Elektrik, su, doğalgaz parasını ödeyemiyor. Banka kredisi taksitleri duruyor, çalışanlarına ücret veremiyor. Ancak umut var tabi. DOĞRU PARTİ iktidarında;
• Değişen bilgi teknolojisine ayak uyduramamak ve ithalata dayalı tüketim ekonomisi, ara malı üreten KOBİ'ler ile ekonomimizin kılcal damarları olan esnaf ve sanatkarlar için acil olarak bir destek planının devreye alınması,
• Salgın ve doğal afet nedeniyle ödenemeyen fatura borçları için, Hazine tarafından özel olarak Esnaf-Sanatkar-KOBİ tahvillerinin çıkarması,
• Sigorta ve prim borçları faizsiz olarak 5 yıla yayılmalı, can suyu olarak orta ve uzun vadeli nakit desteğinin sağlanması,
• Esnaf çalışanlarının yarı ücretlerini devletin ödemesi, alacaklıları mağdur etmeden Hazine Garantisiyle haciz baskısının kaldırılması yanında verilen destekler karşılığında en az 5 yıl vadeli ve mümkün olan en düşük faizli Hazine borcuyla, desteğin enflasyonist etkisinin en aza indirilmesi,
• Bu teşvik ve yardımlardan, kayıt içinde olan esnaf, sanatkar ve KOBİ'lerin tamamının faydalanması ve esnafa sağlanacak bu desteklerin, geri dönmeyen krediler nedeniyle bankacılık sektöründe olası bir krizi de önleyeceği,
• Esnaf, sanatkâr ve KOBİ'lerin vergi oranları yarı yarıya düşürülmeli, vergi ve harç ödemelerindeki bürokrasi azaltılmalı ayrıca Halkbank'ın yeniden esnaf, sanatkâr ve KOBİ'ler için ihtisas bankası olması,
• KOBİ'lerin büyümelerini sağlayacak ve yeni KOBİ yatırımlarına imkan verecek teşviklerin başlatılması,
• Tarım kooperatifi ve yerel yönetimlerin, market açmak yerine, mahalle bakkalları ve manavların tedarikçisi olmalarının sağlanması ve küçük esnafımız büyük marketlere ezdirilmemeli, zincir marketlerin satın aldığı ürünlerin halden geçmesi ve böylece haldeki arz miktarı artırılmalı, tarım ürünlerinin fiyatlarındaki spekülatif yükselişlerin önlenmesi,
• Esnafımızın internet satış platformlarında masrafsız yer alabilmeleri için yazılım desteğinin verilmesi,
• Turizm bölgelerinde “her şey dahil” sisteminden vazgeçilmesi, esnafın iç ve dış turizmden pay almasının önünün açılması,
• Bağ Kur emeklilerimizin süre gelen mağduriyetlerinin giderilmesi.

ÇALIŞMA HAYATI
Ülkemizde 20 iş kolundaki beş konfederasyon çatısı altında, bir kısmı da bağımsız olarak toplam 190 sendika faaliyet göstermesine rağmen aynı iş kolunda ortaya çıkan birçok sendika, güçlü olanların böl-yönet taktiğinin kurbanı olarak emeğin hakkı yeterince savunulmuyor. Sonuçta sendikaların bölünmüşlüğü ve işveren baskısı sonucu emekçilerin sendikalılaşma oranı %13 gibi çok düşük seviyede kalmıştır. Oysa Atatürk'ün “Bugün mevcut ve daha çok olmasını temenni ettiğimiz fabrikalarımızda, kendi amelelerimiz müreffeh ve memnun olarak çalışıp hayatın lezzeti hakikisini tadabilmelilerdir ki, çalışmak için kudret ve kuvvet bulabilsinler.” Sözü ilke kabul edilmeli ve;
• Sendikasız emekçi kalmaması için işçi ve işveren sendikalarıyla görüşülerek gerekli yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi,
• İşçi memur ayrımı yapılmadan, tüm çalışanlar ve konfederasyonların tek çatı altında birleşmesi teşvik edilmeli,
• İş kolu sayısı üretim sürecindeki ihtisaslaşmaya paralel olarak 20'den yukarıya çıkartılmalı ve her iş kolunda tek sendikal örgütlenmenin gerçekleşmesinin teşvik edilmesi,
• İş kanununun yenilenmesi ve her iş kolu için ihtiyaç duyulan özel düzenlemelerin yapılması,
• Yüksek Hakem Kurulu kaldırılarak, Toplu İş Sözleşmesi anlaşmazlıklarının çözümü için Ekonomik Sosyal Konsey adında bir kurulun görevlendirilmesi,
• Bir işçinin işten çıkarılması halinde, sendikalar kovulma nedenini işverenle görüşebilmeli ve atılmada işçinin eksikliği varsa, eksik olunan konularda sendikanın gerekli eğitimi vermekle mükellef olması,
• Bir işyeri yeni eleman alacağını sendikaya bildirmeli, gerekli vasıflarda sendika üyesi işsizler varsa, işe girmede onların önceliğinin olması,
• Türkiye'deki ücret seviyesi AB ülkeleri ücret seviyesine çıkarılması,
• İlk aşamada kadınların ve 30 yaşına kadar olan gençlerin asgari ücretinin vergiden muaf tutulması,
• Vergi reformu ile birlikte asgari ücretin vergiden muaf olması, diğer ücretlerde ise vergi muafiyetlerinin asgari ücret seviyesine getirilmesi,

Değerli vatandaşlar, ülkemiz ve milletin menfaatleri doğrultusunda sizlerle birlikte gerçekleştirmek ve gelecek nesillere aydınlık bir Türkiye bırakmak için bunların tamamına odaklanarak hazırlıklarımızı tamamladık. İktidarımızda mutlaka yapacağız.
DOĞRU PARTİ SÖZ VERİYOR. SÖZÜMÜZ SÖZDÜR.

Selam ve Saygılarımla

Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)

Devam edecek

Bülten

Bakmadan Geçme