Ege İnci Yazar Mustafa Güven İle Röportaj Yaptı

Ege İnci'nin Yazar Mustafa Güven İle Röportajı

Kısaca kendinizi anlatır mısınız?
29 Ekim 1987 yılında Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde doğdum. İlk ve orta öğretimimi orada tamamladım. İki yıl İzmir’de okuduktan sonra Tekirdağ’a memur olarak atandım ve orada yedi yıl görev yaptım. Altı yıldan beri de Ankara’da yaşıyorum.
İnşaat mühendisiyim. Edebiyat özel ilgi alanım. Ama gelecek hayatımı yayıncılık üzerine kurmayı planlıyorum.

Ne kadar zamandır yazıyorsunuz?
Aslında 13 yıldır notlar alıyorum. Ama son beş yılda iyi yazarlardan eğitim aldım. Bu sırada bazı dergi ve ortak kitap çalışmalarında yazdım. Bireysel anlamda ise ilk olarak Haziran 2020’de “İnsan Atölyesi” adlı kitabım yayınlandı.

Yazmanızda en büyük etken nedir?
Kaygı duymak ve kaygı ile okumak. Yani ben de düşünen birçok insan gibi anlam arayışı içindeyim ve hâlâ yaşıyorken içinde bulunduğum hayatı kıymetlendirmek istiyorum. Bu yüzden bol bol okumaya ve düşünmeye çalışıyorum. Tabi keşfettiğim güzel şeyleri de paylaşmak. . .

Yazarken çektiğiniz en büyük zorluk nedir peki?
    Aslında pek bir zorluk çektiğim söylenemez. Çünkü acele veya ısmarlama yazmıyorum. Düşüncelerim ve notlarım olgunlaştığında zaten kendiliğinden yazıya dönüşüyor. Özgün çalışırım. Sadece yazma tekniklerini öğrenirken bazı zorluklar yaşamıştım.

Kitabınız daha çok hangi yaş gruplarında ilgi çekiyor?
Genellikle yazılarımda insanın iç dünyasını ve onun evrenle arasındaki bağlantıyı ele alıyorum. Tabii bunu sade bir dille aktarmaya çalışıyorum. Bu yüzden her yaş grubunda ilgi çekiyor diyebilirim. Ama daha çok gençler.

Yazarken ilham aldığınız şey nedir? Bir kişi olabilir bir nesne olabilir. O ilham periniz size ne olunca geliyor?
    Benim birincil ilham kaynağım ölüm düşüncesidir. Düşünmeye, okumaya ve yazmaya sevk eden en temel sebep bu olmuştur. Başka birçok sebep de var.

Biraz daha açıklar mısınız?
    İnsanlar genelde ölümün adını duymaktan bile hoşlanmazlar. Ama kaçınılmaz bir şeyi düşünmemek bize bir fayda sağlamaz. Ben her güne o gün sanki hayatımın son günüymüş gibi başlarım. Bu sayede olabildiğince verimli yaşarım.

Peki, yazarlarla görüşme imkânınız oldu mu? Bir araya geldiniz mi hiç?
    Tabii ki. . . Çok değerli hocalarım oldu. Sadık YALSIZUÇANLAR, Hüseyin ÖZBAY, Osman ÇEVİKSOY, Emine DUMAN ve daha bir sürü yazan ve yeni yazmaya başlayan arkadaşlarım var.

Peki, son olarak Buradan okurlarınıza seslenmek isteseniz ne derdiniz?
    Ben öncelikle iyi bir okur ve dinleyiciyimdir. Başta kitaplar olmak üzere kendimi ve kâinattaki diğer her şeyi okumaya çalışırım. Çünkü her olay ve nesne de okunması gereken mesajlar vardır. Hepsi insana bir şeyler anlatır.
Lütfen özellikle gençler en kıymetli varlıkları olan hayatı anlamaya çalışsınlar. Bütün insanlığın cevabını aradığı “Neyim? Nerden geldim? Nereye gidiyorum?” sorularını kendilerine sorsunlar ve insana yakışır bir hayat sürmeye çalışsınlar. Bunun için de bol bol okusunlar. İnsanlığın bu sayede ortak bir yol bulacağına inanıyorum.
@insanatolyesii
 

Bakmadan Geçme