Bir zamanlar bir baba oğul varmış. Baba, oğlunun davranışlarına bakar bakar “Oğlum, sen adam olmazsın” dermiş. Terbiye bâbında elinden gelen ne varsa yapmış; ama oğlu hep aynı…
Yıllar geçmiş “adam olmazsın” dediği oğlu Vali olmuş, paşa olmuş. İçinde, hep babasının sözü; bir yara gibi sızlar. “Oğlum sen adam olmazsın” sözü kulağında. Bir gün, çağırır zaptiyelerini. “Gidin, getirin babamı” der. İhtiyar baba “Vali paşanın huzuru”nda… Vali paşa, oğul makamında iyice kaykılır, ayakta bekleyen babasına; “Baba, sen hep bana, sen adam olmazsın, derdin. Görüyor musun, Vali paşa oldum” der. Baba, hüzünlü bir gülümseyişle “Oğlum, ben sana Vali paşa olamazsın demedim, adam olamazsın dedim. Vali paşa oldun, ama yine adam olamadın” der.
Toplumumuzda maalesef diplomalı kör cahiller ya da liyakatsiz rütbeli kişilerle dolu
Çocuk ebeveyninin yanında emanettir. Anne ve Baba önce kendini yetiştirmeli, çocuklar ilk örnek aldıkları kişiler aile bireyleridir lafla peynir gemisi yürümez bunun içindir ki çocukların yanında daha dikkatli davranmamız gerekir. çocuklar çok iyi bir gözlemcidir
Nesilden nesile aktarılan bilgi, kültür ve insan zihninde şekillenen düşünceler, zamanla davranışa dönüşür. Ülkelerin geleceğe ilişkin varsayımları, genelde yeryüzünde, özelde kendi coğrafi sınırlarında gelişen kültürel iklim, insanların yetişme düzeni ile oluşan insan kaynaklarının ürettikleri ile şekillenir.
Şu cümleyi çok kez duymuşuzdur Psikologlar herhangi bir travmada çocukluğa inelim sözünü ederler. Çünkü her şey çocukluk tadır çocukluğunda ki yaşanmışlıklardadır. çocuklar çok iyi bir kayıt cihazıdır.
Dikkat edelim çocukların gözleri üzerimizde