• Haberler
  • 'SEÇİM YOKSA ÖZGÜRLÜK YOK, SEÇİM YOKSA TEMSİL YOK'

'SEÇİM YOKSA ÖZGÜRLÜK YOK, SEÇİM YOKSA TEMSİL YOK'

Ocakbaşı'nda Siyasi Partiler ve Temsil Konuşuldu

Türk Ocakları Genel Merkezi’nin her hafta düzenli olarak yaptığı Ocakbaşı Sohbetleri’nde  bu hafta  “Siyasi Partiler ve Temsil” Konusu konuşuldu. . Programa konuşmacı olarak Gazi Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gonca Bayraktar Durgun katıldı. Programın açılış konuşmasını Türk Ocakları Genel Merkezi Gençlik Kolları Genel Muhasibi Handenur Urgancı  yaptı. Urgancı, siyasetin en temel kurumu olan, siyasi partilerin  her dönem olduğu gibi günümüzde de tartışma konusu olduğunu söyledikten sonra konuşmacı  Prof. Dr. Gonca Bayraktar Durgun’u kürsüye davet etti.

 

Prof. Dr. Gonca Bayraktar Durgun  konuşmasına  siyasi partilerin anayasada demokrasi hayatının vazgeçilmez unsurları olarak yer aldığından bahsederek başladı. Türkiye’nin çok partili hayata geçişi olarak 1946 yılını aldıklarını belirten Durgun, aslında bu tarihin bir geriye dönüş olduğu sözlerine ekledi. 1946 yılından önce çok partili hayata geçiş denememizin olduğunu vurgulayan Durgun, bugünü konuşmak için ise 1946-2015 arasına bakmak gerektiğini ifade etti.

 

“SEÇİM YOKSA ÖZGÜRLÜK YOK, SEÇİM YOKSA TEMSİL YOK”

 

“Temsil, demokrasinin olmazsa olmaz unsurudur, temsil, seçimin belirleyici mekaniğidir. Seçim yoksa özgürlük yok, seçim yoksa temsil yok” diyen Durgun, bu açıdan baktığımızda temsilin ana unsurunu seçimler oluşturduğunu sözlerine ekledi. Temsilin siyasi partiler vasıtasıyla oluşturduğunu söyleyen Durgun, temsilin siyasal hayatta vazgeçilmez olduğunu dinleyicilere aktardı. Konuşmasına tek parti sisteminin ve tek parti hükümeti sistemini hangi kavramlara karşılık geldiğini açıklayarak devam eden Durgun, bunların birbirinden farklı olduğunu belirtti. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde de tek parti sisteminin uygulandığı dönemler olduğunu ifade eden Durgun, konuyu çeşitli örneklerle açıkladı

 

“BARAJ, TEMSİLDE SIKINTILAR YARATIYOR”

 

Durgun, siyasi partilerin temsil hayatında önemli bir rol oynadığını ve demokrasimizin vazgeçilmez unsurlarından biri olduğunu belirtti. “Türkiye’de partileri seçilme kabiliyeti olan ve olmayanlar ikiye ayırabiliriz” diyen Durgun, bu ayrımın koşullarını dinleyicilerle paylaştı.

 

Konuşmacı Durgun, seçim sistemi temsil edilebilme konusunda ciddi bariyerlerin olduğu ve %10 barajının bu durumu etkilediğini salondakilerle paylaştı. Dünyadaki en yüksek baraj sistemin ülkemizde olduğunu belirten Durgun, baraj sisteminin  Türkiye 1983 tarihinden itibaren uyguladığını söyledi. Durgun konuşmasında baraj sistemine de değindi. Durgun, baraj sisteminin siyasi partilerin temsil edilebilme noktasında sıkıntıları olduğunu  belirtti.  Belirli dönemlerde baraj sebebiyle %46’ya varan bir seçmen oranının parlamentoda temsil edilemediğini sözlerine ekleyen Durgun, sandığın böyle dönemlerde parlamentoya yansımadığını ifade etti.

 

Demokrasi olgusunun 20.yy başlarında yeni olduğunu ifade eden Durgun, karşımıza çıkan rejimlerin genellikle otoriter rejimler olduğunu ifade etti. Soğuk savaş döneminde Türkiye’nin 3. Dünya ülkesi olduğunu söyledi.

 

Türkiye’de bu zamana kadar sivil anayasa yapılmadığını sözlerine ekleyen Durgun, 1946’dan bu yana demokrasi kesintilerine rağmen bu anlamda ciddi mücadeleler verildiğini ve önemli kazanımlar elde edildiğini belirtti. “Türkiye uzun zaman otoriter rejim ile demokrasi arasında sallanan ülke konumunda kaldı” diyen Durgun, “1982 Anayasası özgürlükçü bir Anayasa olmadığı için temsil hayatına da özgürlükçü yaklaşmıyor” dedi.

 

İki partili sistemin tanımını yapan Durgun,  iktidara gelecek parti sayısı ikiden fazla ise çok partili sistemin oluştuğunu dinleyicilere aktardı. İki partili sistemden de bahseden Durgun, bu sistemin küçük partileri cezalandırdığını, büyük partileri ise ödüllendirdiğini ifade ederek İki partili seçim sistemi ABD ve İngiltere de uygulandığını dinleyicilere aktardı.

 

“İSTİKRAR TALEPLERİ HER ZAMAN DOĞRU SONUÇLAR VERMİYOR”

 

Türkiye’deki seçim sistemlerini tartışan Durgun, özellikle 1982 Anayasası ile Türkiye’de yönetim istikrarının sağlanmasına yönelik adımlar atıldığını, sistemin iki partili sisteme itilmeye çalışıldığını ifade etti. Bu durumun ise 90’lı yıllardaki koalisyon dönemlerden başarısız olduğunu ekledi. İstikrar taleplerinin her zaman doğru sonuçlar vermediğini ifade eden Durgun, “yönetimde istikrar sağlamak isterken demokrasinin başka unsurları dışarıda bırakılabiliyor” dedi.

 

“SİYASAL PARTİLER KANUNU DA GÖZDEN GEÇİRİLMELİ”

 

Siyasi partilerin yönetimi ve seçimlere katılması noktasındaki ilişkilerini düzenleyen siyasal partiler kanunun da gözden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Durgun, bugünkü sistemin genel merkezler etrafında lidere bağlı bir oligarşi yarattığını, delege sisteminin kesinlikle değişmesi gerektiğini ifade etti.

 

Türkiye’deki siyasi hayattan çeşitli örnekler vererek demokrasi ve temsil kavramlarını derinlemesine inceleyen Durgun, daha adil bir temsil sistemine ihtiyacımız olduğunu belirten Durgun, bizde siyasi uzlaşmaların olmadığını aksine çatışmaların olduğunu söyleyerek konuşmasına son verdi.

 

 Durgun’un konuşmasını bitirmesiyle geçilen soru cevap bölümünün tamamlanmasıyla program sona erdi.

Bakmadan Geçme

Harput Sancak Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0 532 155 92 03
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!