Malatya'da Bir Öğretmenin Tepkisi
Malatya medyasında Malatya İl Milli Eğitim Müdürü hakkında yapılan bir habere bir öğretmenin haber sitemize gelen ismini gizleyerek 'Yayına değer görüp, bir öğretmenin duygusal tepkisi diyerek, yayına değer görür müsünüz? Dediği yazılı bir açıklama …
Malatyalı kıdemli bir öğretmenim… Bugüne dek birçok İl Müdürü ile çalıştım. Sahaya olan yansımalarıyla her biri Malatya’ya hizmet ettiler. Malatya’nın bölgede parlayan yıldız olması, eğitimde sağlanan katkının sahaya yansıması olduğunu düşünüyorum. Bu düşünceme dayalı daha bir duyarlı, daha bir hassas olunması gereğine inanarak, çalışmaya devam ediyorum.
İl müdürleri, bakanlığımız vizyonu dahilinde il geneli merkez ve ilçeler bazında, mevcut yönetici, öğretmen ve personeli ile senkronize çalışırlar. İnandığımızı temel değer odur ki; eğitim sadece akademik öğrenme ile sınırlanamaz…
Eğitimde temel amacımız, milli ve manevi değerleriyle bir ve bütün olmuş bir Malatya’nın temel hassasiyetinin de bu olduğuna inanıyor, bu değere olan adanmışlık dahilinde bu doğrultuda çalışıyorum…
Beni rahatsız eden, uykularımız kaçıran bir habere dönük rahatsızlığımı paylaşmak istiyorum. Yayına değer görüp, bir öğretmenin duygusal tepkisi diyerek, yayına değer görür müsünüz, bunu da bilmeden yazıyorum… Elbette takdir sizin…
İl Milli Eğitim Müdürümüz Hatice ÖZDEMİR hakkında maksadı aşan, biraz da deprem ile sınanmış Malatya’mıza pek de yakışmayan bir üslupta kaleme alınmış bir haberden doğan rahatsızlığımı paylaşmak istiyorum.
Bir haber sitesinde İl Milli Eğitim Müdürümüz olan bir bayana dönük, “Süslü Hatice” tanımlamasıyla habere manşet yapılmış.
Değerleriyle tarihi derinlikteki yeri tartışılamaz olan, “Malatya Malatya Bulunmaz Eşin” tanımlamasıyla gönüllerde yer edinen Malatya medyasının, bir bayan yöneticiye karşı nezaket ve saygı ölçülerini aşan, haksız ithamlar içeren bu habere rahatsız olmamak elde mi?
Bu haber sonrası merkez ve ilçelerde onlarca, yüzlerce bay-bayan kıdemli- henüz görevinin ilk yıllarında olan birçok öğretmen arkadaşımla görüştüm. Ben mi hatalıyım diyerek…
İl MEM Müdürümüz beni dışarıda, caddede görse, büyük ihtimalle tanımaz… Ancak ben onu ilk geldiği günden itibaren izliyorum. Doğuda bir ile atanmış bir bayan il müdür olması nedeniyle daha bir dikkat ettim. Bir bayan yönetici olarak başarılı olabilecek mi dedim. Her geçen gün onu daha iyi tanıdım…
Asrın felaketinin yaşandığı ilimizde ne denli öz verili çalışmalar yaptığına tanık oldum. Yönetim sürecinde icraatlarıyla yarattığı farkla merakım, hayranlığa dönüştü.
Kurumları ziyaretinde muhataplarına değer veren, makamda gelen kim olursa olsun, verdiği değerle fark yaratan bir oldu.
Hakkında yapılan haber de yok depremde bırakıp gitti, yok özel işleri ile ilgilendiği gibi tanımlamalar, gerçeğe aykırı olup, kurgu haber niteliği taşıyor…
Bu haksız ve hatalı yaklaşım, beni ve benim gibi O'nu kendine idol olarak seçen öğretmen camiasını, çok üzdü.
Aşağılanmaya çalışılan İl Müdürümüzün; depremden etkilendim, evim ağır hasarlı, çocuklarımın psikolojisi bozuldu diyerek Malatyalı olduğu halde görev yerini bırakanlara burada kalarak ağır hasarlı evine girememiş ve depremin ikincisini de görev yerinde atlattığını okul ziyaretinde anlatırken duydum.
Yakın arkadaşları ile iletişime girdiğimde müdürümüzün eşinin ve çocuklarının bırak gel demesine rağmen, görevi, Malatya’mızı bırakmayıp, şimdi yapacağım görev daha büyük önem taşıyor. Allah indinde de karşılığı daha büyüktür diyerek, Malatya da kaldığını, korktuğunda eşini yanına çağırıp ondan destek aldığını ama yine de görev yerini terk etmediğini yakınında olan herkes biliyor. Ben de bunu yakinen tanıyan ve görev sürecinde onunla birlikte çalışanların ağzından duydum.
Ben, Malatya’lı bir öğretmen olarak, bu haberdeki çarpıtma ve edebe aykırı olan üsluba çok üzüldüm. Bu üzüntümü paylaşmak istedim. Bu haberi okuyan çocuklarımızın, değerlerinde yaşanabilecek erozyona dur demek, hakkı söylemenin, o büyük hesap gününde hüsrana uğramamam yönündeki hassasiyetime dayalı yazdım. Takdir sizin ve yayınlarsanız okuyucularınızın olsun diyor, saygılar sunuyorum.