Elazığ Semra'ya Ağladı

Elazığ'da 49 gündür yoğun bakımda tedavi gören gazeteci Semra Demirelli, erkek arkadaşı tarafından silahla vurulmasının ardından hayatını kaybetti.

Elazığ’da, 15 Kasım’da erkek arkadaşı tarafından silahla vurulan ve 49 gündür yoğun bakımda tedavi gören Kanal Fırat Televizyonu muhabiri meslektaşımız Semra Demirelli, hayatını kaybetti. Genç gazeteci, geçirdiği şiddetli saldırı sonrası verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. Semra Demirelli'nin ölümü, şehri derinden sarsarken, başta meslektaşları ve ailesi olmak üzere tüm sevenlerini yasa boğdu.

GENÇ GAZETECİYE VEDA: KANAL FIRAT TELEVİZYONU'NDA DUYGUSAL ANMA PROGRAMI
Semra Demirelli’nin vefatının ardından, çalıştığı Kanal Fırat Televizyonu önünde anma programı düzenlendi. Meslektaşları, ailesi ve yakın dostları, Demirelli'nin yaşamını ve gazeteciliğe olan bağlılığını anmak için bir araya geldi. Duygusal anların yaşandığı törende, Demirelli’nin güler yüzlü, azimli gazeteci olarak tanındığı vurgulandı. "Azmi ve pozitif enerjisiyle her zaman hatırlanacak" diyen katılımcılar, onun mesleğe kattığı değerleri bir kez daha hatırladılar.

CENAZE NAMAZI İMAM-I AZAM CAMİİ’NDE KILINDI
Elazığ’daki anma programının ardından Semra Demirelli için öğle namazı sonrası cenaze namazı kılındı. İmam-ı Azam Camii’nde düzenlenen cenaze namazı, aile üyeleri, meslektaşları ve sevenlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Ardından Demirelli, Elazığ Asri Mezarlığı'nda toprağa verildi.

SEMRA DEMİRELLİ’NİN ACI HİKÂYESİ
Elazığ’da yaşanan olay, 15 Kasım’da Abdullahpaşa Mahallesi’nde meydana geldi. Semra Demirelli, erkek arkadaşı Vahap Çetin tarafından evinde silahla vurularak ağır yaralanmıştı. Olayın ardından hızla Fırat Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırılan Demirelli, yoğun bakımda tedavi altına alınmıştı. Ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen, genç gazeteci 3 Ocak Cuma akşamı hayatını kaybetti. Demirelli'nin ölümü, büyük bir üzüntüyle karşılandı.

ELAZIĞ VE MEDYA CAMİASI İÇİN BÜYÜK KAYIP
Semra Demirelli’nin vefatı, yalnızca ailesi ve arkadaşları için değil, Elazığ ve medya camiamız için de büyük bir kayıp oldu. Güler yüzlü ve azimli kişiliğiyle tanınan Demirelli, meslektaşları tarafından örnek bir gazeteci olarak gösteriliyordu.

SEMRA DEMİRELLİ’NİN ARDINDA BIRAKTIĞI MİRAS...
Semra Demirelli’nin hayatı, sadece mesleki başarılarıyla değil, aynı zamanda güçlü bir kadın gazeteci olarak sektöre kattığı değerlerle de hatırlanacak. Demirelli, çalıştığı kanal aracılığıyla toplumu bilgilendirme görevini başarıyla yerine getirdi.

KANAL FIRAT ÇALIŞANLARI SEMRA DEMİRELLİ'Yİ ANLATTI...

ZEKİ AKBIYIK: BAŞARILARIYLA, HAYATA SIMSIKI TUTUNMASIYLA HATIRLAYACAĞIZ
Kanal Fırat Genel Yayın Yönetmenimiz Zeki Akbıyık,
“ Semra kardeşimiz, hayatına dokunduğu herkesin kalbinde özel bir yer edinmiş, nezaketi ve güler yüzüyle gönüllerde iz bırakmış biriydi. Semra’mız, daha 25 yaşında, ömrünün baharındaydı… Ancak genç yaşına rağmen, mesleki başarıları ve insanlığıyla herkesin takdirini kazanmış, basın dünyasında iz bırakmıştı. Güler yüzüyle televizyonumuza mutluluk getiren bir insandı. Onun eksikliğini tarif etmek mümkün değil. Semra kardeşimiz her zaman güler yüzüyle, başarılarıyla, hayata sımsıkı tutunmasıyla hatırlayacağız. O artık aramızda olmasa da sevgisi ve bıraktığı güzel anılar bizimle yaşamaya devam edecek. Mekânı cennet olsun, ruhu şad olsun.”dedi.

ÖZLEM İSPİR ANNAK: SEMRAMIZ AİLEMİZİN EN KÜÇÜK, EN İYİ KALPLİ, EN VEFAKÂR KIZIYDI.
Kanal Fırat çalışanı Özlem İspir Annak,
“ İnsan bir çalışma ortamında nasıl aile olabilir ki derlerdi, biz Kanal Fırat’ta bir aileyiz derken bu sadece kelimelerin yan yana gelmesi değildi, ya da büyük  kelimeler söylemek için değildi. Biz gerçekten bir aileydik ve Semramız o ailemizin en küçük, en iyi kalpli, en vefakar kızıydı. Kardeşimizdi, canımızdı.. Şimdi bize nasılsınız diye soranlara boşluktayız ve bu boşluk hiç bir zaman dolmayacak. Bu yara öyle bir yara ki, kabuk bağlasa bile içten içe bizi yakacak. Bundan sonrası için ise dileğim sadece kadın cinayetlerinin son bulması. Allah Semra’mızın mekânını cennet eylesin. “dedi

FURKAN DİLAVER: HAYATI BİR HÜZÜN, VEFATI AYRI BİR HÜZÜN OLDU
Kanal Fırat ailesinden Furkan Dilaver;
“Semra kardeşimizi kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Yıllarca birlikte mesai yaptığımız değerli kardeşimizin yüzündeki gülüşünün arkasında hayat boyu yaşadıkları zorluklar vardı. Hanımefendi kişiliği, karıncayı dahi incitmeyen yapısı, neşesi, mesleğine ve en önemlisi annesine olan sevgisiyle hafızalarımızdan asla silinmeyecek. Babasız büyümüş olmanın zorluklarına göğüs geren Semra’mız sadece bizim değil tüm Elazığ’ın kardeşi olmuştur. Bir Semra geldi geçti bu dünyadan. Hayatı bir hüzün, vefatı ayrı bir hüzün oldu.”dedi.

CANAN GEDİK AY: BU SESSİZ ÇIĞLIĞA ARTIK KULAK VERİLMESİ GEREKİYOR
Kanal Fırat çalışanı Canan Gedik Ay,
“Meslektaşımız, arkadaşımız, dostumuz Semra Demirelli’yi kaybetmenin büyük üzüntüsü içerisindeyiz. Yaşadığımız acının tarifi yok. Kelimeler boğazımızda düğümleniyor. Ama bizler onun yaşadığı acıya sessizde kalmak istemiyoruz.  Hayat dolu bir kadının, bir gazetecinin, bir arkadaşın, bir kız kardeşin yaşamı, bir anda son buldu. Bu elim olay, hepimize bir kez daha ne kadar büyük bir sorunun içinde olduğumuzu hatırlatıyor: Kadına Şiddet… Bugün Semra’mızı kaybettik, ama ne yazık ki yarın başka bir kadının adını anmaktan korkuyoruz. Bu sessiz çığlığa artık kulak verilmesi gerekiyor. Bu cinayetlerin son bulması için toplum olarak bir arada mücadele etmemiz gerekiyor. Bu olaylar Semra’mızla son bulacaksa biz kanayan yaramıza taş basarız. Biz incinmedik, yattığın yer de seni incitmesin meleğim.” Dedi.

NEŞE GÜR: SEVGİ DOLU BİRİYDİ
Kanal Fırat çalışanı Neşe Gür,
“Semra’m hayata umutla bakan çalışkan sevgi dolu biriydi. Herkesi severdi kimseyi incitmez kin gütmezdi.  İşine olan sevgisi özverisi taktire şayandı. Sözlerle tarif edilmesi güç bir acı yaşıyorum. Çok üzgünüm. Semra’mı hep güler yüzüyle hanımefendiliğiyle naifliğiyle ve çevreye saçan bıcır bıcırlığıyla hatırlayacağım. İyi ki tanımışım ve İyi ki hayatıma girmiş. Mekanın cennet olsun canım kardeşim..”dedi

BATUHAN BASKAL: ÖRNEK BİR İNSANDI
Kanal Fırat çalışanı Batuhan Baskal, 
“Semra'mız, sadece bir mesai arkadaşı değil, hepimizin kalbinde bir arkadaş, bir kardeş gibiydi. Mesleğe ve Kanal Fırat ailesinde çalışmaya hemen hemen aynı zamanda başladık; ilk programlarımızı birlikte yaptık, ilk ödüllerimizi aynı gün aldık. Güler yüzü, samimiyeti, bitmeyen enerjisi ve işine olan bağlılığıyla herkesin sevgisini kazanmış, örnek bir insandı. Onu hiçbir zaman unutmayacağız; güzel anılar ile hep bizimle olacak.” dedi

ERSİN MEMİŞ: BİR MESAİ ARKADAŞI DEĞİL, BİR KARDEŞ KAYBETTİK
Kanal Fırat çalışanı Ersin Memiş,
“ Zaman zaman takılır, şakalaşırdık kardeşimizle. Ama o hiçbir zaman kırıcı bir söz söylemezdi. Hep bir gülümseme, hep bir anlayışla yaklaşırdı. Canlıyı, canlıları ve dostluğu her şeyin önünde tutan bu güzel yürekli kardeşimiz genç yaşta aramızdan ayrıldı. Kanal Fırat ailesi olarak bir mesai arkadaşı değil, bir kardeş kaybettik. Onu her zaman sevgi ve özlemle hatırlayacağız. Mekânın cennet olsun, Semra kardeşim.”dedi

BİZ DE GÜNIŞIĞI GAZETESİ OLARAK DİYORUZ Kİ; KADINA ŞİDDET SON BULSUN, YETER!
Semra Demirelli, Elazığ’da erkek arkadaşı tarafından silahla vurularak ağır yaralandı. 49 gün süren zor bir yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybetti. Bir gazeteci, bir kadın… Hayalleri, umutları, sevdiği iş hepsi yarıda kaldı. Bir kadın olarak, şiddetin kurbanı oldu…

BİR KADININ ŞİDDETLE YOK EDİLMESİNİN ACI BİR ÖRNEĞİ
Semra, mesleğini seven, insanlara doğruyu anlatmaya çalışan bir gazeteciydi. Güler yüzlü, sevecen bir kadındı. Ama bir kadın olmanın bedelini, şiddetle ödedi. Semra'nın kaybı, sadece bir gazetecinin kaybı değil, her kadının, her insanın kaybıdır.

KADINLARIN, GÜVENDE, ÖZGÜRCE YAŞAYABİLECEĞİ BİR DÜNYA…
Türkiye’de birçok kadın her gün, her saat, her dakika kadınlar şiddetle karşılaşıyor. Ve biz, bu durumu ne yazık ki her defasında, bir haber gibi yazıyoruz. Şiddet, artık bir haber olmamalı. Her kadının güvende olduğu bir toplumda yaşamak hepimizin hakkı.

BİR ÇIĞLIK BIRAKILDI
Semra Demirelli’nin arkasında sadece bir meslek hayatı değil, hepimizi uyandıran bir çığlık bırakıldı. "Kadına şiddet son bulsun" diye bir çığlık. Bu çığlık, kaybettiğimiz her kadın için yükseliyor.

 

Kaynak: Günışığı

Bakmadan Geçme

Harput Sancak Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0 532 155 92 03
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!