Buhara Uluslararası Kuyumculuk ve İp İşçiliği Festivali

Buhara'da öğretileri dünyaya yayılmış ilim ve irfan sahibi kişiler yetişmiştir. Bu kişilerin ve öğretilerinin bazıları isimlerini zanaatlarından almışlardır.

Özbekistan Turizm ve Kültürel Miras Bakanlığının öncülüğünde 21-25 Mayıs 2022 tarihleri arasında Buhara’da Uluslararası Kuyumculuk ve İp İşçiliği Festivali gerçekleşiyor. Festival kapsamında 58 ülkeden zanaatkârlar eserlerini Buhara’nın tarihi meydanlarında sergiliyor.

Festival Şehri

Festivalin düzenlendiği Buhara şehri tarih boyunca sanat, ticaret ve inancın merkezi olmuştur. Zerefşan Nehri boyundaki şehir tarihi İpek Yolu üzerindeki stratejik konumuyla ilmin, irfanın, zanaatın ve ticaretin merkezi olmuş; tarih boyunca hükümdarları, âlimleri, talebeleri, zanaatkârları, tüccarları, seyyahları cezbetmiştir. Festivalin büyüleyici altın nakışlı takıların, renkli çömleklerin ve el emeği halıların da içinde bulunduğu Özbek milli el sanatlarını dünyaya tanımak için düzenlendiği vurgulanmaktadır. Buhara şehrinin seçiminde ipek halı dokumacılığı, çömlekçilik, altın işleme, takı tasarımı, nakkaşlık, ağaç oymacılığı, seramik, deri işlemeciliği gibi el sanatlarının birçoğuna ev sahipliği yapması etkili olmuştur.

Dünyanın Pek Çok Ülkesinden Zanaatları Bir Araya Getiren Festival

Uluslararası Kuyumculuk ve İp İşçiliği Festivalinde Özbekistan dışından 221 katılımcı ve 112 esnaf bulunmaktadır. Özbekistan’ın 14 farklı bölgesinden ise 110 kuyumcu, 37 altın işlemeci, 44 işlemeci ve diğer el sanatlarından 97 zanaatkâr olmak üzere 288 Özbek zanaatkâr eserlerini sergilemekte, atölyelerde zanaatlarını icra etmektedir.

Gerçek sanatın eşsiz parçalarının sergilendiği festivalde Özbek zanaatkârlar dünyanın dört bir yanından gelen zanaatkârlarla ilişkiler kurmakta ve deneyim alışverişinde bulunmaktadır. Festival için şehre gelen turistler yüzyıllar öncesinde İpek Yolu ile Çin’den Anadolu’ya kadar gelip giden zanaatkârların uğrağı olan bu şehirde zamansal bir yolculuğa çıkmaktadır.

İrfan Sahiplerinin İsimlerini Zanaatlardan Aldığı Şehir

Özbekistan’ın kuyumculuk sanatı çok eski ve meşhurdur. Altının kolay bulunması, İpekyolu gibi kültür köprüsüne sahip olması bu coğrafyanın kuyumculuk sanatını çok geliştirmiştir. Kuyumculuk sanatının en gelişmiş şehirleri Buhara, Semerkant, Hive ve Hokand’ın kuyumcuları tarafından el emeği ile yapılan takılar, Türkistan’ın mücevher konusunda tüm dünyada ünlenmesini sağlamıştır. Özbekistan’da, doğal taşlardan yapılan takıların kötülüklerden koruduğu ve iyi şans getirdiği gibi eski inançlar vardır. Örneğin, gümüş kötü ruhlardan ve zehirden korur, aynı zamanda saflığı sembolize eder. Turkuaz iyi şans getirir. Özbekler tarafından Carnelian taşı “hakik” (akik taşı) olarak adlandırılır ve bu taş sağlık ve mutluluk kaynağı olarak görülür.

Buhara’da öğretileri dünyaya yayılmış ilim ve irfan sahibi kişiler yetişmiştir. Bu kişilerin ve öğretilerinin bazıları isimlerini zanaatlarından almışlardır. Örneğin Seyyid Emir Külal (rah.) çömlekçilikte usta olmasından ötürü “Külal” namını almıştır. Hacegan Yolunun büyüğü Bahaeddin Şah-ı Nakşibendi’nin (rah.) de bezeme olarak da ifade edilen metal, ahşap, taş nesneleri süsleme sanatı olan nakkaşlığa atıfla bu ismi (nakşi bend) aldığı aktarılmaktadır.


Ahmet AKALIN
Ankara Üniversitesi Doktora Öğrencisi
RTÜK Üst Kurul Uzmanı

Bakmadan Geçme