Halcilerin Hali Perişan!
Elazığ'da piyasada satılan sebze ve meyvelerin büyük çoğunluluğunun kayıt dışı bir şekilde satıldığına dikkat çeken hal esnafı, devleti vergi kaybına uğratan bu uygulamanın denetlenmesini istedi.
Elazığ Sebze Hali Esnafları, kentte son yıllarda bir çok ürünün sebze haline girmeden kayıtdışı bir şekilde tarlada ve pazarda satıldığını belirterek, yetkili kurumları denetim yapmaya davet etti.
Sebze Haline girmeyen ürünler nedeniyle devletin ve hal esnafının büyük kayıp yaşadığını vurgulayan esnaflar, "Pazarcı esnafı şuanda her türlü ürünü dışarıdan alıp getiriyor, pazarda satıyor. Bu ürünler hale girmiyor. Hale girmeyen ürünler nedeniyle büyük kayıp yaşanıyor. Devletin vergi kaybı var."
Yaşadıkları sıkıntıları dile getiren Sebze Hali Esnaflarından Atilla Küçük, şöyle konuştu:
"SEBZE HALLERİ BAYPAS EDİLDİ"
"Bizim sorunumuz uzun yıllardan büyüyerek gelen ve kronikleşen bir sorun.
Biz devlete vergisini veren, belediyeye kirasını ödeyen, belediyeye bedava tahsildarlık görevi yapıp alıcıdan rusun toplayıp hatta çoğu kez bu rusunları da almadan çoğunlukla cebimizden belediyeye ödeyen bir işletmedir sebze halleri.
Yıllar içerisinde sebze halleri Türkiye genelinde çıkan yasalarla adım adım baypas edildi.
Lokalde bizim sorunumuz bütünüyle daha da büyük. Son 25 yıldır çilek dediğimiz meyve, sebze haline girmiyor.
Şehrin muhtelif köşe başlarında, çeşme başlarında satılıyor.
Yaklaşık 3 bin dönümün üzerinde Elazığ'da kavun, karpuz ekimi var.
Bu 3 bin dönüm ortalama 600 Bin ton üretim eder. Bunun 100 bin tonu hale girmiyor.
Tarlalarda satılıyor. Kırmızı biber, yaklaşık 400 ton üretim yapılır. Bunun da bir gramı hale germiyor. Pazar yerlerine direkt getirilip satılıyor.
Elazığ'da yaklaşık 100 Bin ton civarında üzüm rekoltesi var.
Ancak şuanda sebze haline giren üzümün miktarı 5 Bin tonu bulmuyor.
Gerisi köyde satılıyor.
Üreticinin çok kazanması güzel bir şey ama bu devlet kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almak için onlarca yasa çıkardı.
Biz vergimizi, kiramızı veriyoruz.
Bizler bu ödemeleri yaparken para kazanarak ödeyeceğiz.
Başka türlü kaynağımız yok. Parayı nereden kazanacağız; Üretici üretecek, ürettiği malı hale getirecek, biz satacağız, ondan belli oranda komisyon alacağız, hem harcamalarımızı yapacağız hem de devlete vergimizi daha da fazla ödeyeceğiz.
Çünkü iş yaptıkça vergi limiti artacak, arttıkça da devlete daha fazla para kazandıracağız."
"BÜROKRATLARIN İLGİSİZLİĞİ İŞİ BU BOYUTLARA GETİRDİ"
"Şuanda benim belediyeye yaklaşık 70 Bin Lira borcum var.
Bu borcum, bu yıl bana mal getirmeyen bir tek müstahsilden alacağım komisyona eşdeğer.
Ama yok. Adam köyde satıyor malını.
Ona bir şey diyemiyorsun.
Çünkü yasal boşluk var.
Devletin lokal bürokratlarının ilgisizliği bu noktaya getirdi bu işi. Burada sadece benim kaybım da değil mesele.
Hallerin giriş ve çıkışları tamamen resmi.
Bu mallar hale girdiği zaman belediye yüzde 1 oranında rusum alıyor. İkincisi; mal getiren müstahsilden yüzde 2 oranında zirai stopaj kesip devlete yatıracak.
Bunları yaparken de para kazanacağım için vergim artacak, ayrıca da devlete vergi ödeyeceğim.
Bunlar çok ciddi rakamlar. Hale girmeyen ürünler nedeniyle büyük kayıp yaşanıyor.
Ya devletimizin ihtiyacı yok ya da diyor ki devlet; 'ben sadece sizim başınızda otoriteyim.
Onun dışında dileyen herkes dilediğini yapsın.
Çıkarmış olduğum onlarca kayıt dışı ekonomiyi kayıt içine alma yasaları da tamamen göz boyamaktan ibaret.
Çıkardım ama uygulamıyorum.' Mantığı bu oluyor."
"SEBZE VE MEYVEDEKİ FİYAT ARTIŞLARININ NEDENİ BİZ DEĞİLİZ"
"Serbest piyasa ekonomisine geçtiğimiz günden bu tarafa dışarıdaki denetimsizlik bütünüyle fiyat artışlarında halleri odak haline getirdi.
Sebze halleri dövizin artmasıyla, ekonominin daralması, genişlemesiyle direkt alakalı bir iş yeri değil. Sebze halleri arz talep dengesi üzerine kurulu bir sektördür.
Mevsimsel etkilerden de direkt etkilenen bir sektördür.
Ayrıca Tarım Bakanlığının sistematik çalışmaması, rekolte uygulamaması, ihtiyaca göre ekim yaptırmaması, üreticiyi bu anlamda yönlendirmemesi nedeniyle bazen çok fazla ekim olur fiyatlar düşer, bazen az ekim olur fiyatlar yükselir.
Havalar soğur don vurursa fiyatlar çıkar, havalar iyi giderse fiyatlar düşer.
Keza bu yaz aylarında özellikle bu yıl için 50 kuruşa domatesi ve biberi satamazken, gelen malların bir bölümü çöpe giderken şuanda domatesin fiyatı 4 lirayı buldu.
Çünkü yerli üretimdeki bir çok yerlere soğuk vurdu.
Antalya sera bölgelerini sel vurdu.
Piyasada şuanda domates ihtiyacını karşılayacak bir üretim yok.
Nedeni bu. Ama dışarıdaki vatandaş fiyat artışlarında bütün her şeyin sorumlusunun haller olduğu zannediyor.
Tabi bu bizim hatamız.
Bizim konfederasyon nezdinde, illerde sebze ve meyve komisyoncuları dernekleri nezdinde bunun vatandaşa anlatılması lazım."
"KONTROL YOK"
"Serbest piyasa ekonomisinden ötürü dışarıda kontrol yok. Yani sebze halinin kapısından çıktıktan sonra kimin ne yaptığına devlet karışmıyor.
Çünkü serbest piyasa ekonomisi var.
Burada 1 lira olan mal manavda, markette 2-3-5 liradan satıldığı çok oluyor.
Bu denetimsizlikten kaynaklanan bir durum.
Bizimle ilgisi yok.
Ancak televizyonlarda, sosyal medyada sürekli bizim üzerimizden gündem oluşturulur. Bu durum bizi üzüyor."
"PAZARCI ESNAFI ÜRÜNÜ DIŞARIDAN ALIP, DİREKT PAZARDA SATIYOR"
"Pazarcı esnafı şuanda her türlü ürünü dışarıdan alıp getiriyor direkt pazarda satıyor.
Kanunen bunu yapabilir. Köylerden gelip malı yükleyen insanlar eğer vergi mükellefi ise, müstahsilden yüzde 2 stopajını kesmişse, bildirimini yapmışsa bundan bir mahsur yok. ama ben biliyorum ki şuanda köylerde yüklenen 90 bin ton üzümün bin tonu bile bahsettiğimiz şekilde yüklenmiyor."
"DEVLETİN VERGİ KAYBI VAR"
"Bu konu, bundan önceki valimize intikal ettirildi. Burada görev ihmali kimde var?
Defterdarda var. Çünkü devletin vergi kaybı var, defterdar umursamıyor.
Kimin görev ihmali var? Belediyenin var. Rusum kaybı var. Haldeki esnafı korumak ve kollamakla görevli bir belediyedir.
Belediye bize hem kendine sahip çıkacak hem bize sahip çıkacak.
Çünkü biz kendisinin kiracısıyız. Buradan rusum toplayacak kendisine gelir elde edecek.
Bu iki kurum görev yapmıyorsa, bunlara görevinizi niye yapmıyorsunuz diye hesap soracak olan şehrin mülki amiri validir."
DIŞARIDAKİ ÜRÜNLER TAMAMİYLE KAYIT DIŞI
Sebze Hale Esnaflarından Orhan Perdeci ise yaptığı açıklamada, "Burada 83 tane dükkan var.
Her komisyoncunun yanında 2-3kişi istihdam ediliyor.
Esnafların yaklaşık 65 tanesi vergisini, sigorta primini, rusumunu ödememiş durumda.
Ama bütün suç komisyoncuların oldu. Komisyoncular günah keçisi seçildi. Her şeyin halcilerden kaynaklandığı görülüyor.
Halcinin giren faturası belli, çıkan faturası belli.
Ama dışarıda ürünler tamamıyla kayıt dışı. Devlete vergi vermeden kanunsuz bir şekilde yükleniyor.
Bu ürünün sebze haline girmesi lazım.
Burada yapılan her iş resmidir. Belediye dışarıda kaçak iş yapanları yakalasın.
Maliyenin görevi sadece burada esnafı kontrol etmek değil, kayıt dışını kontrol edeceksin.
Esnaf ne kadar mal satmış, kayıt dışı ne kadar mal satılmış.
Adamda fatura yok, stopaj ödeme yok, rusum ödeme yok, hiçbir şey yok.
Olara bir şey demiyorlar.
Esnafın üzerine geliyorlar.
Esnaf çok mağdur durumda.
Özellikle biz halde esnaf olduğumuz için halin durumu çok mağdur." ifadelerini kullandı.