- Haberler
- Elazığ
- KURS-DER Başkanı Aksu 'Ülkemizin Gelecekteki Güvenliği Nitelikli Eğitim İle Mümkündür'
KURS-DER Başkanı Aksu 'Ülkemizin Gelecekteki Güvenliği Nitelikli Eğitim İle Mümkündür'
Başkan Aksu 'Ülkemizin Gelecekteki Güvenliği, Sosyo-Ekonomik Yapısı Nitelikli Eğitim İle Mümkündür.' Dedi.
Başkan Aksu; “Yapay Zekâ, Geleceğin Ana Ekseni Oluyor.” Diyerek dkkat çektiği açıklamasında;
Günümüz'de dünyada önde gelen yapay zekâ araştırmacılarının yarısından fazlası (% 60) ABD’DE ’de bulunuyorken ikinci sırada % 11 ile ÇİN geliyor. Dünyada CHATGPT kullanımında ABD % 13 ile başı çekerken TÜRKİYE % 1 ile 98’inci sırada. Makine öğretiminde aktif olarak kullanılan 133 farklı yöntemin büyük çoğunluğu ABD’de geliştirildi. Fransa, kanada, Almanya gibi diğer gelişmiş ülkeler de araya serpiştirilmiş. Türkiye’nin geliştirdiği tek bir popüler yöntem yok. Türkiye’de ’de yapay zekâ girişim ekosistemi kelimenin tam anlamıyla yurtdışı menşeili büyük dil modellerine bağımlı durumda. Yapay zekâ çalışmalarında önde gelen ülkeler arasında olmak istiyorsak yatırım yapacağımız tek bir alan var: eğitim…
Dikkatimizi çekmek için, kerametin öğrenci ve mezun sayısından ziyade eğitim kalitesinde olduğunu rakamlarla ispatlayalım:
YÖK verilerine göre Türkiye ’de toplam sekiz üniversitede lisans düzeyinde yapay zekâ bölümü mevcut. bu bölümler yapay zekâ mühendisliği ile yapay zekâ ve veri mühendisliği olmak üzere iki ana kısma ayrılmış durumda. 2023 yılı itibariyle bu bölümlerde toplam 1446 öğrenci bulunuyor. 13 kişi de mezun olmuştur. peki, lisans seviyesinde toplam öğrenci sayımız kaç? yine YÖK verilerine göre 3 milyon 740 bin 171 kişi. dolayısıyla her 10 bin öğrencinin yalnızca dördü yapay zekâ ile alakalı bölümlerde okuyor!
Peki ya ABD’de durum farklı mı? Toplam öğrenci sayısı 20,3 milyon. yapay zekâ ile alakalı bölümlerde okuyan lisans öğrencilerinin tam sayısını bilemiyoruz, ama 20 bin ile 50 bin arasında olduğu tahmin ediliyor. Üst sınırı kullansak bile her 10 bin öğrencinin sadece 20’si yapay zekâ ile alakalı bölümlerde okumakta. Türkiye’nin ’ beş katı, ama hala çok az. Gelgelelim 177 milyar dolar büyüklüğündeki küresel yapay zekâ pazarında aslan payı da % 51 ile ABD’ye ait. Demek ki mesele öğrenci sayısı değil, eğitimin kalitesindedir…
İş hayatına baktığımızda da durum farklı değil. ABD ticaret Bakanlığı’nın verilerine göre 2023 yılı itibariyle ABD’de kayıtlı 33,2 milyon şirket bulunuyor. Yapay zekâ alanında faaliyet gösteren şirket sayısı ise kabaca 17 bin. YANi her 10 bin şirketten sadece beşi bu alanda faaliyet gösteriyor. Türkiye’de ’de haziran 2024 itibariyle her 10 bin şirketten yalnızca beş tanesi yapay zekâ alanında faaliyet gösteriyor. Oran aynı! fakat bu alanda ABD’de openaı başta olmak üzere dünya çapında bilinen onlarca şirket varken Türkiye’den tek bir şirket gösteremiyoruz. Haliyle bu durum daha makro ölçekte ülke ekonomilerine de yansıyor. PWC’nin yayınladığı bir rapora göre üretken yapay zekânın ABD ve Kanada ekonomilerine katkısı 2030’a kadar % 15 olarak öngörülürken Türkiye için bu oran yalnızca yüzde beş… Bu oran bile üzerinde düşünmemiz gereken husus değil mi? Dedi.