Maden İlçesi(Heyelan) ve Yıkım İhaleleri

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı Cezmi Orkun Maden İlçesi(Heyelan) ve Yıkım İhaleleri Gündemi ile İlgili Açıklamalarda bulunuyor

PAYLAŞ
Harput Sancak Haber - Harput Sancak Haber

Değerli hemşerilerim, Öncelikle belirtmem gerekir ki, Tüzel kişiliğe sahip DOĞRU PARTİ temsilcisi olmam nedeniyle ülkemizin herhangi bir yerinde, milletin ve devletin zararına olan her konuda ilgili kurumlardan bilgi talep etme ve gerektiğinde yargıya taşımada üç temel dayanağı esas almaktayım. Bunlar;

A. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak anayasal hakkımı kullanıyorum,
B. İlgili yörenin çocuğu olmam nedeniyle yöre insanlarının hakkını koruma ve           mücadelesini verme ayrıca yöre halkının çıkarlarını koruma görevimi yapıyorum.
C. Siyasi Parti temsilcisi olarak da ülkemizin her tarafındaki olayları takip etme ve mücadelesini verme görev ve sorumluluğu taşıyorum.

Bu görev ve sorumluluk anlayışım çerçevesinde tüm aşamaları sizlerle paylaşacağıma söz verdiğim, ilimiz ölçeğindeki  iki konu hakkında yaşanan  son gelişmeleri aktarmak istiyorum.

1. Dava konusu ettiğim, Yıldızlar SSS Holding firmasının sebep olduğu doğal olmayan heyelan sonucunda  ki AFAD raporları ile belgelenmiştir. “I. Grup Korunması Gerekli Kültür Varlığı” olarak tescillenmiş köprü yıkılmış, Camiikebir cami ise 1150 sayılı karar ile riskli alan kapsamına alınmıştır. Bu konuda, sorumlu firma hakkında  ilgili ve yetkili kurumlarca yapılan ve veya yapılması düşünülen işlemler hakkındaki bilgi talebime, valiliğimizce cevap verilmemesi üzerine bir üst kurula yaptığım itirazım da reddedilmiştir. Bunun üzerine Adalet Bakanlığı Ankara 23.İdare mahkemesine söz konusu ret kararının iptali için dava açmış bulunmaktayım. İtirazıma konu savunma yazısı Adalet Bakanlığı Ankara 23.idare mahkemesine 13.06.2022 tarihinde avukatlarım tarafından iletilmiştir.(EK-1)

Geçmişi birçok çevre ve insan sağlığını hiçe sayan faaliyetlerle dolu ve mevcut iktidar tarafından korunup kollandığı aşikar olan Yıldızlar SSS Holding, aynı olumsuzlukları ilçemiz ve insanımıza yaşatmak istemektedir. Nasıl mı?

K. Maraş ili  Afşin ilçesi, KARAARDIÇ mevkiindeki NESKO Maden Ticaret ve Sanayi A.Ş.(Yıldızlar SSS Holding şirketi) adına kayıtlı sahada yapmayı planladığı ocak projesine ilişkin Aralık.2021 tarihli tanıtım dosyası ile ÇED sürecini başlatmıştır. Söz konusu dosyada; Ocaktan çıkarılacak kurşun, çinko ve gümüş madenleri, kamyonlar ile Elazığ’ın Maden ilçesinde Yıldızlar SSS Holdingin sahibi olduğu zenginleştirme tesisine sevk edileceği bilgisi yer alıyor. Buradan tarihe not düşüyorum. Bu firma, Maden ilçesini boşaltıp her yıl binlerce ton atık ürününü dökeceği alan için ilçeyi çöp deposu haline getirmek istiyor. 

Ancak; bilinmeli ki, ilçemiz bu firmanın çöplüğü olmayacaktır. Bu ve olası konularda ilgili ve yetkili kurumları; bu şirketin ilçeye verdiği zararları (Tarihi köprü dahil) bu firmadan tazmin etmeye, ilçe belediyesine olan yaklaşık 8 milyon TL borcunu tahsil etmeye ve de Maden ilçesinin atık merkezi yapılmasını önleyici tedbirleri şimdiden almaya davet ediyor ve uyarıyorum. Bu konular da  hem yöre insanı olarak, hem de DOĞRU PARTİ temsilcisi olarak her türlü yasal işlemlerin tarafımca yapılacağının da bilinmesini isterim.

Değerli hemşerilerim, bu faaliyetlerin devamı halinde, karar vericilerin iş birliği kuşkusu varlığını sürdürecektir. Çünkü, söz konusu firmanın NAKSAN Plastikte ve dağıtım şirketleri ihalelerinde neler yaptığını, devleti nasıl soyduklarını da gayet iyi bilen biri olarak, Yıldızlar SSS Holding’e, ilçemizden elini çekmesini ve kendisine başka çöplük aramasını öneriyorum. İlimiz siyasileri bu aymazlığa neden dur demezler acaba! Siz söyleyin bu ve benzeri firmalar neden ve kimler tarafından korunuyor. 

Siz hemşerilerime verdiğim söz gereği, sizler adına tüm yasal hakları sonuna kadar kullanacağımdan kimsenin şüphesi olmasın. Bu arada, Maden ilçesindeki Hafriyat mağduru hemşerilerimize 26.Nisan.2019 tarihinden bugüne kadar tek bir konut yapılmadığı gibi henüz bu konuda ciddi bir adım dahi atılmadığını da hatırlatmak isterim.

SON DURUM
Tarafımızca Elazığ Valiliğine yapılan 06.12.2021 tarihli Bilgi Edinme Başvurusunun reddine yönelik karara karşı yaptığım itirazın, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu Başkanlığının 02.02.2022 tarih ve 2022/165 sayılı kararıyla reddine dair işlemin iptaline karar verilmesi talebimize karşı Adalet Bakanlığı 24.05.2022 tarihinde savunmalarını sunmuş olup tarafımızca 17.06.2022 tarihi itibariyle Adalet Bakanlığı Ankara 23.İdare mahkemesine savunmalarına karşı cevaplarımızı sunduk.

2. Elazığ depremi sonrası yıkım ihalelerinde şaibeler olduğu kuşkusuyla Elazığ  Cumhuriyet Savcılığına yaptığım soruşturma talebim kovuşturmaya yer olmadığı kararını vermiştir. Bunun üzerine avukatlarım aracılığıyla Elazığ ilgili Sulh ceza mahkemesine yaptığım itiraz da “Cezmi Orkun'un soruşturmaya konu olan suçlar yönünden suçtan zarar gören sıfatının bulunmadığı anlaşılmakla itirazın” usulden reddine gibi bir gerekçe ile usulen reddedildi. Böyle bir gerekçe beni gerçekten üzmüştür. Çünkü; devletimin zararı biz vatandaşlardan çıkmıyor mu? bu konuda nasıl taraf olamam anlamış değilim. Bu konudaki itirazımı da ilgili mahkemeye avukatlarım 17.06.2022 tarihinde iletmiştir.(EK-2)

SON DURUM
Elazığ'da 24.01.2020 tarihinde meydana gelen deprem neticesinde ildeki 202 bina acil yıkılacak 2019 bina ise ağır hasarlı olarak kayıt edilmiştir. Acil yıkım kararı verilen 202 bina boşaltılmış ve idarece yıktırılmıştır. Yıkım işi ihale edilmiştir. İdarece yıkım işinin usulsüz ihale yapılarak çok daha düşük bedelle bir firmaya verilerek kamunun zarara uğratıldığı gerekçesiyle ilgili idare hakkında savcılığa şikayette bulunmuştuk. Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2021/15001 Soruşturma ve 2022/1351 Karar sayılı kararı ile verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Kararına karşı yapmış olduğumuz itirazımız Elazığ 2. Sulh Ceza Hakimliği 2022/1720 D. İş sayılı dosyasında sayın hakimlikçe müvekkilin suçtan zarar gören sıfatının bulunmaması gerekçesiyle usulden reddedilmiştir. İşbu karara karşı 17.06.2022 tarihinde Elazığ 1. Sulh Ceza Hakimliğine itirazlarımızı bildirdik.

Değerli hemşerilerim, Hukuk devletinde vatandaşlar gibi devlet de hukukla bağlıdır. Devlet, kamu kurumlarının kararlarını yok sayan ve etkili çalışmasını engelleyen her türlü girişimi de bertaraf etmek ile sorumludur. Oysa aldığım bu sonuçlar hukukun üstünlüğünü değil, üstünlerin hukuku endişesini ortaya koymaktadır.

Sonuç olarak, her iki hususta da çevremiz ve insanlarımız yok sayılarak ilgili firmanın sebep olduğu heyelan nedeniyle tarihi değerler, çevre ve insanlarımızın zarar görmesine, Şaibe kuşkusu içeren yıkım ihalelerinde devletimizin zarara uğratıldığı iddia edilmesine rağmen bu olaylar karşısında, yetkili ve ilgili kurumlar ile ilimiz milletvekillerinin sessiz kalmalarını oldukça manidar buluyorum. Sizler; devletimize, milletimize ve çevreye zarar veren bu tür uygulamalara sebep olan kişi ve veya kuruluşlar karşısında sessiz kalamazsınız. 

Değerli hemşerilerim, biz sermaye düşmanı değiliz, biz insanımıza, çevremize zarar verenlerin, devletimizin zararına sebep olan iş ve işlemlerin karşısında olduğumuzu belirtirken tüm hemşerilerimi en derin sevgi ve saygı ile selamlıyorum.

Selam ve saygılarımla

Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)


EKLER
EK-1: Ankara 23.İdare mahkemesine verilen savunma

13.06.2022

İnternet yoluyla göndermek istediğiniz evraklar onay için Ankara 23. İdare Mahkemesi katiplerine [10471704472] iş emri numaralarıyla gönderildi. Bu iş emir numaraları ile İşlemlerim menüsünden evrakların durumunu takip edebilirsiniz. Onay işlemleri yapıldığı takdirde 2022/930 nolu İdare Dava Dosyasına eklediğiniz evrakları görebilirsiniz.

ANKARA 23. İDARE MAHKEMESİ'NE

Dosya No    : 2022/930 E.

Davacı    : Cezmi Orkun (TC:20671829106)
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı) Cemal Nadir Sk. No:20 Çankaya/ Ankara

Vekili    : Av. Ömer Oğur
Şehit Cevdet Özdemir Mah. 1059. Cad. No: 19/11 Öveçler/ Çankaya/ Ankara

Davalı    : Adalet Bakanlığı
Milli Müdafaa Cad. Kızılay-Çankaya/ Ankara

Konu    : Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu Kararının iptaline karşı açtığımız davada yapılan savunmaya cevaplarımızın sunulmasından ibarettir.

Açıklamalar    :
A- Usule İlişkin Savunmaya Cevaplarımız

1-    Söz konusu davaya konu idari işlem, Bireysel İşlem ile birlikte tüm toplumu ilgilendiren bir konu mahiyetini de taşımaktadır. Bundan hasep ile gerek, Doğru Partinin ve yine gerek Cezmi Orkun'un dava açma ehliyetine haiz olduğu gerçeği bulunmaktadır.

Dava açma ehliyeti, davalı idarenin belirttiği üzere "... Dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçütler içinde menfaat ilişkisinin varlığını ifade etmektedir. Her olay ve davada, idari işlem ile dava açacak kişi arasında öngörülen subjektif ehliyet koşulu olarak menfaat ihlali; kişisel, meşru ve güncel bir menfaat olması ölçütleri ekseninde yargı mercilerince değerlendirilerek takdir edilecektir.

a-    Dava dilekçemizde ve yine mevcut bu dilekçemizde, davacının, Cezmi Orkun Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı (Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı) şeklinde belirtilmesi hasebiyle Doğru Parti adına açıldığı görülmek ile birlikte dava açma ehliyeti ve menfaatler karşılanmaktadır.

Doğru Parti adına açılmış olan söz konusu iptal davasına konu işlemde, Elazığ ilinde gerçekleşmiş olan doğal olmayan bir heyelan hakkında, heyelan sonrasındaki kültürel varlıklar, sorumlular hakkındaki soruşturma ve mağdurlar için yapılan işlemler üzerine 4982 sayılı kanun çerçevesinde yapılan bir
başvurunun büyük bir çoğunluğuna cevap verilmemesi ve yine verilen kısımda ise, sorulan soru harici bir bilgilendirme yapılması söz konusudur. Bilgi edinme başvurusunun itirazının reddi ile birlikte, meşru, kişisel ve güncel menfaatlerin bulunması hususu ortadadır.
aa- 4982 sayılı kanun ile korunmakta olan "Bilgi Edinme Hakkı" kabul edilebilir, dinlenilebir veya korumaya değer bir ilginin varlığıdır.
Bilgi edinme hakkı, gerek Anayasa, gerek 4982 sayılı kanun ve gerek diğer resmi mevzuatlardaki hükümler ile birlikte korunmasıyla, yönetimin şeffaflığı, açıklık ve tarafsızlık ilkelerinin korunmasındaki en büyük hususlardan biri olarak bu kapsamda yapılan bir başvurunun eksik cevap ile birlikte çoğu hususa cevap verilmemesi bu şartı sağlamaktadır.

bb- İşlemin, kişi/parti üzerindeki hukuki etkisi halihazırda devam etmesi, işlemin uygulanabilir niteliğini yitirmemesini ifade etmektedir.

İlgili itirazın reddedilmesiyle birlikte, sorulan sorular cevapsız bırakılmış, gerekli yanıtlar alınamamış ve kurum/ kişinin bilgisiz kalma durumu ile birlikte red kararı idari işlemin üzerlerindeki uygulanabilirliğini göstermektedir.

cc- İdari işlem, iptal davası açan kurum/ kişinin üzerindeki hukuku etkilemiş, hukuk dünyasında bir netice meydana getirmiştir.

Yapılan itirazın reddi ile birlikte, idare tek taraflı irade beyanını açıklayarak idari işlemi sonuçlandırmış ve hukuk dünyasında bir netice meydana getirmiştir.

b-    Kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davanın Cezmi Orkun adına açıldığı öngörüldüğü durumda ise, tüm toplumu ilgilendiren konularda dava açma ehliyeti hususu söz konusu olacağı için dava açma ehliyeti şartları sağlanmış olacaktır.

"Tüm toplumu ilgilendiren konularda dava açma ehliyeti" hususunun söz konusu olduğunda Danıştay, dava açma ehliyetinin menfaati ihlal edilen kişilerce haiz olunacağına hükmolunacağını çeşitli içtihatlarında aşağıda görüleceği üzere hükmetmiştir.

"... Nitekim; çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması, imar uygulamaları gibi kamu yararını yakından ilgilendiren veya bütün ülkeyi ve kamuoyunu etkileyen konularda subjektif ehliyet koşulunun, bu durum dikkate alınarak yorumlanmasıgerektiğine ilişkin Danıştay kararları, yerleşik içtihat niteliği kazanmıştır..."

"...Anayasanın yukarıda aktarılan 56. maddesinde, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı konusunda "herkes" denilerek bu hakkın kullanımı konusunda gerçek ve tüzel kişi ayrımı yapılmamış; ayrıca çevrenin korunması yalnızca Devlet için değil vatandaşlar için de bir ödev olarak belirlenmiştir. Sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı, Anayasada, gerçek-tüzel kişi ayrımı gözetilmeksizin herkes için tanınmış ve Çevre Kanunu ile meslek kuruluşlarının da herkes kavramı içerisine dahil oldukları hususu açıkça ifade edilmiştir."

(Danıştay 6. Dairesi, 27.04.2021 Tarihli, 2019/20224 E. ve 2021/6204 K. Sayılı Kararı)
aa- Söz konusu başvuruda, "1. Grup Korunma Gerekli Kültür Varlığı" niteliğine haiz tarihi Maden Köprüsü, tarihi Camiikebir üzerine bilgi alınmak istenilmesi dava açma ehliyetine hak kazanılmasını sağlamaktadır.

İlgili başvuruda yer verilen, 2 numaralı soruda belirtilmiş olan:
"Hafriyattan kaynaklı doğal olmayan heyelan sonucu tarihi Maden Köprüsü yıkılmış, tarihi Camiikebir ise 2014 yılında hazırlanan restorasyon projesinin uygulanmasını beklediği dikkate alınarak bu konuda;
a.    2863 sayılı yasa kapsamında "1. Grup Korunma Gerekli Kültür Varlığı" olarak tescillenmiş olan bu iki eserin hafriyat mağduru olmalarından dolayı bir soruşturma mevcut olup olmadığı, yasal işlemlerin yapılıp yapılmadığı,
b.    Bu eserlerin restorasyonuna ne zaman başlanılacağı, bu konuda oluşan kamu zararının takibinin yapılıp yapılmayacağı,

Hususu, ilgili konuyu, tüm toplumu ilgilendirdiğini göstermekte olup, geniş yorumlamaya tabi kılıcaktır.
bb- Cezmi Orkun'un memleketinin Elazığ olması, babası merhum Cebeli Orkun'un mirasçısı olarak Elazığ ilinin Maden ilçesinde mal varlığının bulunması ile birlikte, Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı ünvanı ile siyasi bir kişiliğe sahip olması birlikte değerlendirildiğinde, geniş yorumlamanın kendisine haiz kıldığı dava açma ehliyetinin güçlendirildiği sabit olacaktır.

Danıştay, çevresine nükleer santral yapılan bir köyde yaşayan vatandaşın nükleer santral kurulmasına ilişkin idari karara karşı iptal davası açma hakkı olduğu gibi, Elazığ'lı bir siyasetçinin, Elazığ'da gerçekleşmiş doğal olmayan bir heyelan hakkında yapılan bilgi edinme başvurusunun adeta cevaplandırılmaması ve itirazın reddi ile oluşan idari işleme dava açma hakkına haiz olması kuşkusuz sabit olacaktır. EK'te bu husustaki beyanlarımızı destekler nitelikteki belgeleri sayın mahkemenin takdirine sunarız.

B- Esasa İlişkin Savunmaya Cevaplarımız

1- Davalı Bakanlık, söz konusu davamızda esasa ilişkin savunmaları özetle aşağıdaki gibidir.
"Bu kapsamda, başvuru sahibinin itiraz dilekçesi ile eklerinin 4982 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat çerçevesinde incelemesi neticesinde; başvuru sahibinin itirazına konu başvurusunda yer alan taleplerinin söz konusu Kanun'un "İstenecek bilgi veya belgenin niteliği" başlıklı 7 nci maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen "Bilgi edinme başvurusu, başvurulan kurum ve kuruluşların ellerinde bulunan veya görevleri gereği bulunması gereken bilgi veya belgelere ilişkin olmalıdır." hükmüne uygun olmadığı, bu bağlamda ilgili idarece verilen cevabın yerinde ve yeterli olduğu değerlendirilerek itirazın reddine karar verildiği anlaşılmakla kararda 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'na ve ilgili mevzuata aykırı herhangi bir husus bulunmadığından yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmekteyiz."

2-    İdarenin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yönlendirme sebebiyle 4982 sayılı Kanun madde 7/1'e aykırılık iddiası doğru olmamak ile birlikte Müvekkilimiz yapmış olduğu başvuruda, 4982 sayılı Kanun madde 7/1'e uygun bir şekilde planlamalar, adli soruşturmalar, sorumlu firmanın durumu dahil çeşitli konularda sorularını iletmektedir.

Elazığ ili Maden ilçesi Camiikebir Mahallesinde meydana gelen heyelan sonucunda, 19.06.2019 tarihli resmi gazetede, 18.06. 2019 tarihli 1150 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı üzerince ilgili alan Riskli Alan ilan edilmiştir. Bununla birlikte bir sonraki Resmi Gazete'de yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı 1156 sayılı karar ile birlikte 25.06.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanmıştır.

Her halükarda, Elazığ Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünce 30.12.2021 tarihinde yapılan başvuruya verilen bilgi çerçevesinde yine 18.06.2019 tarihli 1153 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile aynı bölge Afete Maruz Bölge ilan edilmiştir.

İlgili bu karar ile birlikte müvekkilimizin başvurusunda belirtmiş olduğu "1150 sayılı karar ile
karşılaşılan sorunun resmiyet kazanmasında rol oynadığı hususu 1153 sayılı karar ile yine sorunun resmiyet kazanmasına destek olmuştur.

İdarenin aynı bölge için aynı gün içerisinde verilen hem riskli alan ilanı hemde afete maruz bölge ilan edilmesi kararlarını belirtip, belirtilen 4 başlık içerisindeki hususlara cevap vermemesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığını göstermesi, ve yine aynı durumlar söz konusuyken cevap verip, verilen cevapta sorulan soruları aydınlatmadığı durumu idare için tezatlık oluşturmaktadır.

Müvekkilimiz başvururken 1150 sayılı karara dayanmamıştır. 1150 sayılı kararın bir resmiyet sıfatının kazandırdığını, bunun yanında Valilik onaylı 1. ve 2. Afad Raporunu da resmiyet kazandırdığını belirtmiştir.

Müvekkilimizin soruları 4 başlıkta toplamaktadır. İlgili sorular Valilik Makamına hitaben yazılmış, ve ilgili sorular incelendiğinde, Afad raporları sonrasında yapılan çalışmaların varlığı ve durumu sorularak Valilik bünyesinde ilgili birim tarafından alanın yeniden yaşama kazandırılması üzerine çalışmaları; Valilik tarafından tarihi eserlerin doğal olmayan heyelan bir başka söyleyiş ile hafriyat mağduru olması hasebiyle; görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma amaçlı yürütülen bir soruşturma varlığı, Firmanın faaliyetlerini durdurması gerekirken nasıl faaliyetlerine başladığı, firmaya karşı yasal bir işlemin varlığı, ve son olarak, vatandaşların yerleşim mağduriyetlerinin giderilmesi ile alakalı bir master planın varlığı durumu sorgulanmaktadır.

Görülmektedir ki, sorulan sorular oldukça çeşitli   olmak ile birlikte hepsi Valiliği ilgilendirmektedir. Buna rağmen, verilen cevap İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından yapılmakta ve sadece 4. soru ile alakalı ufak bir açıklamanın yapıldığı, burada da herhangi bir planlamanın anlatılmasından ziyade, hak sahiplerinin sayısının tespiti hakkında bilgilendirme yapılmıştır.

3-    Müvekkilimizin bilgi edinme başvurusu, anayasal hakkı olmak ile birlikte, ilgili idare; şeffaf yönetim, tarafsızlık ve açıklık ilkelerini yerine getirmekte yetersiz kalmıştır.

Anayasa "Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı" başlıklı madde 74/4 "Herkes, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkına sahiptir." ibaresine,

4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu'nun "Amaç" başlıklı 1. maddesi, "Bu Kanunun amacı; demokratik ve şeffaf yönetimin gereği olan eşitlik, tarafsızlık ve açıklık ilkelerine uygun olarak kişilerin bilgi edinme hakkını kullanmalarına ilişkin esas ve usulleri düzenlemektedir." ibaresine, "Bilgi Edinme Hakkı" başlıklı 4. maddesi, "Herkes bilgi edinme hakkına sahiptir." ibaresine,

"Bilgi verme yükümlülüğü" başlıklı 5. maddesi, "Kurum ve kuruluşlar, bu Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru sonuçlandırmak üzere, gerekli idari ve teknik tedbirleri almakla yükümlüdürler." ibaresine haizdir.

İlgili ibareler göz önünde bulundurulduğunda müvekkilimizin, Doğru Parti'yi temsilen siyasi kimliğe haiz olarak ve yine memleketi Elazığ olan bir vatandaş olarak, ayriyeten babası merhum Cebeli Orkun'un mirasçısı olarak Elazığ ilinin maden ilçesinde mal varlığı bulunan Cezmi Orkun'un Elazığ ilini ilgilendiren, doğal olmayan bir heyelanın gerçekleşmesinin ardından, bilgi talep etmiş, ancak idare; şeffaf yönetim, tarafsızlık ve açıklık ilkeleri kapsamında bunu yerine getirmemiştir.

4982 sayılı Kanunun 7. Maddesinin hükümleri açık olup, Elazığ Valiliğince verilen cevapta bilgi edinme başvurumuzda talep ettiğimiz bilgi ve belgeler ile ilgili hiçbir açıklama yapılmamış olması ve söz konusu cevaba ilişkin yapılan itirazın Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulunca reddine dair verilen kararda hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Sonuç ve İstem    : Yukarıda,    dava    dilekçemizde    açıklanan    ve    Mahkemenizce    resen gözetilebilecek sebeplerle;

1)    Tarafımca Elazığ Valiliğine yaptığım 06.12.2021 tarihli Bilgi Edinme Başvurusunun reddine yönelik karara karşı yaptığım itirazın, Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu Başkanlığının 02.02.2022 tarih ve 2022/165 sayılı kararıyla reddine dair işlemin İPTALİNE,

2)    Bilgi edinme başvurusu ile talep edilen bilgi ve belgelerin 4982 sayılı Kanun hükümleri uyarınca tarafıma bildirilmesine,

3)    Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı idare üzerine bırakılmasına,


Karar verilmesini saygılarımla vekaleten arz ve talep ederim.17.06.2022

Davacı Cezmi ORKUN
(Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı) Vekili
Av. Ömer Oğur
EKLER:

-Cezmi Orkun'un Babası merhum Cebeli Orkun'un mirasçısı olarak Elazığ ilinin Maden ilçesinde mal varlığının bulunduğuna ilişkin belgeler

EK-2: Elazığ 1.Sulh ceza hakimliğine iletilmek üzere 2.sulh ceza hakimliğine itiraz.
İnternet Yoluyla Göndermek İstediğiniz Evrak Elazığ 2. Sulh Ceza Hâkimliği Gelen/Giden Evrak Sorumlusu Rolüne [10471731546] İş Emir Numaralarıyla Gönderilmiştir. Evraklarınızı İlgili Birimden Takip Edebilirsiniz.

ELAZIĞ 1. SULH CEZA HAKİMLİĞİNE

Gönderilmek Üzere

ELAZIĞ 2. SULH CEZA HAKİMLİĞİNE DEĞİŞİK İŞ NO    : 2022/1720 D.İş
SORUŞTURMA NO    : 2021/15001 Soruşturma 2022/1351 Karar

MÜŞTEKİ    : CEZMİ ORKUN (TC. 20671829106)
 
Cemal Nadir Sk. No:20 Çankaya/ANKARA

VEKİLİ    : A. ÖMER OĞUR
 
Şehit Cevdet Özdemir Mah. 1059. Cad. No:19/11 Çankaya/ANKARA

ŞÜPHELİLER    : 1-ELAZIĞ VALİLİĞİ
 
2-ELAZIĞ İL ÖZEL İDARESİ

KONU    : Elazığ 2. Sulh Ceza Hakimliği 2022/1720 D. İş nolu kararına karşı itirazlarımızın sunulmasıdır.

SUÇ    : Görevi kötüye kullanma, Kamu kurum veya kuruluşlarının ihalesine fesat karıştırma

AÇIKLAMALAR:

Elazığ 2. Sulh Ceza Hakimliği 2022/1720 D. İş sayılı dosyamızda sayın hakimlikçe Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2021/15001 Soruşturma  ve 2022/1351 Karar sayılı kararı ile verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair

Kararına karşı yapmış olduğumuz itirazımız müvekkilin suçtan zarar gören sıfatının bulunmaması gerekçesiyle usulden reddedilmiştir. İşbu red kararı  tarafımıza e-tebligat yoluyla 07.06.2022 tarihinde tebliğ edilmiş olup süresi içerisinde itirazlarımızı bildiriyoruz. Hakimlikçe verilen bu red kararı hukuka aykırıdır. Şöyle ki;
1)    Şüpheliler    hakkında    Elazığ    Cumhuriyet        Başsavcılığına    yapmış olduğumuz  suç duyurusunda    Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı yeterli incelemeyi yapmamış ve kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermiştir. Verilen bu karara karşı süresinde yapmış olduğumuz itiraz suçtan zarar gören sıfatına haiz olmadığımız gerekçesiyle reddedilmiştir. Müvekkil Cezmi Orkun'un Elazığ'da mal varlığı bulunan Elazığ'lı bir siyasetçi olması ve Suç duyurusuna konu ihaleye fesat karıştırılması halinde  kamunun,    evleviyetle  Elazığ    toplumunun   ve    Cezmi  Orkun'un        zarara uğrayacağının açık olması hasebiyle verilen bu kararın tarafımızca kabulü mümkün değildir. Herhalükarda görevi kötüye kullanma suçunun mağdurunun kamu olduğu ilgili kanun hükmünden anlaşıldığı gibi yerleşik Yargıtay içtihatlarında da kabul gören görüştür. Müvekkilimin kamu bilinciyle hareket ederek bir suçu ihbar etmesine rağmen savcılık gerekli incelemeyi yapmadan sadece şüphelilerin beyanına uyarak KYOK kararı vermiştir. Görevi kötüye kullanma suçunun varlığı halinde kamunun uğrayacağı zarar göz önünde bulundurulduğunda her vatandaşın zarar gören olarak kabul edilmesi gerekir. Nitekim müvekkilim Doğru Parti'nin genel başkan   yardımcısı  olması  ve        EK'te sunduğumuz belgelerden görüleceği üzere Elazığ'da mal varlığı mevcut olan Elazığ'lı bir siyasetçi olması hasebiyle kendisinin dolaylı olarak kendisinin zarara uğradığı açık olduğu gibi toplumun ve kamunun zarara uğradığı durumlarda siyasetin kendisine vermiş olduğu yetkiyle kamuyu ve toplumu ilgilendiren olaylarda takipçi olma yetkisine sahiptir. Kamuyu yakından ilgilendiren, kamunun bizzat yaptığı bir ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasının bulunduğu    konuda    suçtan            zarar        gören    kavramını        dar    yorumlayarak müvekkilimin suçtan zarar gören olmadığını iddia etmek hukuka ve hakkaniyete aykırıdır.

2)    Şikayet dilekçemizde ve KYOK kararına karşı vermiş olduğumuz itiraz dilekçemizde belirttiğimiz tüm gerekçelerimizi tekrar ederek verilen KYOK kararının kaldırılarak yeniden ayrıntılı olarak soruşturma açılmasını ve kamu davası açılmasına karar verilmesini vekaleten talep ederiz.

SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda arz ve izah edilen ve Sayın Hakimliği'nizce resen
gözetilecek sebeplerle;
1-    İtirazımızın kabulüyle,
2-    Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı 2021/15001 Soruşturma 2022/1351 karar numaralı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılarak kamu davası açılmasına karar verilmesini saygılarımızla vekaleten talep ederiz.17.06.2022

MÜŞTEKİ VEKİLİ AV. ÖMER OĞUR
e-imzalıdır.

 

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN