Türkiye İran Olmasın…
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı Cezmi Orkun gündemle ilgili değerlendirmelerde bulunuyor.
Değerli vatandaşlar, başarısızlığının sorumluluğunu bir başkasına yükleyen, insani değerlerden uzak algı operasyonları ile milletini aldatan, siyasi ikbali adına her türlü yalana başvuran AKP iktidar yönetimi, mevcut söylemleriyle kişisel hırs ve güç sarhoşluğu içerisinde inatçı tutumuyla oluşturduğu bu vahim tablodaki sorumluluğunu unutturmak istemektedir. Ancak, kuruluş değerlerimizin yok edilmesi uğraşları asla unutulmayacaktır. Fazla detaya girmeden kıyaslamak adına komşumuz İran’ın bugününe bakalım.
İran, 1979 İslam Devrimi sonrası Ulusal kimliğin yanı sıra dinsel kimliği ön plana çıkararak toplum hayatında da önemli değişiklikler meydana getirmiştir. Devrimden önceki sosyal yapı ile devrimden sonraki sosyal yapı arasında çok büyük farklılıklar olduğu, ülkede yaşanan olaylar üzerinden görülmektedir. Batı karşıtlığı bir devlet politikası haline getirilen İran, rejimin devamlılığını sağlamak amacıyla halk üzerindeki baskıcı tutumunu her alanda arttırarak devam ettirmektedir.
Siyasal İslam’ın hakim olduğu komşumuz İran günümüzde devrim öncesi sahip olduğu birçok değeri yitirmiş durumdadır. Türkiye’nin bu gününe benzerliği açısından bu yapıyı benimseyen bir iktidar tarafından idare edilen Türkiye var. Yazımda bu yönetim anlayışının devamı halinde ülkemizin nereye gideceğinin işaretini vermeye çalışıyorum.
Sözcü yazarı sayın Rahmi Turan beyin 2010 yılında köşesinde yer alan ve İranlı yazar Daryus Şayegan’ın “Yaralı Bilinç” adlı kitabında yayınlandığı belirtilen fıkrayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Fıkraya göre;
Uzun yıllar ülkesinden uzak kalmış İranlı bir vatandaş, ülkesine döndüğünde heyecan içindedir. Tahran Havaalanı’nda Evine gitmek için bir taksiye biner.
Yolda şoföre, tütün satan bir yerde durmasını söyler.
Şoför: “Tütüncüde ne yapacaksınız beyim?” diye sorar.
Vatandaş: “Sigaram kalmadı... birkaç paket sigara alacağım” der.
Şoför: “Alamazsın beyefendi, sigarayı artık camide satıyorlar” diye cevap verir.
Vatandaş: “Camide mi ? oraya ibadet etmeye gidilmez mi?” diye sorar.
Şoför: “Hayır beyefendi, İbadet etmek için artık üniversiteye gidiliyor” der.
Vatandaş: “Peki, o zaman öğrenim nerede yapılıyor?” diye sorar.
Şoför: “Öğrenim hapiste yapılıyor beyefendi” cevabını verir.
Vatandaş: “Hapiste hırsızlar, soyguncular, katiller yok mu?” diye sorar.
Şoför: “Onlar artık mecliste beyefendi” diyerek sohbeti sonlandırır.
Kıssadan hisse. Güzel ülkemin güzel insanları ülkemiz İran olmasın, Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda çağdaş, demokratik ve laik özgürlükler ülkesi olsun diyorsan bu anlayışa fırsat vermemelisin. AKP iktidarının; Dinimizi siyasete alet ederek sömürmesi ve devlet ilkesi haline getirmesine, dinimizce de reddedilen yobazlar, bağnazlar, hurafeciler, din simsarları ve aktörlerine tanıdığı ayrıcalıklara dur demelisin. Bu seçim de kullanacağın oy ülkemizin gelecekteki yerini belirleyecek önemdedir. Bizden söylemesi. Sizlerden beklentimiz ise bu uyarımızı dikkate almanızdır. 1.Nisan.2023
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
DOĞRU PARTİ Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)