MEDYATİK ÇOCUK-1- - Zeynel Abidin BAŞARAN

MEDYATİK ÇOCUK-1-


Enformasyon medyatik çocuk, kısaca çocukluğunu yaşamadan yetişkinleştirilmiş çocuk demektir. Modern dünyanın köhne köyüne bizleri sıkıştıran enformasyon medya sarmalının görsel, işitsel, dijital ve elektronik iletim araçları maddi ve manevi sömürünün tuzağında bizleri tüketmektedir

          Modern toplumu belirleyen ve iletişim göstergelerine yön veren enformasyon, çocuk dünyasını nasıl etkiliyor? Yoksa yetişkinler gibi, iletişim araçlarına kafa tutmaktan mı hoşlanıyorlar? İletişim hızı çocuklar için ne anlama geliyor? Çocuklar, iletişim dünyasını oyuncaklı, eğlenceli bir dünya gibi mi, telefonun ucundaki sanal bir dünya gibi mi algılıyorlar?

          İletişim toplumunda bilgi üreten mi, yoksa bilgi tüketen bir çocukluk mu? Kim daha çok iletişim aracı kullanıyor? Çocuklar mı, yetişkinler mi? En çok kullanılan iletişim aracı niçin akıllı telefon, bilgisayar ve televizyondur? Evlerimiz bilgisayar çöplüğüne dönüşecek mi? Niçin çocuk oyuncakları da sanallaştı? İletişim ortamı aileyi, okulu, sosyal ve kültürel çevreyi hangi yönde etkiliyor?

          Çocuklar, walkman ve radyo mu dinliyor yoksa paranın sesini mi? Bilgisayarda, bilgiye erişim mi gerçekleşiyor, yoksa zaman mı tüketiliyor. Televizyon niçin çocuk haberlerini en pahalıya satar? İletişim araçlarının kör noktası nedir? Enformasyon mu, gösteri arenası mı? Çocuğun iletişim araçlarını kullanım hakkı ne anlama gelmektedir?

          En küçük yaş gurubu çocukların bile, akıllı telefon, bilgisayar ve televizyondan men edilemediği; en berbat yoksulluğun içinde yaşayanların bile araçlardan vazgeçemediği, en yüce eğitim sisteminin bile iletişim araçlarının belirleyiciliğinden kurtulamadığı bir dönem yaşıyoruz…

          Her şey yapay bir kopya. Hiper iletişim çocukları, kodlanmış imgelerin sanal dünyasına hapsedilmiş çocuklarıdır. Toplum bilimcilerin araştırmalarına göre, ülkemizde insanlardan %85’inin en güvenilir dostu ve yoldaşının akıllı telefon, televizyon ile bilgisayar olduğu ortaya çıkmıştır. İletişim toplumunda medya sarmalı dramatik dille, gerçeklik duygusu azalıyor. Yaşanan dünya sanallaşarak gösteri-rol dünyasına dönüşüyor. Her şey hızla yapay bir kopyaya dönüşüyor.

          İnsanlar, büyüklerinden çok yaşadıkları zamana benzerler. Beyin, sadece kurgulanan sanal –yapay- dünya ile ilgilendiğinden düşünme akletme yeteneğini kaybediyor. “ Görünen şey iyidir. İyi olan şey görünür” Kötü bir düşün derin uykusu içinde… Enformasyon toplumu gösteri tekniği ile kendilerinden geçmiş, köklerinden kopmuş, dünyevi hayatın maddi yönü ne hapsolmuş bir görüntü sergilerler. Bu uykunun bekçileri ise; gösteri dünyasının iletişim araçlarıdır.

           Çocuk dünyasının değerleri sarmal medyanın enformasyon ortamı ile belirleniyor artık. Adeta telefon, televizyon, bilgisayar vb. iletişim araçları çocuğun dış dünyaya karşı savunma ve saldırı silahıdır. Bilgisayar büyüklerin dünyasına kendi başına buyruk kendi dünyaları, televizyon gerçek dünyaya karşı sanal dünya, müzik merakı konuşmaya üşenme, gergin filmleri ekrandaki kahramanın yerine kendini koyma, konuşmayan düşünmeyen açık fikirli aktif çevresine uyumlu olmayan bilgisiz çocuklar; sarmal medyatik araçlarının oluşturduğu enformasyon ortam.

           Medya sarmalının korku salan maddi gücü gerçekte var olmayanın devasa bir kurtarıcı olması inancı. Ne yazık ki gerçek anlamda var olmayanın tartışılmaz ve erişilmez, devasa bir kurtarıcı olarak görülmesi ve kendisini tehditvari olarak sunan bu sanal dünyanın kabul edilmesidir. Kurgulanan, sanal –yapay dünya ile tüm düşünen beyinler düşünme, üretme yeteneğini kullanma yerine; görünene odaklanan ve görünene inanan bir beyin ve bir çocukluk dönemi ve geleceğin toplumu… Yarın Gösteri dünyası geçmiş bağları nasıl koparıyor? Saygılarımla. 

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
29Haz

AGNOTOLOJİ BATI TOPLUMU VE BİZ

07Mar

Kadınlar Dünyadır

16Kas
05Kas
20Ekm

Özgüven ve Özdisiplin