İstanbul Hükümeti’nin Anadolu’da ayaklanmalar çıkarması, işgal devletleriyle işbirliği içinde bulunması, TBMM’nin mücadele azmini daha da artırdı. TBMM, öncelikle kendi varlığına yönelik ayaklanmaları önlemek amacıyla 29 Nisan 1920’de Hıyanet-i Vataniye Kanunu (Vatana İhanet Kanunu)’nu kabul etti.
TBMM, Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nun uygulanmasını çabuk ve etkili kılmak için 18 Eylül 1920’de İstiklal Mahkemeleri’nin kurulmasını kabul etti. Kabul edilen kanunun dördüncü maddesi şöyleydi: “İstiklal Mahkemeleri’nin kararları kesin olup, kararın yerine getirilmesinde devletin bütün silahlı ve silahsız kuvvetleri görevlidir.” İstiklal Mahkemeleri, ayaklanmaların bastırılmasında ve düzenli ordunun kurulmasında büyük yararlar sağladı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti, Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nu çıkarmak ve İstiklal Mahkemeleri’ni kurmakla, Anadolu’da ayaklanmaları bastırmak ve birliği sağlamak amacındaydı. Ancak bu tedbirler de yeterli olmayabilirdi. Çünkü İstanbul Hükümeti, halk üzerinde son derece etkili olan fetvalar ile Milli Mücadele Hareketi’ni, halifeye karşı bir ayaklanma olarak göstermekteydi.
İstanbul Hükümeti’nin bu fetvalarına karşılık, Ankara Müftüsü Rıfat Hoca (Börekçi) ile birlikte birçok din adamı karşı bir fetva yayımladılar. Bu fetva, bütün camilerde okunarak halka duyuruldu. Bu fetvanın yayımlanmasının, halkın Milli Mücadele Hareketi’nin yanında yer almasında büyük rolü olmuştur. Ayrıca Anadolu Ajansı ve Hakimiyeti Milliye gazetesi aracılığı ile halk aydınlatıldı.Bugün Rusya ABD Çin gibi ülkelerde idam cezası uygulanmaktadır. Bildiğiniz gibi bu üç ülke dünyanın en güçlü üç ülkesidir. Eğer idam cezası caydırıcı olmasaydı bu üç ülke uygulamazdı. İdam cezasını bugün sadece Avrupa ülkeleri uygulamamaktadır onların da bizim gibi terör sorunları yoktur.
Dünyada teröre nizami hukukla yaklaşan tek ülke Türkiye'dir. Fazla iyi niyet Devlete ihanettir. Cumhurbaşkanı İdam gelsin onaylayacam diyor. Halk istiyor TBMM neyi bekliyor. Batı hiç bir zaman Terör den rahatsız olmamıştır. Terörün Batıya sıçramasından rahatsız olmuşlardır. Avrupa Topluluğu ne diyecek Avrupa Birliği ne diyecek diye tedirgin olmamak lazım Sine i Millete dönülmeli kulak verilmeli ve o doğrultuda hareket edilmeli
