Bakanlığa Suç Duyurusu
İhalesiz yıkım nedeniyle evleri zarar gören depremzedeler, Çevre ve Şehircilik bürokratları hakkında suç duyurusunda bulundu.
Elazığ'da 24 Ocak'ta meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde ağır hasar gören binaların yıkımı devam ederken, ağır hasarlı binaların bitişiğindeki bazı sağlam binalar da yıkım esnasında zarar gördü. Bu binalardan biri de Kültür Mahallesinde bulunan San Apartmanı.
Depremin hemen ardından acil yıkılacak binalar arasında bulunan Kültür Mahallesindeki bir apartman iş makineleri tarafından yıkıldı. Yıkım esnasında binanın yanında bulunan San apartmanı da zarar gördü. Apartmanın bir taşıyıcı kolonu patlarken, binanın duvarları da yıkıldı.
San Apartmanı sakinleri, zararlarının tazmin edilmesi ve binanın onarımı için bakanlık yetkilileri ile görüştü. Ancak bina sakinleri San apartmanının da aldığı hasardan dolayı riskli duruma alındığını ve yıkım kararı alındığını öğrendiler.
Yıkım sırasında sağlam binalarının zarar görmesinden dolayı mağdur olduklarını söyleyen bina sakinleri, kendilerine verilen sözün yerine getirilmemesinden ötürü Çevre ve Şehircilik bakanlığı yetkilileri hakkında şikayetçi oldular.
"KİMSE İLGİLENMEDİ"
San apartmanı sakini Erdem San, yaptığı açıklamada, "Bakanlar kendi adamlarını getirmiş buraya. Karadeniz'den adamlar geldiler, burayı yıktılar. Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğünden
Vedat ve Adnan isimli yetkililer bize dedi ki 'biz yapacağız, ilgileneceğiz." Bizi oyaladılar. Ondan sonra bırakıp gittiler. Yapmadılar. Vedat bunun sorumlusu. Bakan yardımcısı demiş ki 'güçlendirelim bu binayı. Demiş ki hayır ben o binayı yıkacağım. Benim binam sağlamdı. Depremde bir şey olmadı. Çevre ve Şehircilikte raporu var. Az hasarlı. Depremden sonra da oturuyorduk. Zorla çıkardılar bizi. Ondan sonra evi boşattılar. Ne bakan ilgileniyor, ne Vedat ilgileniyor, ne vali ilgileniyor. Kimse ilgilenmiyor. Ben bu binayı bir daha yapamam ki. 3-4 trilyon para gider. Ben bunu nasıl yapacağım. Söz verdiler. Bunu çözeceğiz dediler. Sonra bırakıp gittiler." dedi.
"BEN EVİMDE OTURMAK İSTİYORUM"
Apartman sakini İsabet Aklan, ise yaptığı açıklamada; "Ben evimi istiyorum. Evimi yapsınlar ben gelip evimde oturacağım. Ben kiralarda oturamam. Benim durumum iyi değil. Benim bütçem el vermiyor. Ev benimdi. Yıkım sırasında apartmanımız zarar gördü. Şimdi ben kiraya çıkmışım. 900 TL kira veriyorum. Kalp hastasıyım. Ayda bir kontrole gidiyorum. Benim evimi güçlendirsinler. Ben evimde oturmak istiyorum. Evimin yapılmasını istiyorum." diye konuştu.
ŞİKAYETÇİ OLDULAR
Öte yandan San apartmanı sakinleri, görevi kötüye kullanma ve kamu ihale kanununa aykırılık suçundan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri hakkında şikayetçi oldular.
Müştekilerin avukatı Aziz Dinç, yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:
"24.1.2020 tarihinde Elazığ da meydana gelen depremde müvekkillerimin evlerinin bulunduğu tapuda Kültür Mahallesi 479 Ada,1034 de kayıtlı,Kültür Mah.Akman Sok No:2 adresinde bulunan evleri de hasar görmüştür.
Deprem sonrası yapılan hasar tespit çalışmaları sonucu binayla ilgili az hasarlı olduğuna dair rapor verilmiştir.(EK1)İtirazlar sonucu da az hasarlı olduğuna dair rapor verilmiş,kat sakinleri binalarında oturmaya devam etmişlerdir ve binaları etraftaki en sağlam bina olarak da kendilerine söylenmiştir.
Çevre Şehircilik Bakanlığı tarafından deprem sonrası ağır hasarlı ve ivedilikle yıkılması gereken binaların yıkılmasına başlanmıştır.Bu doğrultuda müvekkillerimin binasının bitişiğindeki binada bu kapsamda yıkım işlemlerine başlanmıştır.
Müvekkillerimin bilmediği ve tanımadığı şirketler tarafından 02.02.2020 de yıkımlar yapılmıştır. Yan binadaki iş makinesi çalışma yaparken ağır hasarlı binanın yıkımı esnasında gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden dolayı müvekkillerimin binasının taşıyıcı kolonlarını patlatmıştır ve binaya ciddi zararlar vermiştir. Bakanlık Yetkilileri binaya gelerek müvekkillerimi acilen binadan tahliye etmişler ve Elazığ da bir otele yerleştirmişlerdir.
Müvekkillerim Ankara dan gelen daire başkanları, müdürler ve genel müdürle görüşerek mağduriyetlerinin giderilmesi ve zararlarının tazmini için talepte bulunmıuşlardır. İlgili kişiler müvekkillerimin zararlarının karşılanacağını bağımsız bölüm maliki başına en az 230.000,00 TL para ödeneceğini söylemişlerdir.
Aynı zamanda müvekkillerim 07.02.2020 tarihinde Elazığ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne Elazığ Valiliği’ne Elazığ Afad İl Müdürlüğü’ne ve Elazığ İl Özel İdaresi Müdürlüğü’ne müracaat ederek bu şirketlerin kim veya kimler olduğunu öğrenmek amacıyla taleplerde bulunmuşlardır.
Tüm kurumlar zarar veren şirketlerin tanımadıklarını herhangi bir şekilde aralarında bir sözleşme olmadığını müvekkillerime ilettikleri gibi resmi olarak da cevap vermişlerdir.
Müvekkillerim bir gün alelacele birilerinin binalarında çalışma yaptığını ve numune aldıklarını görünce bu insanlara sorduklarında bakanlık talimatı ile binadan numune aldıklarını dile getirmişlerdir.
Bu süre zarfında müvekkillerim bu şirketlerin kimler olduğunu yine öğrenememişlerdir. Resmi olarak bir cevap alamayınca haricen öğrendiklerine göre o yöredeki yıkım işini Nehir Yıkım Harfiyat İnş.Nak.San.Tic.Ltd.Şti. Nin aldığını ve alt taşeron olarak da Bakırlar Harfiyat-Bakırlar Müt..İnş.Nak.San.ve Tic.Ltd.Şti. Ye verdiğini öğrenmişlerdir. Kurumlara tekrar müracaat edip bu şirketleri sorduklarında tüm kurumlar bu şirketlerin kendileri ile ilgi ve alakasının olmadığını dile getirmişlerdir.
Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü 13.02.2020 tarihli 2375 esas sayılı cevabi yazısı ile “ hasarlı binaların yıkım işleri hakkında Elazığ İl Özel İdaresi görevlendirildiğinden oraya müracaat edilmesi gerektiğini ve kendilerini bir ilgisinin olmadığını “ bildirmiştir.
Bu yazı üzerine müvekkillerim İl Özel İdaresi ‘ne müracaat etmişlerdir. Ekte sunduğumuz 18.02.2020 tarihli İl Özel İdaresi nin 1198 sayılı yazısı ile kurum söz konusu zararla bir ilgi ve alakasının olmadığını dile getirmiştir.
Şubat ayının sonunda Ankara’ dan gelen bürokratlar geri dönünce müvekkillerim muhatap olacak hiçbir kişiyi bulamamışlardır.
Müvekkillerime bir gün gelen tebligat sonucu müvekkillerim binalarının riskli bina olduğu ve bu yönde tapuya şerh verildiğini öğrenince 17.03.2020 tarihinde ve daha sonraki süreçlerde riskli binaya ilişkin itirazlarda bulunmuşlardır.
Çalışanların hatasından dolayı müvekkillerim ciddi zarar görmelerine rağmen yasal olarak bir türlü bir muhatap bulamamışlardır ve evsiz yurtsuz bir şekilde başkalarının yanında hayatlarını ikame etmeye başlamışlardır.
Bir muhatap bulamayınca haricen yapmış olduğumuz çalışma sonucu deprem akabinde birilerinin talimatıyla Elazığ a 16 tane harfiyat yapan şirket gelmiş ve bu şirketlerle herhangi bir sözleşme, ihale yapılmadan bu şirketler yıkım işlemlerine başlamışlardır.
Bunu öğrendikten sonra Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ne müracaat ettiğimizde deprem sonrası yıkıma başlayan 16 şirket ile 10 şubat 2020 tarihinde sözleşme yapıldığı müvekkillerimin binasının sözleşme yapılmadan önce şubat ayının başında yıkıldığından dolayı herhangi bir ilgi ve alakalarının olmadığı müvekkillerime resmi ve sözlü olarak bildirilmiştir.
Müvekkillerimin binasını yıkan Bakırlar Harfiyat Tic.Ltd Şti nin Çevre Şehircilik ve Bakanlık nezdinde tanınmadığını ve sözleime yapılmadığı bildirilmiştir. Sadece müvekkillerimin binasının bulunduğu yöreni,n Nehir Yıkım Harfiyat Tic. Ltd. Şti olduğu söylenmiştir.
Elazığ Sulh Hukuk Mahkemeleri vasıtasıyla yapmış olduğumuz ilk tespit sonucu ve Çevre Şehicilik raporları ile binanın deprem nedeniyle değil iş makinesinin zarar vermesi nedeniyle riskli bina olduğu tespit edilmiş bu durum bakanlık tarafından da kabul edilmiştir.
Müvekkillerimin binasına zarar veren kişi veya şirketler hakkında Bakanlık tarafından , Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından bir işlem yapılıp yapılmadığını sorduğumuzda bu şirketlerle ilgili bir işlem yapılamdığı ve Elazığ dan ayrıldıklarını dile getirmiştir.
Müvekkillerim mağduriyetlerinin giderilmesi ve zararların karşılanması amacıyla kurumlara müracaat ettiklerinde binanın riskli bina kapsamına alındığını ve bu kapsamda bir çalışma yapılacağı söylenmiştir.
Binada meydana gelen zararın depremden kaynaklanmadığı , şahıs hatasından kaynaklandığını bu mağduriyetlerimizin tamamen kamu görevlilerinin görevlerini gereği gibi yapmamalarından kaynaklandığını ileri sürerek mağduriyetimizin giderilmesini talep ettiysek de olumlu bir cevap alamadık.
Bunun üzerine Elazığ Arabuluculuk Merkezi ne başvurular yaptık. Mağduriyetimizin giderilmesi için Çevre Şehircilik Bakanlığını, Elazığ Valiliği’ni ve şirketleri taraf gösterdik. Yapılan toplantılarda Elazığ Valiliği ve çevre Şehircilik bakanlığı meydana gelen zararlarla ilgili kurumlarının muhatap olmadıklarını dile getirmişlerdir.
Şu anda müvekkillerimin ciddi bir mağduriyetleri olduğu gibi bu mağduriyetlerini karşılayacak bir kurum da bulunmamaktadır.
Eğer bakanlık görevlileri görevlerini gereği gibi yapmış olsalar idi yıkım başlamadan önce söz konusu şirketlerle devlet ihale kanunun belirlediği prosedür konusunda bir yol izleyip sözleşme yapmış olsalar idi şu anda müvekkillerimin muhatabı çevre şehircilik bakanlığı olacak idi. Oysa şu anda ne bakanlığa karşı ne de valiliğe karşı bir müracaat hakkı söz konusu değildir.
Özellikle Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü ile Afad İl Müdürlüğü’nden müvekkillerimin taşınmazları ile ilgili tüm kayıtların celp edilmesini talep ediyoruz.
Belirttiğimiz hususlar ekte sunduğumuz belgeler , Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nden ve Valilik ten celp edilecek resmi kayıtlardan da anlaşılacağı üzere kamu görevlililerinin görevlerini gereği gibi yapmamalarından dolayı müvekkillerimin mağduriyetine sebebiyet verdikleri için bu dilekçeyi verme zorunluluğu doğmuştur.
NETİCE-İ TALEP : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz nedenlerden ötürü; Herhangi bir ihale ve sözleşme yapılmadan dışarıdan gelen şirketler ağır hasarlı başka bir binanın yıkımı esnasında müvekkillerimin binalarına zarar vermişlerdir.Bu şirketlerin yasaların aradığı şartlarda sözleşme yapmadan çalışmalarına müsaade eden veyahut bu şirketleri çalıştıran Çevre Şehircilik Bakanlığı görevlileri müvekkillerimin mağduriyetlerine sebebiyet verdiklerinden dolayı haklarında gerekli kovuşturmanın yapılarak eylemlerine uyan kanun maddeleri gereğince cezalandırılmaları için kamu davasının açılmasına karar verilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz."