24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ - Zeynel Abidin BAŞARAN

24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ


24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ

         “Güzel bir şey, daimi bir mutluluktur.” Bizlere en güzel duyguları öğreterek, yaşatan ve sürekli hatırlatan, bizi mutlu eden meslek adamları vardır. Bunlar bilge ve münevver kişilerdir. İşte öğretmenler de seçkin bir meslek adamı olarak daimi bir mutluluk verirler çevrelerine… Böyle bir mesleğe sahip olan öğretmenlerin gününü kutlarken, onlara güzel bir hayat sunamadığımız için de oldukça üzgünüz ve mahcubuz diyecek yöneticilerimiz vardır herhalde…

      “HAK” ile haksızı, ilim ve irfan ile yıkanmış ve sevgiyle yoğrulmuş asil düşünceleriyle öğretmenler ancak ayırabilirler.. Gücünü kalplerinde mekân tutan inançlarından vatan ve bayrak sevgilerinden almaktadırlar. Kendi enaniyetlerini

 aşıp, ilham kaynağını vicdanlarından, haktan, adaletten ve insan sevgisinden alan öğretmenler, tüm engelleri aşıp, vatanlarına ve milletine hizmet etmektedirler.

 

         “Bir millet irfan ordusuna malik olmadıkçaü, savaş meydanlarında ne kadar parlar zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin yaşayacak neticeleri vermesi, ancak irfan ordusuyla kaimdir. Muallimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr muallim ve mürebbilerini sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır.  Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. “

        “Öğretmenden, eğiticiden mahrum bur millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır. Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder. Öğretmenler! Cumhuriyet sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister. “Diyen Atatürk’ten sonra bu mesleğe yeterince önem verildiğini söylemek çok zor…

     1921 Yılının en zor zamanları. Bir yandan savaş, diğer yandan yoksulluk ve ümitsizlik. Muallimler Kongresi yapılmakta. Ankara da eğitime verilen önem zirvede. Sinop Milletvekili Hasan Fehmi; “Paşam’ Vekillerin maaşın belirlemeye çalışıyoruz; sizin fikriniz nedir?” diye sorar. Gazi; Hiç tereddütsüz; “Muallimlerin maaşını geçmesin!” demiştir. “ Şimdi ise öğretmenlerin maaşlarıyla, vekillerin maaşlarını kıyaslamak mümkün mü..?  Öğretmene verdiğimiz değer ortada…

Ve yine

Bir Cumhuriyet Balosunda, İKRAM EDİLENLERİ YİYİP İÇMEKLE MEŞGUL BİR ÖĞRETMEN, salona Valinin geldiğini görmemiş ve cephe selamı vermemiştir. Vali bu duruma çok kızar. Hemen Milli Eğitim Müdürüne bu öğretmeni bir ilçeye sürmesini emreder. Milli Eğitim Müdürü iki müfettiş görevlendirir. Verilen raporda öğretmenin bir kastının bulunmadığı ve suçlu sayılamayacağı, bu yüzden görev yerinin değiştirilmesine gerek bulunmadığı belirtilir. Vali İçişleri Bakanına yazar. “Otoritem sarsılıyor.” der. İçişleri Bakanı durumu Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati’ye iletir ve öğretmenin bulunduğu yerden alınmasını ister. M.E. Bakanı bakanlık müfettişi gönderir. Bakanlık müfettişinin raporu da öğretmenin görev yerinin değiştirilmemesi yönündedir. Bir toplantıda bu husus iki bakan arasında tartışılırken, Atatürk sorunun ne olduğunu sorar. Durumu öğrenince : “DEVLETİN VE MİLLETİN BUNCA SORUNU VARKEN, BİR ÖĞRETMENLE UĞRAŞAN VALİYİ ORADAN ALIN. ÖĞRETMEN KALSIN.” der.
          “Öğretmenlik Tanrı’nın mesleğidir.” (Hz. Ali), Yeryüzünde öğretmenlikten daha şerefli bir meslek tanımıyorum. (Diyojen)

Toplumun ve insanlığın mutluluğunu besleyen ve onlara yaşama sevinci veren öğretmenler, mesleki anlayışlarıyla birçok zorluğu yenecek güçte olanlardır. Düşünceleriyle dipsiz karanlık uçurumları aydınlatacak, yolunu, kaybetmiş, terkedilmiş ve horlanmış insanların sığınacağı şefkatli kolları vardır. Hep bir arayışta olanlara öğretmenler, en üst seviyede rehberlik ederek, yardım edip yol gösterenlerdir.

                Hz. Ali’nin belirttiği gibi; “ Öğretmenlik, Tanrı’nın sanatıdır.” Sözü, öğretmenlik şöhretininin en önemli bir delili ve göstergesidir.  Bu nedenle Peygamber Efendimiz (SAV); “Muallimler, peygamberlerin varisidir.” Demişlerdir. Cumhuriyetin kurucusu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’te;”Muallimden, mürebbiden mahrum bir toplum, henüz toplum olma özelliği kazanmamıştır; o sadece bir topluluktur.” Diyerek sözlerini daha da ileriye taşımış; “Milletleri kurtaran ancak ve ancak öğretmenlerdir.” Demiştir.

         Yoksulluk sınırında bir maaşla görevini yapmaya ve geçinmeye çalışan öğretmenler, almış oldukları ücretten çok, yıpranan kişiliklerinden ve ellerinden alınan itibarlarından şikâyetçidirler; devamında da kendilerini kötü lanse etmeye çalışan ve hatırlatan medyatik haberlerden çok rahatsız bir durumdadırlar. İzlanda’nın nüfusu 307 bin, bizde atanamayan öğretmen sayısı 330 bin.  Atanamayan bir emekli öğretmenin öğretmen çocuğu maden ocaklarında işe başladı. (Basından) 

 

            Her şey rağmen topluma, güzel şeyler hatırlatan tüm öğretmenlerin öğretmenler günü kutlu olsun… Zeynel Abidin BAŞARAN Final Okulları Sınıf Öğretmeni

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
29Haz

AGNOTOLOJİ BATI TOPLUMU VE BİZ

07Mar

Kadınlar Dünyadır

16Kas
05Kas
20Ekm

Özgüven ve Özdisiplin