DEĞERLERİN KORUNMASINDA EĞİTİMİN ÖNEMİ - Zeynel Abidin BAŞARAN

DEĞERLERİN KORUNMASINDA EĞİTİMİN ÖNEMİ


Eğitimdir ki, ya bir milleti hür, şanlı yaşatır; ya da bir milleti esarete ve sefalete terk eder. M.Kemal ATATÜRK

 

 

             Değerlerin korunmasında eğitimin önemi oldukça büyüktür. Bu gün hepimizin en çok ihtiyaç hissettiği “şey” insani değerlerden, en evvel ve her şeyden önce, insan olarak yaşama hakkı, güvenlik, sağlık ve eğitim gibi önem arz eden konular olduğu muhakkaktır. Bu nedenle insanı “insan” yapan değerlerden hareketle, mutlu bir toplum olmayı ancak “insan” olmakla başarabileceğimizi, bu da eğitimle mümkün olabileceği gerçeğinden hareketle eğitimi bir değer olarak en başa koymayı daha doğru buldum.

        “Aile”den “Devlet”e kadar, küçük-büyük her organizasyon, mensuplarının kişisel ve sosyal sorumlulukları ve ihtiyaçları kadar yaşayabilirler. Günümüz rekabet ortamında, organizasyonların bugüne nasıl geldikleri değil; bugünden sonra nasıl yaşayacakları sorgulanmaktadır. Bunun için de özellikle eğitime harcanan meblağlar daha çok artırılmaktadır. Her ülke kalkınmışlığının göstergesi olarak eğitime yapmış olduğu harcamaları göstermektedir. “İşleriniz iyi gidiyorsa eğitim harcamalarını iki katına çıkarınız. Kötü gidiyorsa dört katına çıkarınız.”Rosseu

           Uygarlığın gerçek ölçüsü, ne nüfus çokluğu, ne kentlerin büyüklüğü, ne de üretim bolluğudur. Gerçek ölçü, ülkenin yetiştirdiği insanların kalitesidir. (Emerson )

           İki şey; geleceğin meyvesidir. Gelecek bu meyvelerini en iyi şekilde bizlere geri verir; bunlar, eğitim ve öğretimdir. Beşikten mezara kadar, hayat boyu, kâinat var oldukça vazgeçemeyeceğimiz en önemli şey eğitim ve öğretimdir. Bizler eğitimle doğmayız, ; ancak eğitimle yaşayabiliriz. Bunu yönlendirmek koordine etmek, geliştirmek veya yönetmek sadece kanat önderleri olan din varislerinin ve eğitimcilerin işi midir?

          Eğitim belleği doldurmak değildir. Eğitim insanlara yeni mucizeler sunmak da değildir. Eğitim insana, keşfetmeyi öğretmektir. Bizler eğitimle doğmayız; fakat eğitimle ancak yaşayabiliriz. Çünkü eğitim, bilinmeyen hikmetleri öğretmektir, kendini keşfetmektir; eğitim, kirli ayakkabıları çıkarmaktır; eğitim, herkese bilinç düşüncesiyle hizmet etmektir. Eğitim kişinin kendisini okumasıdır, kendisini tanıyarak reflekslerini ve disiplinlerini terbiye etmesidir. Eğitim, kişideki karakterlerin ve düşüncelerini, insanlığa hizmette hizaya getirilmesidir. Bu nedenle eğitim, ekmek kadar, su kadar önemli bir ihtiyaçtır.

           Sevgi, şefkat, merhamet ve muhabbet duyguları ile, eşyayı anlamak, tanımak ve bağışlamak; var olanı değerlendirmek için terbiye olmanın en büyük eğitim olduğunu bilerek, öğrenmeyi gerçekleştirmek lâzım değil mi? Bunun için de, öğrenmenin gerçekleşmesinde en etkili yolun, her varlığa saygı duymakla gerçekleşeceğini de her halde bilmemiz gerekir

Eğitim belleği doldurmak değildir; eğitim insanlara yeni mucizeler sunmak da değildir; eğitim insana, keşfetmeyi öğretmektir.

          Çünkü insan denen varlık, yaratılış sebebine aktif bir anlam yükleyen, kavramsal değişimleri içeren, öznel, durumsal ve çevresel şartlara göre şekillenen ve şekillendiren,  biyolojik, sosyal, duygusal ve kültürel bir varlıktır. Bu nedenle mükemmel bir donanımla yaratılmış olan insan; mutluluğun da, mutsuzluğunda; ümidin ve ümitsizliğin de anahtarını ruhunda taşıyandır.  Behçet Necatigil’in dediği gibi; "Ya ümitsizsiniz ya ümit”sizsiniz, ya çaresizsiniz ya çare”sizsiniz"

         İnsanoğlunun ürettiği kültürel, sosyal, ekonomik her türlü soyut ve somut (maddi ve manevi) örüntüler silsilesine sarılmak mutluluğun anahtarıdır. Bizi bir birimize küs, kırgın toprağa düşüren sebepler üzerinde hiç akıl yordunuz mu?  Bu sebep ve olaylar arasındaki ilişkileri çözümleyecek, bilgiden yoksun oluşumuzdur. “Sen tek başına bir hiçsin; Lâkin benimle birlikte bir ummansın; Sen beni kaldır, ben de seni birlikte göğe yükselelim.” Mevlana “Bir olalım, İri olalım, diri olalım.”H.Bekataş-ı Veli  

        İnsanlığa hizmet Hakk’a hizmettir; insanı “insan” yapan değerlerin başında insanlığa hizmet etmek gelir; toplum için, insanlık için ürettiğimiz ve başardığımız değerler kadar insanız;  bu da öğrenme ile mümkündür. İnsan, “İNSAN” olmadıkça farkında olmadığı bir ölümü yaşar.

          Öğrenmenin de duygu katılarak yapılması halinde en üst seviyede insan olmanın huzurunu yaşayacağımızı bilmemiz gerekir;  yani “adam” sıfatından “Âdem” sıfatına geçişi sağlayarak; kendimizi tanımanın ve keşfetmenin bilincinde oluruz. İnsan kendisini sevgisiyle tanır; sevgisini bulmak için kendini bilmesi gerekir.  Bütün bunlar oku emri ile mümkün olur. “Yaratan Rabbin Adıyla oku!” okumak demek, bilmek, tanımak ve anlamak demektir; anlamak ise bağışlamak demektir. Saygılarımla…                          

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
29Haz

AGNOTOLOJİ BATI TOPLUMU VE BİZ

07Mar

Kadınlar Dünyadır

16Kas
05Kas
20Ekm

Özgüven ve Özdisiplin