DEĞERLİ OKUYUCULAR!
Yıl 2002 Hindistan-Bhilwara ilçesi: Uygur Türk asıllı Abdüssemih Tahanhan soydaşımızla Camide tanışmak nasip oldu. Tahanhan soydaşımızın mesleği sınıf öğretmeliği, kendisine üç gün misafir oldum. Misafirlik esnasında hasretle, Türk İslam geleneklerinde ölçülü faaliyet konusunda sohbet ediyordu. Sohbetlerde imkanlarım dahilinde not aldım. Bu hatıra notlarını, siz değerli okuyucularımızla da paylaşmak nasip oldu.
Yaşlandığınız oranda faaliyetiniz ve meşguliyetiniz de artmalıdır. Hayatın ilk yarısında gençlikten oluşan bir hareket gücü ile ve gençliğin verdiği heyecanla geleceğe doğru itilirsiniz. Bu devrede hayatı tamamen yüzeyden alırsınız. Ancak ikinci yarıda derinlere inebilirsiniz. Yaşananlar üzerine yapılan hesaplar, gelecek için birdeğer tahmini olur. Gençlik hareket kudretinin yerine, bu andan itibaren tamamen serbest ve herhangi bir zorlayış olmaksızın, ilgi ve faaliyetlerinizi zekice değerlendirmek üzere doğrudan doğruya kendi kudretinizi ikame edersiniz.
Yeni bir uğraş sahası bulabilirsiniz.
Kendimize şu soruyu soralım: Hayata bugünden başlasaydım, ne yapardım? Bugüne kadar yapmak istediğinizi herhangi tatmin edici bir şekilde bugünde yapabilirsiniz. Ömür boyu çiftçi olmayı istemişseniz, daima çiftçilikte yenilik yapmaya başlayın. Sizi ilk önce dinleyecek olan aileniz ve yakın dostlarınızdır. Çalışmayı, üretimi ve egzersizleri asla yarıda bırakmayın. Yaptığınız yenilik ve ilerlemeye kendiniz de şaşıracaksınız. Düşüncesinde daima tarımda yeni şeyler deneyerek üretmeyi düşünen kimsenin, ona hem sağlıkta hem de ekonomide bir şeyler katma şansı da vardır.
Bir türlü gerçekleşmemiş hayalleri olan kimse, çocukluk devresine dönüp bakmalıdır. Severek yapılan her iş fiziki kuvvet oluşturur. Duygularımızı kamçılar. Özellikle ömrün ikinci yarısında duygu yönünden güçlü bir isteği arttıran, ölçülü bir duygu hayatına muhtacız.
Gençlikte duyguların kuvveti zaten vardır. Anne-Babaya ve öğretmene karşı olan sevgi, çocuğun okulda çalışarak öğrenmesine sebep olur.Şöhret, başarı ve kuvvetine ortak olduğumuz ailemize karşı duyulan sevgi gençliğimizde duygu hayatımızı yeterince besler. Ömrün ikinci yarısında ise, duygularımızı kuvvetlendirmek, yükseltmek için, yeniden sevmek lazımdır.
DÜŞÜNCELİ FAALİYET
İçe mi, yoksa dışa mı dönük bir insansınız? Dışa dönük insanın bir gaye ve iş uğrundaki ilgileri dış dünyaya yönelmiştir. İçe dönük bir insanın ilgileri ise, içeriye çevrilmiş olup fikren tatmini, hayal dünyasında aramaktadır.Olgun ve dengeli insan ne sadece içe ne de sade dışa dönüktür. aynen vücudun sağ ve sol taraflı olması gibi kişilik de iki yüzlüdür: Aktif ve pasif, alıcı ve verici. Şimdiye kadar şahsiyetinizin hangi yönde geliştiğini, hayatta ki davranışlarınız tayin etmiştir.
Ömrünüzün ilk yarısında kişiliğinizin hangi tarafını geliştirmiş olursanız olunuz, önemi yoktur. Önemli olan ömrünüzün ikinci yarısının eşiğinde, bu ikisi arasında bir denge kurmaya çalışmanızdır. Artık (O BÜYÜK AN) gelmiştir. Benliğinizin ezik tarafını kurtararak geliştirmenin zamanıdır.
Ay-Yıldızlı Şanlı Türk Bayrağının göklerde dalgalanması uğruna canlarını feda eden, başta Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, cümle Vatan şehitlerini rahmetle, Gazileri minnetle anar. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Ruhları şad, mekanları Cennet olsun.
ÖZDEYİŞLER
Olgun insan işini, basit insan kazancını düşünür. (King Dse)
Yaşanan yıllar değil, yaşadığımız olaylar bizi olgunlaştırır. (Murat Ertan)
İyimserlik, alimleri cahillerden ayıran farktır. (Chilon)
