Aksak Kalpli - Masal Köşesi

Aksak Kalpli


Bir varmış bir yokmuş, varlığı bağ olanın insanı çok, yolu dağ olanın insanı yokmuş. Acıya bal sürenin , yoldan taş kaldıranı az olurmuş. Kıymeti bilenin seveni çok, kıymet bilmeyenin derdi tasası bitmezmiş.

Vardım dereye, üsküreden su içmeye, ordan bir Gakgoş geçti - "Aman bacı , canım bacı içme diye...

Sordum: - "Niyedir? “diye. Her içeni bağlarmış meğerse hep kendine. Çıktım Harput'un başına, oturdum Çınarın sayesine. Bakalım masalı anlatan ne kelam etmiş diye…

Eski zamanların birinde küçük bir köyde, güzel bir kız yaşarmış. Kendisi güzel fakat yüreği pek güzel değilmiş. Herkes ile dalga geçermiş. Bu yüzden de köylü pek yaklaşmazmış ona. Bir gün o köye bir aile yerleşmiş taa uzaklardan. 

Bu ailenin bir oğlu varmış, bacağı da hafif aksakmış. Annesi ve babası mutluluklarını, sevgilerini, tüm varlıklarını oğullarına verdikleri için mutlularmış. O güldükçe hep mutlu olurlarmış. Ama bizim oğlan, mutlu olmanın yollarından birinin de herkese yardım etmekle olduğunu bilirmiş. Bir gün ayağı hafif aksak olan çocuk, annesi ve babasından izin almış, inmiş çeşme başına. Köyün genç kızlarından birinin orda otlayan ineğe su vermeye çalıştığını görmüş. İnek pek de zapt olmuyormuş. Fark etmiş. Koşmuş yardımına. Sevgi dolu ve hoş sözleri ineğe nağme gibi gelmiş. İnek usulca eğilmiş. Yalaktan içmiş suyunu. Kız bir mutlu olmuş bir mutlu olmuş ki değmeyin mutluluğuna. Bizim oğlan ailesinden öğrenmiş ya birileri mutlu olunca mutlu olmayı, o da mutlu olmuş, oradan ayrılmış. Az ilerde yaşlı bir teyzenin, otu eşeğin üstüne atamadığını görmüş. Hemen koşmuş. Durur mu? Bir sürü dua etmiş teyze: -"Yüzün hep gülsün, murat alasın oğlum "demiş. Gel zaman git zaman köylü onu çok sevmiş.

Gel gelelim burnu dik, kendi havalı, üstüne üstlük bir de herkesle dalga geçen köyün güzel kızına. Oğlanı duyarmış, her gün çeşmeye gidip; köy halkına yardım ettiğini. Dalga geçip gülecek ya, hemen oğlan gelmeden küçük çukur açmış. Sonra da üstünü kapamış. Bu yaptıklarını gören köylülerden biri onu izlemiş. Kız çeşmeden doldurduğu bakraçları eşeğe koymakta zorlanma rolü yapacakmış, öyle de yapmış. Bizim oğlan tam koşuyormuş ki yardıma, kızı izleyen köyün genci -"Ağabey koş bizim Fatma Nene’nin sana ihtiyacı var demiş. Ne yapacağını düşünmeye kalmadan kız eşeğin yan tarafına açtığı çukuru unutmuş. Düşüvermiş… 

Bizim kız ağlamakla kıyamet koparırken, yardımsever oğlan ona da koşmuş. Utancından rengi mosmor olan kızın acısı iki kat olmuş. Yaptıklarının cezasını ayağını inciterek almış. Kendi açtığı kuyuya kendi düşmüş.

Gökten üç elma düşmüş biri iyilik ile her zaman mutlu olanlara, ikincisi kötülükten uslananlara üçüncüsü ise masalı anlatanların başına…

Berat BİNGÖLLÜ
Elâzığ Anaokulu
Okul Öncesi Öğretmeni

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

Yorumlar / 2

  • Derya çırak | 17 Ağustos 2021 22:39

    Tebrikler

  • Muhammed DOĞAN | 24 Temmuz 2021 16:25

    Tebrik eder çalışmalarınızda başarılar dilerim.

YAZARIN SON 5 YAZISI
24Eyl

ÇUBUK ALİ

05Ağs

DENİZKESTANESİ.

26Tem

ACIDAN ÖĞÜT

19Nis

Lavanta Çiçeği ve Mutluluk

01Şub

Manolya Kokusu