Yılbaşında Sokağa Çıkma Kısıtlaması, Esnafa Kira Desteği

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, koronavirüs tedbirlerinin de ele alındığı Kabine toplantısının ardından önemli açıklamalarda bulundu.

PAYLAŞ
Harput Sancak Haber - Harput Sancak Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni önlemler kapsamında yılbaşında sokağa çıkma kısıtlaması olacağını duyurarak: "Sokağa çıkma sınırlaması, 31 Aralık perşembe saat 21.00'den 4 Ocak saat 05.00'e kadar kesintisiz uygulanacak." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca esnafa kira desteğinin detaylarını açıklayarak, "İş yeri kira olan esnafımıza üç ay süreyle büyükşehirlerde aylık 750 lira, diğer illerde ise 500 lira kira desteği yapacağız" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

“HALKIMIZIN TASARRUFLARINI TÜRK LİRASI OLARAK DEĞERLENDİRMESİNİ TEŞVİK ETMEK İSTİYORUZ”

"Aziz milletim; halkımızın tasarruflarını Türk Lirası olarak değerlendirmesini teşvik etmek istiyoruz. Bu amaçla Türk Lirası mevduat ve katılım hesaplarıyla ilgili faiz ve kar paylarındaki stopaj oranlarını düşürmüştük. Buna göre stopaj oranları altı aya kadar vadeli olan hesaplarda yüzde 15 yerine yüzde 5, 1 yıla kadar vadeli olanlarda yüzde 12 yerine yüzde 3, 1 yıl üzerinde olanlar için ise yüzde 10 yerine yüzde sıfır olarak Mart sonuna kadar uygulanmaya devam edecek.

Ayrıca, son zamanlarda Türk Lirası cinsi varlıklara olan güveni artırmak için kurumlarımız tarafından piyasa dostu adımlar atıldı. Bu sayede Kasım ayından itibaren sermaye girişlerinde artış, risk priminde düşüş ve Türk Lirası’nda değerlenme yaşandı, vatandaşlarımızın döviz talebi de azalma eğilimine girdi. Ülkemizin içinden geçtiği bu kritik dönemde tüm vatandaşlarımızdan birikimlerini dövizden Türk Lirası’na çevirerek üretim ve istihdama katkı sağlayacak yatırımlara yönelerek mücadelemize destek vermelerini bekliyorum.

Son dönemde uluslararası yatırımcıların yaklaşık 11 milyar dolar civarında sermaye girişi gerçekleştirmiş olmasını da önemli görüyorum. Sadece Hazine, tahvil ve hisse senedinde uluslararası yatırımcı girişleri 2 milyar dolara ulaşmış durumdadır. Önümüzdeki dönemde de uluslararası yatırımcıların Türk Lirası cinsi varlıklara yönelik ilgisinin devam etmesini bekliyoruz. Ayrıca, portföy akımlarının yanında uluslararası doğrudan yatırımları da ülkemize çekmenin peşindeyiz, bunun için gereken her türlü şartı sağlamaya çalışıyoruz."

 “SALGIN SÜRECİNDE BANKACILIK SEKTÖRÜMÜZ SAĞLIKLI YAPISINI KORUYARAK ÇALIŞMAYA DEVAM ETTİ”

Salgın sürecinde bankacılık sektörümüz sağlıklı yapısını koruyarak çalışmaya devam etti. Sektörün sermaye yeterliliği oranı Ekim itibarıyla yüzde 19,9 ile yasal sınırların oldukça üzerinde gerçekleşti. Diğer göstergelerde de bankalarımız uluslararası standartların öngördüğü asgari düzeyin oldukça üzerinde seviyelerde bulunuyor. Bankalarımız zaten yüzde 4 düzeyinde olan tahsili geciken alacaklarının yüzde 75’i kadar karşılık ayırmış durumdadır.

Geçtiğimiz hafta itibarıyla bankalarımızın döviz açık pozisyonu bulunmadığı gibi, sektörde 3,2 milyar dolarlık döviz pozisyonu fazlası vardır. Yurt dışından kaynak temini hususunda da hiçbir sıkıntı yaşamayan bankalarımız, yıl içinde vadesi dolan sendikasyon kredilerini yüzde 90’ın üzerinde bir oranla ve ilave bir maliyet baskısı olmaksızın yeniledi. Netice itibarıyla, ülkemiz güçlü bankacılık sistemi sayesinde yerli ve uluslararası tüm yatırımcılara ihtiyaçları olan desteği sağlayabilecek potansiyele, imkâna, mekanizmalara sahiptir.

“TÜRKİYE’NİN TÜM POLİTİKALARINI SALGIN SONRASI DÖNEMİN KAZANANI OLMA HEDEFİNE GÖRE ŞEKİLLENDİRİYORUZ”

Aziz milletim; güçlü yönlerimizin farkında olduğumuz gibi sıkıntılarımızı ve çözüm yollarını da gayet iyi biliyoruz. Türk ekonomisine faiz, enflasyon, kur sacayakları üzerinden kurulan baskıların ve bunların yol açtığı maliyetlerin üstesinden gelmek için yoğun bir mücadele içindeyiz. Faizlerin piyasa şartlarında makul seviyelere inmesi için çalışıyoruz.

Enflasyon Kasım ayında tüketici fiyatlarında yüzde 14 ve üretici fiyatlarında yüzde 23 düzeyinde gerçekleşti. Rakamların bu seviyelere çıkmasında döviz kuru, petrol ve gıda fiyatlarındaki artış etkili oldu. Enflasyonla mücadelede oldukça önemli bir yer tutan kur riskini azaltacak politikaları özenle hayata geçiriyoruz. Geçmişte enflasyonla nasıl baş ettik ve nasıl tek hanelere düşürdüysek, şimdi bunu tekrar sağlayacağız.

Bir diğer kritik önceliğimiz olan cari açıkla mücadelede yapısal önlemlere hız veriyoruz. İmalat sanayimiz her türlü ürünü üretebilecek kapasiteye sahiptir. Ara malındaki ithalata bağımlılığını azaltma yönünde de mesafe kaydediyoruz. Bu noktada savunma sanayiimize özel bir parantez açmak istiyorum.

Savunma sanayiimizde iktidara geldiğimizde yüzde 20 düzeyinde olan yerlilik oranı, bugün yüzde 70’lere ulaşmış durumdadır. Bu alanda başarıyı getiren yönetişim modelini imalat sanayinin diğer alt sektörlerinde de uygulayacağız. Üretimde ara malı ithalatına olan bağımlılığı asgari seviyelere indirerek yapısal cari açık problemiyle mücadelede önemli kazanımlar elde edeceğiz. Teknoloji odaklı sanayi hamlesi programımız kapsamında önümüzdeki aylarda kimya, eczacılık, ilaç, tıbbi cihaz, ulaşım ve elektronik gibi yüksek teknolojiye dayalı sektörlerde yeni çağrılara çıkıyoruz. Bu ürünlerde yurt içi üretim kabiliyetlerinin geliştirilmesini temin için tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz.

Türkiye’nin tüm politikalarını salgın sonrası dönemin kazananı olma hedefine göre şekillendiriyoruz. Üretim çeşitliliğimiz, lojistik imkânlarımız, güçlü tedarik zincirimiz, sunduğumuz teşvikler ve dinamik iş gücümüzle Türkiye’ye yatırım yapan herkesi memnun edecek seviyedeyiz."

“TÜRKİYE’Yİ MUASIR MEDENİYET SEVİYESİNİN ÜZERİNE ÇIKARTACAK ADIMLAR ATIYORUZ”

"Rekabete dayalı piyasa ekonomisi gelenekleri çerçevesinde her türlü yenilikçi teklife açığız. Yatırım ortamını iyileştirecek, öngörülebilirliği artıracak, yatırımcıların tereddütlerini giderecek iklimi güçlendirmek için gereken idari ve hukuki reformları tereddütsüz hayata geçireceğiz. Bunun için bir süredir hazırlıklarını zaten yapmakta olduğumuz reform paketlerimizi iş dünyası başta olmak üzere her kesimle görüşerek, konuşarak, tartışarak olgunlaştırıyoruz.

İnşallah bütçe görüşmelerinden hemen sonra ekonomik, hukuki ve idari reform paketlerimizi Meclisimizin gündemine taşımaya başlıyoruz. Yatırım, üretim, ihracat, istihdam, hukuk, adalet, güvenlik odaklı politikalarla ülkemizi salgın sonrası döneme hazırlıyoruz.

Sadece bunlarla kalmıyor her alanda Türkiye’yi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkartacak adımlar atıyoruz. Mesela bugünkü Kabinemizde Millî Uzay Programımızın sunumunu dinledik. İnşallah ülkemizin bayrağını uzayda çok daha güçlü şekilde dalgalandıracağımız günler çok yakındır. Bu programı önümüzdeki haftalarda ayrıntılı bir şekilde kamuoyuyla paylaşacağız."

“MİLLETİMİZİN TAKDİRİNİ KAZANMAK İÇİN ÇALIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”

"Türkiye’de kimi siyasi partilerin temsilcilerinin ve onlarla aynı amacı paylaşan kesimlerin giderek daha pervasızca başvurdukları bir yöntem vardır. Bu yöntemin adı, yalanı silah olarak kullanmaktır. Terörle mücadeleden sınır ötesi harekâtlarımıza, yatırımlardan koronavirüs salgınıyla mücadeleye kadar tüm hususlarda attığımız her adımda bu alçakça yöntemle karşılaşıyoruz. Kendi içlerinde yaşanan taciz, tecavüz ve hırsızlık gibi ahlaki çöküntüye işaret eden hadiseleri bile yalanla tersine çevirmeye kalkacak kadar tefessüh eden bu kokuşmuş zihniyetin takdirini milletimize bırakıyoruz.

Ana Muhalefetin başındaki zattan bu tacizlerden, bu cinsel ilişkilerle alakalı, hırsızlıklarla alakalı, yapılan soygunlarla alakalı şu ana kadar en ufak bir açıklama duydunuz mu? Duymadık. Bu nasıl bir muhalefetin başı olmaktır? Bu ahlaksızlara da gereken dersi verecektir. Biz medeniyet ve tarih mirasımızın gösterdiği istikamette Allah rızasını ve milletimizin takdirini kazanmak için çalışmayı sürdüreceğiz."

Ancak aynı kirli zihniyetin koronavirüs salgını gibi 83 milyonunun tamamını ilgilendiren hayati bir meseleyi de yalanlarına alet etmesini kabullenmemiz mümkün değildir. Salgınla mücadelede bütün varlığımızı ortaya koyarak pek çok yalanı ardı ardına sıralayıp önlerine konan hakikatlere aslı kulak vermeden bir sonraki yalana geçenlere müsamaha göstermeyeceğiz.

“UYGULADIĞIMIZ KISITLAMALARIN VE DİĞER TEDBİRLERİN OLUMLU ETKİLERİNİ GÖRMEYE BAŞLADIK”

"Türkiye uluslararası kurumlarla iş birliği hâlinde ve onların belirlediği standartlar çerçevesinde salgınla mücadelesini şeffaf bir şekilde yürüten ülkedir. İstatistiklerle ilgili yöntem değişiklikleri de hep bu uluslararası uygulamalar çerçevesinde yapılmıştır.

Her fırsatta tamam diye ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafe kurallarına riayeti telkin ederek aşı geliştirme çalışmaları başta olmak üzere konuyla ilgili tüm gelişmeleri yakından izleyerek süreci yönetiyoruz. Aldığımız tedbirleri sadece ve sadece milletimizin hayatını, sağlığını, geleceğini düşünerek belirliyoruz.

Son Kabine Toplantımızın ardından vaka sayılarındaki artışa ve hastanelerimizdeki doluluk oranlarına bakarak kararlaştırdığımız içinde sokağa çıkma kısıtlamalarının da bulunduğu ilave tedbirleri milletimizle paylaştık. Bugünkü Kabine Toplantımızda alınan tedbirlerin sonuçlarını kapsamlı olarak değerlendirdik. Milletimizin tüm fertlerinin büyük fedakârlığıyla uyguladığımız kısıtlamaların ve diğer tedbirlerin olumlu etkilerini görmeye başladık. Kurallara daha sıkı riayet etmek suretiyle bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak hepimiz için milli bir görevdir. Biz de milletimizin fedakârlıklarına karşı şükranlarımızı, hayata geçirdiğimiz ve geçireceğimiz desteklerle ifade etmeye çalışıyoruz."

“ESNAFIMIZA TOPLAMDA 5 MİLYAR LİRA HİBE DESTEĞİ SAĞLAMAYI PLANLIYORUZ”

"Bu çerçevede öncelikle bazı müjdeleri milletimizle paylaşmak istiyorum: Yılsonuna kadar yüzde 20’den, yüzde 10’na indirdiğimiz gayrimenkul kiralarındaki stopaj oranının uygulanması süresini 1 Haziran’a kadar uzatıyoruz. Benzer şekilde yüzde 18’den yüzde 8’e indirdiğimiz iş yeri kiralama hizmetlerindeki KDV oranını da 1 Haziran’a kadar yüzde 8 olarak uygulamaya devam edeceğiz.

Salgının etkisinin en aza indirilmesi için yıl ortasında başlattığımız konaklamadan yeme-içmeye, yolcu taşımacılığından bakım-onarıma kadar birçok sektörü kapsayan KDV indirimlerinin sürelerinde de yine 1 Haziran’a kadar uzatıma gittik.

Esnafımıza kira desteği ile gelir kaybı desteği için hazırlıklara başladık. Ülkemizde basit usule tabi 806 bin 871 vatandaşımız ile kısıtlamalar sebebiyle salgından doğrudan etkilenen 432 bin 567 esnafımız bulunuyor. Toplam sayısı 1 milyon 239 bin 438 kişiyi bulan bu kesime üç ay süreyle ayda bin lira destek ödemesi yapacağız. Hibe şeklinde vereceğimiz doğrudan esnaf destek ödemesinden taksi, dolmuş ve servis işletmecisi, pazarcı, terzi, oto tamircisi, lokantacı, pastaneci, kadın ve erkek kuaförü, pansiyon, yurt, kreş, düğün salonu işletmecisi gibi kesimler faydalanacaktır. Böylece ayda 1 milyar 240 milyon liradan toplamda 3 milyar 718 milyon liralık bir desteği esnafımızın hizmetine sunmuş oluyoruz.

Bir diğer destek kalemi olan kira desteğini basit usule tabi olmanın şartlarına göre belirledik. Bu şartları taşıyan ve iş yeri kira olan esnafımıza yine üç ay süreyle büyük şehirlerde aylık 750 lira, diğer illerde ise 500 lira kira desteği yapacağız. Buna göre ayda 432 milyon liradan toplamda 1 milyar 300 milyon liralık bir kira desteğini esnafımıza hibe olarak vereceğiz. Bu iki destek kalemi çerçevesinde önümüzdeki üç ay boyunca esnafımıza toplamda 5 milyar lira civarında bir hibe desteği sağlamayı planlıyoruz.

Hazine taşınmazları üzerindeki turizm tesisleriyle deniz turizmi tesislerinin kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma ve hasılat payları ile ecri misillerin ödeme sürelerini başvuru şartı aramaksızın bir yıl süreyle erteliyoruz. Bu ertelemenin turizm sektörüne katkısı 925 milyon liradır.

Belediyelere de mülkiyet veya tasarruflarında bulunan taşınmazların irtifak hakkı, kiralama ve benzeri kullanımından kaynaklanan bedellere indirim veya erteleme kararı alabilme imkânı sağladık."

“YERLİ AŞI ÜRETİMİYLE İLGİLİ ÇALIŞMALARI YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ”

"Öte yandan tedbirler sayesinde dünyadaki pek çok yerin tersine ülkemizde hasta, ağır hasta ve vefat sayılarında belirgin bir azalışın yaşandığını görüyoruz. Yurt dışından temin etmekte olduğumuz aşıyı belirlenen uygulama kapsamı ve takvimi çerçevesinde en kısa zamanda milletimizin hizmetine sunacağız.

Yerli aşı üretimiyle ilgili çalışmaları da yakından takip ediyoruz. İnşallah bahar aylarında kendi aşımıza kavuşarak çok daha yaygın bir aşılama sürecine geçeceğiz. Bu süreçte tedbirleri sıkı bir şekilde devam ettireceğiz. Elde edilen kazanımları güçlendirmek için sokağa çıkma sınırlaması; 31 Aralık Perşembe saat 21.00’den 4 Ocak saat 05.00’e kadar kesintisiz uygulanacaktır.

Sağlıkçılarımıza ve diğer çalışanlarımıza destek olmak amacıyla kamuya ait okul öncesi kurumları, ana sınıfları hariç, faaliyetlerini sürdürebilecektir. Salgın döneminde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarımızın kadrolarına göre vazife malullüğü veya meslek hastalığı statülerinin hızla sonuçlandırılması sağlanacaktır. Vazife malulü sağlık çalışanlarımızın aileleri maaştan ek ödemeye, faizsiz konut kredisinden çocuklarına eğitim-öğretim yardımına, istihdam hakkından fatura indirimlerine kadar pek çok imkâna kavuşacaklardır. Sağlık Bakanımız ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanımızı bu hususun süratle neticelendirilmesi hususunda görevlendirdim."

Cumhurbaşkanı olarak salgın sürecinin yönetiminde görev alan kurumlarımızın tüm çalışmalarını anlık olarak takip ediyorum. Mevcut uygulamalarla ilgili ihtiyaç duyulacak sıkılaştırma veya normalleşme adımlarını istediğimiz zaman atma imkânına sahibiz.

Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın çoğunun bizden daha kötü durumda olması, Türkiye’nin salgınla mücadelede geride değil tam tersine ileride olduğunun işaretidir. İnşallah bu mücadelemizi de başarıyla neticelendirecek, aydınlık geleceğimize doğru yürümeyi sürdüreceğiz. Sözlerime son vermeden önce İzmir’deki sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı temenni ediyorum. Bu duygularla bir kez daha hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyor, hayırlı akşamlar diliyorum. Kalın sağlıcakla.”

Kaynak:Yeni Ufuk

HABERİ PAYLAŞ:
BUNLARA DA BAKIN