"Sığınırım ben, insanlığın Rabbine, Melikine, İlahına. Sinsi ve sinik vesvese kaynağının şerrinden (Nass 114)."
Bu ve benzeri inanışlar, “Çaresizliğin sömürüsü” üzerine inşa edilmiş, fırsatçıların ürünüdür.
MUSKA
Muska, iyileşmeyen hastalıkları tedavi etmek, kötülüklerden korumak ve nazarı uzaklaştırmak için boyuna asılan veya üstte taşınan, üçgen-dörtgen biçiminde meşin (deri) ve metal kalplar içine koyulmuş yazılı kâğıt.
Muskalara sure, ayet, hadis veya bir dua yazıldığı gibi, efsanevî kişilerin adları, anlaşılmaz tılsımlı sözler, simgeler, yıldız işaretleri, rakamlar, rumuz ve işaretler, insan ve hayvan resimleri ile garip harf şekilleri de yazılıp çizilmiştir.
CEVŞEN
Cevşen hemen herkes tarafından sahih bir Peygamber Duası sanılmıştır. Hatta pek çok âlimlerce Cevşen’in aslının vahiy olduğuna iman edilmiştir.
Rivayete göre bu dua Uhud savaşı sırasında savaşın kızıştığı bir anda Cebrail tarafından Allah Resulüne “büyük kalkan-Zırh” manasında bir mükâfat olarak verilmiştir.
Hz. Peygamber bu duayı sadece Hz. Ali’ye öğretmiş, ondan da silsile yoluyla Ehli Beyt imamları tarafından okuna gelmiştir.
Uhud’da geldiği uydurmadır: Hz. Peygamber, bırakın zırhını çıkarmayı, ilave bir zırh daha istemiştir. Eğer cevşen koruyorsa; Hz. Peygamberin mübarek dişlerinin dökülmesi, dudaklarının yarılması, bedeninin kanlar içinde kalması ve iki kişinin kollarında evine gitmesi nasıl izah edilecektir?
İkinci olarak neden sadece Hz. Ali'ye intikal etmiş, diğer sahabelere vermemiştir? Ayrıca meşhur hadis âlimleri Ebu Hanife, Şafi Malik, Hanbel, Buhari, Müslim ve Tirmizinin de Cevşen’den haberleri yoktur.
Cevşen hiçbir özelliği olmayan bir dua olduğu halde, satışı etrafında önemli bir pazar oluşturulmuş ve TV’lerde saatlerce program yapılmıştır.
Ayrıca, güvenlik görevlileri; ’’Bu cevşen (zırh) duasını üzerinde taşırsan, sana mermi işlemez,’’ şeklinde kandırılmıştır.
Güneydoğuda şehit düşenlerin ruhlarına saygı duyun bari.
EBCET HESABI VE CİFİR
Arap harflerine bir takım rakamlar verip onları çarpıp böldüğünüzde ortaya çıkan rakamsal sembollerin bir takım sayılara işaret ettiğinden hareketle geleceğe dair bilgi elde etmektir.
Ebcet ve cifir ile ölümlere ve binalara tarih düşürmekte bir mahzur yoktur.
İslama ters düşen, kehanette bulunmak, gaybı bilmekte kullanmaktır. Bu ilimle mesela, kıyametin zamanı bilinemez. Peygambere bildirilmeyeni kim bilebilir (Naziat 79/41-44). Kuran arı, duru, açık, seçik ve net bir kitaptır, içinde şifre yoktur.
Ebcet ve cifir, kuranı kendi keyiflerine uydurmak için yapılmıştır ve küfürdür. Kur’an’da ve sünnette (gizli ilimlerden (ilmi ledün) bahsedilmez.
ASHABI KEHF MUSKALARI
Ashabı Kehf, Kuranda “Mağara Arkadaşları” olarak zikredilir (Kehf 18/9-26). Dinlerini korumak için bir mağaraya sığınan 3 veya 5, veya7 kişi ve bir köpekten oluşan grubun orada 300 veya 309 yıl kaldıkları anlatılır.
Ashabı Kehf sadece bir kıssadır ve Rabbimiz bu kıssa ile; “imanınızı yaşamak için bir mağara kadar yer bile bulsanız. Ben sizi orada 300 sene bile korurum” mesajını vermektedir.
Şimdi bir cemadatın başındaki diyor ki;
- “Ashabı Kehf’in isimlerini çocuklarınıza öğretiniz.”
Ashabı Kehf’in kaç kişi olduğu belli değil ki? Hele isimleri hiç belli değil.
- Ashabı Kehf’in isimlerini evinizin kapısına asın. Artık o ev yanmaz. Hangi eşyanın üzerine yazılsa, çalınmaz. Hangi gemiye yazılsa batmaz.
- “Bu isimlerin yuvarlak levhalara yazılması lazım, kare olanı tesir etmiyor. Evliyaullah rüyalarında “efendim yazıyoruz tesiri yok”. Cevap verdiler; “yuvarlak yazın, kıtmiri (köpeği) ortaya yazın.”
Bu zırvaya ne söylenir? Köpeği ortaya alıp şefaat bekleyen birisi ne olur ki?
SAPKINLARIN KEFENİ
Tılsımlı kefen pazarlıyorlar. “ Kefene 3 ismi şerif yazılacak. Kâbe örtüsüne, ya da ceylan derisine yazılmalı. Mürekkebi de misk veya safran olmalı. Safran ne kadar pahalı biliyor musunuz? Kabrinde rahat eder, suali çabuk geçer, bedeni kabirde çürümez. Bu 3 ismi şerifin üçü de gelmiştir, Çarşambadaki dükkânda hazırdır.
Cemadat da kabir garantili kefen sırasında…
ALLAH İZİN VERMEMİŞTİR
Rabbimiz Kur’an’da uğur ve uğursuzluk mantığını kökten reddeder. Allah’ın ayetleri süs olsun diye, bezlere sarılıp boyunlara takılmak için inmemiştir.
Gayb yani gelecek bilgisi yalnızca Allah’ındır bu bilgiler Peygamberlere dahi verilmemiştir.
“De ki: Göklerde ve yerde Allah’tan başka kimse gaybı bilmez (Neml 27/65)”,
PEYGAMBERİMİZ MUSKAYI YASAKLAMIŞTIR
Efendimiz; "Kim tılsım için bir şey takınırsa, ona havale edilir, Allah o kimsenin korunmasını taktığı şeye bırakır ve isteğini yerine getirmez. O senin ancak aczini artırır ve Allah’a şirk koşmuş olursun."
Allah Resulü, "Ey Allah'ın kulları tedavi olunuz. Yüce Allah ihtiyarlığın dışındaki her hastalığın şifasını da yaratmış" buyurmuştur
Bazı çevreler veya kişilerce dinî duyguları sömürerek kazanç elde etme aracı olarak kullanılan muska, bilgisiz kişilerin mesleği, çıkarı ve inancı haline gelmiştir.
AKIL NE DER?
Hiçbir şey uğurlu veya uğursuz değildir; çünkü her şey uğurludur
Yürekten büyük muska yoktur
Yürek, Allah’ın insan göğsüne taktığı mübarek bir muskadır, yüreğinin muska olduğunu bilmeyenler muska ararlar. Bil ki yüreğin kar etmediyse başka hiçbir muska kar etmez
Yüreğinize şu ayeti levha olarak takın: “Müminler ancak kardeştir”
Uğur ve uğursuzluk, eşyaya kendiliğinden ilahlık atfıdır. Otelde 13 rakamlı oda yok, uçakta 13 rakamlı koltuk yok. Artık 13 rakamı bu zavallıların efendisidir.
İnsanın uğursuzluk atfettiğini de özneleştirmekte, kendisini de nesneleştirmektedir. Tıpkı, eski Mısırlıların Apis öküzü gibi; “öküz oldu kral, kral oldu öküz.”
Allah’ın günlerinden bir günü, renklerden bir rengi veya bir hayvanı uğursuz saymak, İsmi El Hayr olan Allah’a şer isnat etmektir; bu şirktir, şirk ise en büyük zulümdür.
BUNLAR KANDIRMACADIR
Büyücülerden, falcılardan, üfürükçülerden, medyumlardan medet ummak, İslam’a dışarıdan sokulan inanç ve davranışlardandır.
Tüm bunların gerçekle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Bir çeşit el çabukluğu ve önceden çalışılan bir takım oyunların sahnelenmesidir.
Açıkgözler İsra 17/82 ayetini muska yazmaya delil olarak göstermişlerdir. Oysa bu ayet: “Biz Kuran’dan inananlara rahmet ve şifa olan şeyler indiriyoruz. O, zalimlerin ise sadece kaybını artırır.”
MUSKA İLE KÖTÜLÜK YAPILMAZ, İYİLİK DE…
Muska ile birisine kötülük yapmak mümkün değildir. “Başınıza gelen her türlü musibet sizin kendi ellerinizin işlediklerindendir (Şura–42/30).”
İnsanı derinden etkileyen her türlü olay, büyü, uğursuzluk, şanssızlık, cevşen, kader, burç, muska ve ya nazar kaynaklı değildir. Kendi yaptıklarımızdan dolayıdır. Tüm bu konular sadece Allah’ın yapabileceği şeylerdir. Ve böylesi bir yetkiyi de hiç kimseye vermemiştir. Allah’ın bilgisi ve kontrolü dışında hiçbir şey gerçekleşmez.
Muska yazanların böylesi güçleri varsa bu tarz şeylerle niçin uğraşıyorlar ki? Dünya üzerinde gömülü olan hazinleri kendileri için bulsunlar ya! Ya da kâfirlerle savaşan Müslümanlara yardımcı
olsunlar; küçük bir muska yazmaları yeterli!
Hastalık, nazar, göz değmesi karı kocanın arasını bulmak için yapılan muhabbet muskaları, hayvanlara, evlere, tarlalara, arabaya, çocuklara bağlanan ip, kurdele, halka, nazar boncuğu, muska, tavşanayağı, nazarlık. maskot, madalyon, muska, kuru kafa takmak şirktir, Allaha eş koşmaktır.
Bunlar bâtıni, haşhaşi damardır.
MUAVVİZETEYN YETMİYOR MU?
İslam dininde aracılık yoktur. Sığınma ve korunma sureleri olarak bilinen Felak ve Nass (Muavvizeteyn) ile Allah’ın Rabb, Melik ve İlah esmalarına sığınmak kesmiyor mu?
Hızır da, Ashabı Kehf de, totemler de haşa Allah yerine koyuluyor. Direkt Allahtan niçin istenmez ki? Allah ile bu protokol niye? Allahtan istemeye yüzleri mi yok?
Kuran akledin diyor. Bu din imanı bilim, bilimi iman olan bir dindir: “Fağlem Ennehu La İlahe İllallah: İyi bilin ki Allahtan başka ilah yoktur (Muhammed 47/19).” İman edin ki değil, bilin ki.
Rabbimiz! Bizi bize bırakma, bizi yolundan ayırma, bizi başkasına muhtaç etme.
Seni sınırsızca övüyor ve çok seviyoruz Allah’ım.
Hayırlı pazarlar diliyorum
Doruk, 20 Eylül 2015
