• Haberler
  • Türk Ocakları Millî Mekteptir.

Türk Ocakları Millî Mekteptir.

Türk Ocakları Genel Merkezi'nin her hafta düzenlediği Ocakbaşı Sohbetleri'nde bu hafta, '103. Kuruluş Yıldönümünde Geçmişten Günümüze Türk Ocakları' konusu işlendi. Konuşmacı olarak Türk Ocakları Onursal Genel Başkanı Nuri Gürgür'ün katıldığı programa çok sayıda dinleyici geldi.

Türk Ocakları Genel Merkezi'nin her hafta düzenlediği Ocakbaşı Sohbetleri'nde bu hafta, “103. Kuruluş Yıldönümünde Geçmişten Günümüze Türk Ocakları” konusu işlendi. Konuşmacı olarak Türk Ocakları Onursal Genel Başkanı Nuri Gürgür’ün katıldığı programa çok sayıda dinleyici geldi.

 

Programın açılışını  Türk Ocakları Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yunus Koç yaptı. Türk Ocakları’nın kuruluşundan itibaren yüklendiği misyon ve görevlerden bahseden Koç, “Türk Ocaklı olmak Türk Milletine gönül verme işidir” dedi. Ocakbaşı sohbetlerinin temel yaklaşımını anlatan Koç, “Ocakbaşı Sohbetlerindeki gaye, Türk Ocakları’nın bilgi birikimlerini kamuoyu ile paylaşmak ve olaylara Türk Milleti ekseninde teşhis koymaktır” dedi.  Koç ardından Türk Ocakları Onursal Genel Başkanı Nuri Gürgür’ü konuşmasını yapması için kürsüye davet etti.

 

Gürgür konuşmasına Türk Ocakları’nı ortaya çıkartan şartlardan bahsederek başladı. Osmanlı’nın son döneminde ülke üzerinde uygulanmaya çalışılan proje ve planlara dikkat çeken Gürgür, “ Türk Ocakları sıradan bir oluşum değildir, dönemin şartları Türk Ocakları’nı gerekli kılmıştır ve oluşturmuştur” dedi. Türk milliyetçiliğinin 19. yüzyıl boyunca fikri, tarihi, arkeoloji alanında gelişme gösterdiğine dikkat Gürgür, 20. yüzyılda ise bu hareketin siyasi ve sosyal sahaya yayıldığını belirtti.

 

Türk Ocakları’nın Kuruluşunu Gençler Teşvik Etti

 

Osmanlı’da beliren sorunlara Türk aydınlarının yanı sıra Türk gençlerinin de kayıtsız kalamadığını belirten Gürgür, Türk Ocakları’nın kuruluşuna giden yolda gençlerin büyük adımlar attığını söyledi. Türk Ocağı’nın kuruluşunun öncesinde Türk Derneği, Türk Yurdu Cemiyeti gibi oluşumların da ortaya çıktığını belirten Gürgür buradaki kadroların Türk Ocaklarının da temelini attığını ifade etti. 25 Mart 1912’de Türk Ocakları’nın kuruluşunun gerçekleştiğini belirten Gürgür,  Türk Ocakları isminin ise Fuat Sabit tarafından önerildiğini sözlerine ekledi. Gürgür “Türk Ocakları tarihini 4 döneme ayırmak mümkündür” dedi.

 

Türk Ocakları Millî Mektep Görevi Üstlendi

 

Daha sonraki süreçte Hamdullah Suphi’nin Türk Ocakları’nın başına geçtiğini söyleyen Gürgür, “ Hamdullah Suphi’nin umumi reis olduğunu 1913 tarihinden itibaren Türk Ocakları büyük atılımlar yaptı, bu dönemde Türk Ocakları Millî Mektep görevi üstlendi, Ocağın temel gayesi Türk kültürüne hizmet etmekti bu yönde çalışmalar yapıldı” dedi. Türk toplumunun batıdan gelen akımların etkisi altına girme ihtimalinin olduğu dönemlerde Türk Ocakları’nın önemli pozisyon aldığını belirten Gürgür, “ Türk Ocakları materyalist ve pozitivist akımlara karşı millî duruş ile barikat olmuştur” dedi. Yayınlanan Türk Ocakları nizamnamesine de değinen Gürgür, Ocağın siyasetle uğraşmayacağı notunun düşüldüğünü söyleyerek, “Ocak, kültür milliyetçiliğinin şekillenmesini sağlamış, omurgasını oluşturmuş ve gelişmesi için yol açmıştır” dedi.

 

Türk Ocakları Millete Dinamizm Kattı

 

Balkan mağlubiyetinin Türk milleti için büyük yıkıma sebep olduğunu belirten Gürgür, “Türk Ocakları millete dinamizm kattı, Ocağın yaktığı ateş Milli Mücadeleye büyük katkı yaptı” diyerek Türk Ocakları’nın o günlerdeki fonksiyonun hakkında bilgi verdi. İstanbul’un işgali ile birlikte Ocak yöneticilerinin Ankara’ya geçerek Milli Mücadeleye fiili katkı sağladıklarını belirten Gürgür, 1922 yılı itibariyle Türk Ocaklarının 2. Döneminin başladığını ifade etti. Mustafa Kemal’in Türk Ocakları’na büyük destek verdiğini dile getiren Gürgür, cumhuriyetin ilk yıllarında Ocak şubelerinin Türkiye genelinde hızlı yayılım gösterdiğini, Mustafa Kemal’in çıktığı yurt gezilerinde mutlaka Türk Ocakları şubelerine uğradığını sözlerine ekledi.

 

Atatürk: “ Türk Ocakları Misyonunu Tamamladı”

 

 1931 yılına gelindiğinde yaşanan siyasi çekişmelerden rahatsız olan Mustafa Kemal tarafından Türk Ocakları’nın varlığının tartışılmaya başlandığını belirten Gürgür, “Türk Ocaklı siyasetçilerin toplandığı bir Çankaya sofrasında bu durum görüşülmüş ve Mustafa Kemal Türk Ocakları’nın misyonunu tamamladığına dair görüş beyan etmiştir” dedi. Gürgür 1931 yılında toplanan Kurultay ile de Türk Ocaklarının kendini feshettiğini mülklerin de hazineye devredildiğini dinleyicilerle paylaştı.

 

1949 yılında Hamdullah Suphi Tanrıöver’in girişimleri ile Türk Ocakları’nın tekrar kurulduğunu anlatan Gürgür, bu dönemde yayılımcı bir politika değil az şubeli, lokal ve içine kapanık bir politik izlendiğini dile getirdi. Böylece 3. dönemin başladığını da belirten Gürgür 1958 yılında Prof. Dr. Osman Turan’ın umumi reisliğe gelmesi ile büyük bir atılım olduğunu sözlerine ekledi.Türk Yurdu Dergisi’nin yeni konseptiyle müthiş bir çıkış yaptığından bahseden Gürgür 1958-60 arası başarılı çalışmalar yapıldığını fakat 27 Mayıs darbesi ile çalışmaların sekteye uğradığını söyledi.

 

Tarihi Türk Ocakları Binasının Türk Ocakları’nın elinden alınmasına da değinen Nuri Gürgür, 1970 yılında Ülkücü Şehit Dursun  Önkuzu’nun cenazesinde çıkan olaylar neticesinde binanın alındığını 12 Mart 1971 askerî diktası ile de tamamen devlete geçirildiğini belirtti.

 

Yeniden Kurulan Türk Ocakları Büyük Bir Varlık Olarak Ortaya Çıktı

 

 12 Eylül 1980 darbesi ile Ocak faaliyetlerinin askıya aldığını belirten Gürgür, “Yeniden kurulan Türk Ocakları büyük bir varlık olarak ortaya çıktı. 1996 yılında Türk Ocakları’na Genel başkan olduğunu belirten Nuri Gürgür, “Türk Ocakları’nı kuruluş amacına uygun olarak millî mektep haline getirmeye çalıştık, siyaset dışında kalma tercihini özenle sürdürdük, Türk Ocakları’nın meşgalesi günlük siyaset değildir, parti gibi yıpratmak bizi yıpratır” dedi.

 

Eğitim ve Kültür Politikaları İflas Etmiştir

 

Günümüz meselelerine de değinen Gürgür, “ Türk milleti kürselleşme felaketi ile karşı karşıyadır, toplum yozlaşıyor, pragmatist, ben merkezli insanlar ortaya çıkıyor. Türk Ocakları kültürel ve manevi değerlere sahip çıkmakla mesuldür” dedi. Hükümet politikalarını da eleştiren Gürgür, “Eğitim ve kültür politikaları iflas etmiştir, bırakın millî şuurda insanlar yetiştirmeyi bu sistem evlatlarını öğütüyor” diyerek tepkisini dile getirdi. Bu şekilde kürsel güçlerle rekabet etmemiz mümkün değildir diyen Gürgür, “Bu ortamda Türk Ocakları gibi bağımsız düşünce kuruluşlarına çok ihtiyaç vardır” dedi.

 

Ülkücülük Hayatın Her Alanında Yaşanmalı

 

Kendi kültüründen ve benliğinden uzak gençliğin yetiştiğini belirten Gürgür,  “Bu noktada bir aydın sorumluluğu ortaya çıkmalı, milliyetçilik yalnızca lafta kalmamalı, ülkücü bir şuur ile hayatın her alanında yaşatılmalı” dedi. Bu ülkenin kaderinin ülke gençleri tarafından çizileceğini belirten Türk Ocaklarının bu alanda başarılı çalışmalar gerçekleştirdiğini sözlerine ekleyerek konuşmasına son verdi.

 

Türk Ocakları Onursal Genel Başkanı Nuri Gürgür konuşmasının ardından sorulan soruları cevapladı.Soru cevap bölümün ertesinde program sona erdi.

Bakmadan Geçme

Harput Sancak Haber - Bizi Sosyal Medyada Takip Edin!
WhatsApp İhbar Hattı
0 532 155 92 03
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!