Bir Başkadır Sonbahar - Recep ÖREK

Bir Başkadır Sonbahar


Kimimiz ona güz, kimimiz de daha derin bir anlam taşıyan hazan mevsimi dedik. Bilinçaltında  ise farklı anlam ihtiva eden bir sonbaharımız var. Bu mevsimi diğerlerinden bir şekilde ayırırız. Ona farklı bir anlam yüklemişiz ya da benim için öyledir.  Yaz mevsiminin kasvetli sıcağının ardından, kendimizi teslim ettiğimiz sonbahar;  yaşama sevinci, hüzün, beklenti ve hatıraların iç içe yaşandığı bir zaman dilimidir. Duygu dünyamızın gelgitlerinin simetriksel alternatiflerini bu mevsime zimmetleme düşüncesi zihnimizi her zaman meşgul etmiştir. Duygusal anların anlam yolculuğunda, bir arayışın düş yollarında insanın duygu dünyasına eşlik eden hikâyeler bu mevsimde daha çok şekillenir. Bu hikâyeler sonraki hayatımıza yön vermede önemli bir güce sahiptir. Dört mevsimin özelliklerinin toplandığı sonbaharın  insanın ruhsal dünyasına yansıması bazen küçük bir sevinç bazen de küçük bir hüznün telaşı eşlik eder. Mevsimin kendine özgü karmaşık yapısından kaynaklanan bu durum, doğadaki iklimsel değişimlerin insanın duygu dünyası üzerindeki etkisine önemli bir örnektir. 


Güneşin kırılgan ışıkları altında kendimize yarınlar için umutlar dizeriz her hazan mevsiminde. Düşlerin gerçeğe dönüş yolculuğu çoğu zaman  bu mevsime tahvil edilir. Umutların muhasebesini, hayatla olan ilişkimizin sınırlarını, bir yarına ait planlarımızı bu mevsimin dünyasında daha çok ararız. Çünkü son çıkışın ya da umutların uğrak noktasında bu mevsime fazla anlam ve sorumluluk atfediyoruz. Böylece gerçek ile hayalin arasına bir mevsimi monte etme kolaylığına belki de kaçıyoruz. Sonbaharın iç dünyamızdaki yansımaları bizi rehin alırken başkalarının bu konuda yaşadıklarını ya da söylediklerini de merak ederiz. Özellikle şairlerin bu mevsimle ilişkilerinden damıtılmış ve satır aralarına yansıyan ayrılıkları, kavuşmaları, hüzün ve sevinçleri  şiirsel  derin mesajlarla doludur. Edebiyat dünyasının geniş kulvarlarında bizi duygusal yolculuklara çıkaran sonbahar mevsimine ait şairlerin dilinde dökülen dizelerin ayrı bir anlamı vardır. Necip Fazılın dizelerinde olduğu gibi;

Aslında yaprak sıkılmıştı ağaçtan

Bahaneydi sonbahar.

Gelmişti ayrılık vakti.

Bir gözyaşı damlası gibi,

Başka bir şairimiz Hasan Hüseyin Solmazgül ise “Sonbahar Oluyorum” adlı şiiri dizelerine şöyle yansıtmış;

Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç

Ağaçlar bükmesinler n’olursun boyunlarını

Neden akşam oluyorum tren kalkınca

Kırlangıçlar birdenbire çekip gidince

Sonbahar insanın hayatla olan ilişkisinin dönüm noktalarının belirleyici mevsimidir. Bir uyanışın, bir unutuşun, bir finalin, bir vedanın akabinde duygularımızın çıkmaz sokaklarında bir durum değerlendirmesine nokta koyar. Yarına dair serüvenlerimizin nihai yolculuğunun bitiş noktasıdır bu mevsim. Gökyüzünden süzülen ışıkların yeşil ile savaşının tarihsel anına tanıklıktır. Yeşilin tonlarının değişim ve dönüşümün nakşedildiği doğa manzaralarının yüreğimizdeki karşılığının izdüşümüne dönüşen yolculuğun adıdır bu mevsim. Doğanın, değişim ve dönüşümün renk armonisinden süzülen tabiatın psikolojimiz üzerindeki laboratuvarıdır. Ruhsal dünyamızın doğayla izdivacıdır. Şair boşuna dememiştir “sonbahar sanattır, diğerleri mevsim.”

Nedense her şeye tanıklık eden bu mevsimin bendeki yeri farklı ve müstesnadır. Hayatla ilişkimin derinliklerinde oluşan yoğun duyguların tanığıdır. Duygularımın şekillendiği, dizginlendiği, düşsel yolculukların derin yaşandığı, nice yarınlara ve yeni başlangıçlara yön veren bu mevsim bendeki emanetin adıdır. Bir başkadır sonbahar…

[email protected]

YAZIYI PAYLAŞ!

YAZARIN SON 5 YAZISI
19Nis

KÜTÜPHANEM DAĞILIRKEN

28Şub
21Şub

5 Milyon Kişi Neden Yalnız?

02Şub

Bir Gecede Kaybedilen Yarınlar

10Ara

PISA Neden Önemli?