- Haberler
- CHP Elazığ İl Başkanı Sn. Zeki KAPLAN'IN 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Basın Açıklaması
CHP Elazığ İl Başkanı Sn. Zeki KAPLAN'IN 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Basın Açıklaması
Erkek egemen söyleminin ürettiği şiddet sonucu hayatını kaybeden tüm kadınlarımızın, genç kızlarımızın aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
Türkiye’de kadın haklarının bugün ulaştığı noktayı sağlıklı olarak değerlendirebilmek için, Cumhuriyet öncesinden günümüze kadar olan gelişmeleri bilmek gerekir. Kadınlar siyasal hakları çıkarılan kanunlarla 1930’da yerel seçimler, 1934’te ise genel seçimlerde elde etmiş, seçme ve seçilme hakkına sahip olmuşlardır.
Bu kanunlarla kadının konumu, “tebaadan yurttaşa geçiş, karşıt cinsle eşit statüye ulaşma” olarak kavramsallaştırılmıştır. Bunda Türk kadınının verdiği mücadelenin yanı sıra Türk Devriminin önderi olan Mustafa Kemal Atatürk de önemli rol oynamıştır.
Cumhuriyet döneminde birçok hakka sahip olan kadınlarımız maalesef günümüzde hem dünyada hem de Türkiye’de şiddete maruz kalarak yaşam hakları kısıtlanıyor veya öldürülüyor.
AKP’nin “ muhafazakar demokrat “ yaklaşımı her gün yeni bir söylemle cinsiyet ayrımcılığını körüklerken, kadınların bedenlerine ve yaşamlarına yönelik şiddet de gün geçtikçe artmaktadır.
Bazı okul yurtlarında kız çocuklarının ve genç kadınların zorunlu gebelik testine tabi tutulması, kadına yönelik taciz, cinayetler, toplumsal baskı AKP iktidarında kadın kimliği üzerinden gün geçtikçe daha yoğun olarak hissettiriliyor.
Fiziksel, psikolojik ve sosyal şiddet karşısında var olma mücadelesi veren kadınlar, sendikasız, sigortasız düşük ücretle çalıştırılmaya mahkûm ediliyor. AKP iktidarındaki kadın düşmanı politikalar kadını ya eve kapatıyor ya da kölelik koşullarında çalışmaya mahkûm ediyor. Kadının toplumsal yaşama katılımı konusunda uluslar arası sözleşmeler, çıkarılan yasalar ise ya uygulanmıyor ya da yukarıda belirtilen yaklaşımlara hizmet eder hale dönüşüyor.
Her türlü olumsuzlukların ve şiddetin sonuçları ise rakamlarla oynanarak ya da “Şu kadar kadına meslek edindirdik” şeklindeki makyajlanmış süslü sözlerle kamuoyuna sunuluyor. Kadına sistematik olarak yapılan bu kötü muamelede muhafazakâr söylemlerin rolü çok büyüktür.
Türk Ceza Kanunu’nda acilen gerekli düzenlemelerin yapılması ve caydırıcı önlemlerin alınması, kanun haline getirilmesi ve de uygulanması gerekmektedir.
Kadını koruma Kanunu’nda değişiklik yapılması ve kadın sığınma evlerinin de çoğaltılması gerekmektedir. Ayrıca bu tür yerlerin korunabilir ve yaşanılabilir durumda olması Anayasal bir sorumluluktur. Tüm bunların yanı sıra şiddeti yapan kişiler de en ağır cezalara çarptırılmalı, bu kişilere iyi hal ve tahrik indirimi uygulanmamalıdır.
Kadına yönelik şiddet maalesef ülkemizde her geçen yıl artış göstermekte, şiddete maruz kalan ve hayatını kaybeden kadın sayısı son yıllarda bariz bir şekilde yükseliş göstermektedir.
Türkiye’de 2008 yılında 80 kadın şiddet gördüğü için maalesef hayatını kaybetmiştir. Şiddet görerek hayatını kaybeden kadınların sayısının yıllara göre dağılımına baktığımızda ise ortaya vahim bir tablo çıkmaktadır. 2009 yılında 109, 2010 yılında 180, 2011 yılında 121, 2012 yılında 210, 2013 yılında 214, 2014 yılında 294, 2015 yılında ise 313 kadın şiddet görerek hayatını kaybetmiştir.
Kadına şiddetin sembolü haline gelen Özgecan Arslan’ın ölümünden sonra da maalesef ülkemizde kadın cinayetleri yine devam etmiştir. Özgecan’ın ölümünden sonra Türkiye’de 371 kadın daha şiddete maruz kalarak hayatını kaybetmiştir.
2016 yılının ilk 3 ayında ise ülkemizde 68 kadın cinayeti yaşanmış, şiddet maalesef hız kesmeden devam etmiştir. Tüm bu duygu ve düşüncelerle erkek egemen söyleminin ürettiği şiddet sonucu hayatını kaybeden tüm kadınlarımızın, genç kızlarımızın aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.
ZEKİ KAPLAN
CHP ELAZIĞ İL BAŞKANI
Bakmadan Geçme
