'Ya Hafriyat Ya Maden'

Maden ilçesindeki doğal olmayan heyelan sürecinin üzerinden 500 gün geçtiğini söyleyen Bakır Maden için Birlik Platformu Başkanı Süleyman Deniz Seyrek, yetkililere çağrı yaptı

Afet riski altındaki Maden ilçesinde kararsız bekleyiş devam ediyor. Camii Kebir Mahallesinin riskli alan ilan edilmesiyle ilçenin taşınıp taşınmayacağı konusu gündemdeki yerini korurken, bazı STK'lar ilçede somut adım atılması gerektiğini ifade ediyorlar.
 

Bakır Maden için Birlik Platformu Başkanı Süleyman Deniz Seyrek, yaptığı açıklamada, ilçede doğal olmayan heyelan sürecinin üzerinden 500 gün geçtiğini belirterek, kangrene dönüşen sorunun biran önce çözülmesi gerektiğini kaydetti.
Maden için yeni bir çözüm önerisi sunan Seyrek,  heyelana neden olan hafriyatın kaldırılmasını, zemin sağlıklaştırmasının yapılarak güvenli hale getirilecek bölgede Kentsel Dönüşüm yapılmasını istedi. 

Yetkililere son kez çağrıda bulunduklarını aktaran Seyrek, somut adım atılmazsa Anayasanın 34. Maddesinden gelen haklarını kullanarak, seslerini duyuracaklarını ifade etti.
Bakır Maden için Birlik Platformu Başkanı Süleyman Deniz Seyrek'in açıklamaları şöyle:
"MADEN, MUM GİBİ SÖNMEYE BIRAKILDI"

"İlçemiz Maden uzun zamandır üzerine kara bulut gibi çöken Doğal Olmayan Heyelan olayı ile gündemde. Çözümü kolay olan bu sorun bazı sebeplerden dolayı kangrene dönüştürülmüştür. Bununda en büyük sebebi halkın değil, bir avuç insanın menfaatinin düşünülmesidir. Bu süreçte kamu kurumlarına ve halkımıza maddi- manevi zararlar verilmiş, Maden bir mum gibi sönmeye bırakılmıştır. İlçede bulunan Doğal Olmayan Heyelan olayını durdurmak yerine halkın istemediği “Maden’in taşınması” konusu uzun süre dayatılmıştır. En yüksek perdeden “Maden’ in taşınması sosyal, ekonomik, kültürel, siyasi ve daha birçok sebepten mümkün değildir!” dememize rağmen bazı kesimler bu konuyu Maden’ e zarar vermek ve kan kaybına uğratmak amacıyla gündemde tutmuştur."

"ÖNCELİK, DOĞAL OLMAYAN HEYELANIN DURDURULMASI"

"Elazığ Valiliği’ nin 26 Nisan 2019 tarihinde yaptığı “Maden’ de 510 mesken riskli yapı” açıklamasının üstünden bugün 500 gün geçti. Maden bu süreçte her yönüyle yorgun düşürüldü. Fakat yapılan araştırmalarda görüldü ki “Halkımız İlçesinden rahatsız değil. İlgisizlikten rahatsız” sözümüz doğruymuş. Maden Belediyesi’nin yaptığı ankette %88.2, İçişleri Bakanlığı’ nın yaptığı ankette ise %83 oranında halkımız İlçesinde kalmak istediğini beyan etti. Asıl husus Doğal Olmayan Heyelanın durdurulması iken, Maden’in taşınmasını gündeme getirenler bu sonucun karşısında söylemlerinden vazgeçtiler. Fakat biz hiçbir şekilde “Afet Riski Altındaki Alan” olarak ilan edilen bölgede yaşayan insanlarımızın mağdur edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Öncelik: Doğal Olmayan Heyelanın durdurulmasıdır."

"BU BÖLGEYİ KAYBETMEYE ASLA GÖZ YUMMAYACAĞIZ"

Hemşehrilerimiz ile yaptığımız istişareler sonucu sesimizin daha gür çıkması için önemli bir karar almış bulunuyoruz. Bizlerin bu problemin çözülmesi için önerisi şudur: Malatya İli, Doğanyol İlçesi, Gökçe Mahallesi 24 Ocak Elazığ Depreminde almış olduğu hasar sonucu 27 Ağustos 2020 tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile tıpkı Maden gibi “6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunun 2. Maddesi” kapsamında riskli alan edilmiştir. Bu kapsamda Gökçe Mahallesinin “Kentsel Gelişim ve Dönüşüm Projesi” ile yeniden yerinde inşa edilmesi kararlaştırılmış. Bizde buradan yola çıkarak Maden için şunu öneriyoruz: işin uzmanı akademisyenlerinde yapmış olduğu açıklamalar ışığında bölgede bulunan vatandaşlarımız için gerekli can güvenliği önlemleri alınarak hafriyatın kaldırılması, zemin sağlıklaştırmanın yapılması ve sonrasında güvenli hale gelmiş olan bölgede incelemelerin yapılarak hasar görmüş yapıların tıpkı Gökçe Mahallesinde olduğu gibi Kentsel Dönüşüme tabi tutulması. Bu bölgede yaşayan, ticari faaliyetini yürüten, Maden’in diğer bölgelerinde yaşayan ve tüm Madenlilerin bu olaydan maddi-manevi zarar görmemesi gerekir. Zira bu Doğal Olmayan Heyelanın tek müsebbibi vardır, o da ilgili işletmedir (Hazırlanan raporlardan, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünün İlgili işletmeye verdiği “…bölgede heyelan oluşumunu engellemeye yönelik önlemlerin alınması…” bilgisi bunun kanıtıdır). Binlerce yıldır İlçenin sosyal yaşam alanı olmuş, Maden İlçe merkezinde böyle bir alanın oluşturulmasının güçlüğü sebebiyle bu bölgeyi kaybetmeye asla göz yummayacağız."

SESİMİZİ YÜKSELTECEĞİMİZ BİR HAZIRLIK İÇERİSİNDEYİZ

"Bizler 500 gün boyunca oyalanmış, şehri tükenmeye terkedilmiş Maden’ in evlatları olarak artık sabretme gücümüzü kaybetmiş bulunmaktayız. Bu yüzden yetkililerimize son çağrıda bulunup, sabrımızın sadece 1 ay daha devam edebileceğini belirtmek istiyoruz. 1 ay içerisinde mağdur edilen hemşehrilerimizin lehinde yukarıda belirttiğimiz şekilde somut adım atılmazsa sürenin sonunda Anayasamızın 34. Maddesinden gelen hakkımızı kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti’nde sesimizi duymayan tek bir insan kalmayacak şekilde sesimizi yükselteceğimiz bir hazırlık içerisindeyiz. İsteğimiz yetkililerin bu sürede halkın menfaati yönünde somut adım atmasıdır. Fakat bizler ikinci ihtimal için 1 ay içerisinde hazırlığımızı sürdüreceğiz.  Bu hazırlığı tek bir kimliğin arkasına sığınarak yapacağız. O da Madenli olma kimliğidir. İlçesi için bu mücadeleye girecek herkes ile yol yürüyerek mücadele verebileceğimizi belirtiyor, o gün geldiğinde Madenlinin oyları ile seçilmişlerin de Madenlinin yanında yer alacağına inanıyoruz."

Kaynak:Yeni Ufuk

Bakmadan Geçme