Ramazanın her sene geldiğini herkes bilir ama
Ramazanın bize nasıl ve neden geldiğini ne yazık ki çoğumuz sorgulamaz.
Ramazanı bir başlangıç olarak saymak yerine,
sadece bu ay boyunca müslüman kesilmeyi, müslümanlığımıza nasıl yakıştırdığımızı da sorgulamak lazım mesela.
.
Klasik bir anlatımla gireyim konuya da yabancılık çekmeyelim.
Biz küçükken, Ramazan ayı geldiğinde herkeste farklı bir heyecan, farklı bir hazırlık ve mutluluk olurdu.
Küçük çocuklara, artık oruç tutmanın vakti geldiği söylenir, orucu sevdirme amaçlı şeyler anlatılır, bir başlangıç olsun diye de "tekne orucu" tutturulurdu.(Gerçi hala bunu yapanlar var.)
Sevinir mutlu olurduk Ramazan geldiğinde.
.
Son dakikalar geçmek bilmezdi.
Küçükler her tuttuğu saat başı oruç için bir başka gurur duyardı kendiyle.
O kadar saat aç kalabilmek mühimdi neticede. (:
Normalde yapsak sıkıntı çıkaracağımız şeylerin altındaki hoşlukları hissederdik mesela.
Ramazanda uuuuppp uzuuunn pide kuyruğunda beklemek bile heyecan verici bir duruma dönüşürdü iftar saatini bekleyen için.
Akşam ezanı, belki de hiç o kadar tatlı gelmezdi duyana. (!)
.
O zamanlar oruç; uzun saatler aç kalmak gibiydi bize.
Orucun altındaki asıl manayı öğrenmeye biz aç kalarak başladık çünkü. !
.
Sonra Ramazan biter hemen ardından Ramazan Bayramı geliverirdi.
Yeni kıyafetler, ayakkabılar, şekerler, büyükleri, konu komşuyu ziyaret etmeler,
bahşişşleeerr…
Allaaaaahh… (:
.
Zaman geçip biz büyüdükçe Ramazanın gelmesi kesilmedi Elhamdülillah.
O her gelişinde ve biz ona her ulaşmamızda, Ramazanın sadece aç kalmak olmadığını anlamaya başladık.
İçi boşaltılmış cümlelerin ve fiillerin bu ayda aslında ne kadar dolu dolu yaşanabileceğini, yaşanması gerektiğini öğrenmeye başladık.
.
Meğer Ramazan öyle bir Bereket ayıymış ki,
bu ay da ne öğrenirsen, cebin değil de Aklın ve Yüreğin dolar taşarmış...!
.
Meğer Ramazan öyle bir Rahmet ayıymış ki,
içinde tüm kitapları silip süpürecek ve yalnızca hakikati tasdik edip söyleyecek bir kutsaliyet indirilmiş.
(Kadr Suresi/1)
.
Ramazan öyle bir aymış ki, her sene gelmesine rağmen herkese gelmezmiş... !
.
Evet Ramazan yine geldi ve işte yine gidiyor.
"Nerde o eski Ramazanlar" demeyeceğim.
Çünkü ben o soruyu sormayı geçeli epey bir oldu.
Zira değişen Ramazan değil.
Ramazan yine rahmet, bereket, güzellik ayı.
Ramazan yine Kadri bilinmesi gereken bir ay.
Ramazan yine her an olanı idrak etmekle mükellef olduğumuz,
Ramazanda göstermeye çalıştığımız müslümanlığı her ay göstermemiz gereken ve “OKU” emrine İman ve İtaat etmemiz gereken bir ay.
Ramazan eğitim ve idrak etme ayı. !
.
Ramazan bize eskiden olduğu gibi tat vermiyorsa, lezzeti her geçen sene daha da artmıyor ve bu bir ay bizi 11 aya hazırlamıyorsa.
Üzgünüm ama o ramazan bize gelememiş demektir... !
.
Velhasıl sevgili okuyucu;
Eskiden güzel olan değil,
İdrak ettikçe güzelleşen ve her dem güzelleştiren bir Ramazan. !
Tadı başka başkaca sunulan, lezzetine doyulmayan bu yüzden gidişiyle üzen bir Ramazan. !
Mevlam o tada erenlerden ve idrak edenlerden eylesin.
.
Hee bir de,
Ramazanın herkese gelmeyip, Ramazan Bayramının herkese gelmiş olması da ayrı bir hezeyan... (!)
ama oraya girmeyeceğim. (:
.
Diyeceğim şu ki,
Hoşça kal 11 Ayın Sultanı,
Ve
Hoş geldin ey 11 ay …
Netice de ‘Ömre işlemeyen Ramazan her sene gelse ne oluuuurr gelmese ne olurrrr... !’
-Nagehan Türk-
*Ömrü Ramazan olanlardan olmak duası ile…